Punto:
Dinle
Biz Müslüman Türk çocukları olarak biliyoruz ki Çokluk İçinde Birliğin Türklüğün ATA Yurdu ULU TÜRKİSTAN, Türklüğün ADEMİ ise Uygur Türkleridir.
Bugün 21.yy’da Ulu Türkistan’ın işgal edilmiş Doğu Türkistan bölgesinde Uygur Türkü kardeşlerimize yapılan bu insanlık dışı zulüm anlayışına sessiz kalmak, insanlık için, İslam dünyası ve hassaten Türk İslam Dünyası için Çin’in sergilediği yönetim algısı kadar utanç vericidir.
Bir tarafta “UYGUR TÜRKLERİNE YAPILAN ZULÜM” soykırım olarak tanıyan ancak sadece tanımlamaktan öteye bir İCRAAT ortaya koymayanlar, diğer tarafta “TÜRKLÜĞÜN ANADOLU’DAKİ SESİ” Türkiye Cumhuriyet Devleti’ni idare eden siyasal iktidarı içerideki KRİPTO Türkçü/Ulusalcı ya da Müslümanlığı dilinden ibaret şahsiyetler üzerinde bloka etmiş olması, üzerinden biz TÜRK MİLLETİNİN derin derin düşünülmesi gereken en önemli husustur diye düşünmekteyiz.
Biz bugün burada Candaşları aileleri ve yakınlarının akıbetinden endişe duyan Candaşlarımızın ıstıraplarına ortak olurken diğer yandan Ulu Türkistan’ın birliği sağlanmadan yeryüzündeki Türk haklarının rahat edemeyeceğini, dünyada zülüm görenler oldukça İNSANLIĞINDA HUZUR BULAMAYACAĞINI üzerine basarak söylemek istiyoruz…
Yeryüzünde Türklüğün Birlik İçinde Çokluk anlayışıyla “Uygur’u, Kazak’ı, Kırgız’ı, Tacik’i, Azeri’si, Çerkez’i, Kürt’ü, Türkmen’i ve hasıl kelam bütün Bölge Halklarını bağrına basa basa Anadolu’ya kadar Milletleşmenin DOĞAL TARİHİ DEMOKRASİ serüveni görülmeden gelerek kimse DÜNYADA DEMOKRASİNİN varlığından, İNSAN HAKLARINDAN bahsedemez...
Buradan asırlardır İslam’ın, Müslümanlığın izzet ve onurunun kılıçdarlığını yapmış Türk Milletini ve bugün burada bulunma nedenimiz Uygur Türkü kardeşlerimizi ÜMMETİN ÜVEY EVLADI gören selefi zihniyeti anlayışına sesleniyorum.
Bizlerin Filistin’e, Yemen’e ya da Arakan ’da zulüm gören ya da dünyanın neresinde ne sebeple olursa olsun zulüm gören insanlara gösterdiğimiz VİCDANİ duyarlılığı sizin göstermiyor olamamanızın arkanızdaki düşünce karakterini de sorgulamadan geçemiyorum…
Tarihi bütün kavgalara savaşlara rağmen dünya insanlığının fayda ve zararları ile iççice girdiği, nimetlerinde külfetlerinde içice girerek küreselleştiği bir çağda ÇİN ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başta UYGUR TÜRKÜ kardeşlerimiz olmak üzere yönetim alanında bulunan bütün halklar için “DOĞAL İNSANİ DEĞERLERE YAKIŞIR DEVLET YÖNETME MODELLERİ GELİŞTİRMEK ZORUNDA OLDUKLARINI aksi halde kendi vatandaşı ile kavga eden devlet anlayışlarının “DÜNYANIN İNSANIN AVUÇ İÇİNE GİRDİĞİ BİR ÇAĞDA” devam ettirme şanslarının olmadığının altını çizerek belirmek istiyoruz…
İlkini 31.12.2020 Tarihinde Uygur Türkü kardeşlerimize Doğu Türkistan’da yapılan bu zulümlere karşı bizimle birlikte UYGUR TÜRKLERİNE ÇAĞRI DEKLERASYONUNA imza atan bütün STK’ların yöneticilerinin SELAMLARINI iletirken onlara buradan Muhabbetlerimi Sunuyorum..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Siyasal iktidarı yada ülkeyi yönetmeye çalışan bütün siyasal parti ve yönetici kadrolarına sesleniyorum.
İNSANLIĞIN ONUR VE HAYSİYETİ İKTİSADİ VE İDEOLOJİK HESAPLARA ASLA KURBAN EDİLEMEZ!
VE BİZ MİLLİ VİCDAN İLMİ DÜŞÜNCE PLATFORMU OLARAK BUNA ASLA RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ.!