Piyasalar

Ülküde Birlik Derneği'nden Muhsin Yazıcıoğlu ve Arkadaşları İçin Adalet İmzası

  • 850
Punto:

Ülküde Birlik Derneği, Merhum Şehid Muhsin Yazıcıoğlu dava ve soruşturmalarına ilişkin bir Basın açıklaması yaptı.

Dava süreçlerinin ve bir türlü sağlıklı şekilde yürütülemeyen soruşturmalar ile Kamuoyu vicdanının derin yara aldığının belirtildiği Basın açıklaması metnini size sunuyoruz. Ayrıca metin sonunda Ülkde Birlik Derneği tarafından başlatılan “MUHSİN YAZICIOĞLU VE ARKADAŞLARI İÇİN ADALET”  başlıklı kampanyanın katılım formuda yer almaktadır.

Sayın Basın mensupları;

BBP’nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki arkadaşları 25 Mart 2009’da toplum vicdanında suikaste uğramışlardır. Adaletin herkese tecelli edeceğine ilişkin umudumuzu hâlen yitirmedik.

Suikaste dair ANA dava bugüne kadar açılmamıştır.

Sona eren veya derdest olan davalar ise bir kısım ilgili kamu görevlisinin suikast sonucunu doğuran olayın öncesinde ve sonrasında görevlerini ihmal / kötüye kullanmak ve kırım ekibinden bazı şahısların helikopterin parçalarını ortadan kaldırmalarına ragmen adi hırsızlık suçu olarak nitelendirilen davalardır.

Olay sonrasında elde edilen tüm deliller ve gelişmeler ışığında kamuoyu vicdanında oluşan kanaat, Muhsin Yazıcıoğlu ile yol arkadaşlarının örgütlü bir yapı tarafından gerçekleştirilen planlı bir suikaste uğradıkları ve bu planlı suikastın amacına ulaşmış olduğudur. Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları hayatlarını kaybetmişlerdir. Sözde “kaza” sonucunda helikopterin düşmesinin üzerinden 13 yıl geçmiş olmasına rağmen; ilgili tüm deliller ışığında ne bir suikast davası açılmış ne de bu konunun sorumlusu yetkililer olayın tüm boyutlarıyla araştırılıp, sorumluların kamuoyu vicdanını rahatlatacak şekilde ortaya çıkarılması için harekete geçmişlerdir.

Helikopterin düş/ürül/mesinin hemen akabinde merhum İsmail Güneş ile yapılan konuşmanın ardından söz konusu örgütlü yapı, panikle suç delillerini yok etme çabasına girişmiş ve arama kurtarmayı engelleme amacıyla çeşitli manipülasyonlarla arama-kurtarma ekiplerini ve gönüllü vatandaşları helikopterin düştüğü mahalden farklı bölgelere yönlendirip Helikopterde bulunanlara ulaşılmasının gecikmesi sağlanmıştır. Bu durumun apaçık şekilde ortada olması ve ilgili yetkili kamu görevlilerinin bir kısmı (!) “görevi kötüye kullanma” suçlarından hüküm giymiş olmalarına rağmen, bu SUİKAST, yetkililer nezdinde, halen “kaza” olarak nitelendirilmektedir. Nitekim devletin yetkili ve sorumlu makamları tarafından SUİKASTe ilişkin olarak herhangi bir girişimde bulunulmadığı gibi ufukta böyle bir hazırlığın emaresi de görünmemektedir. Bu vurdumduymazlık, nemelazımcılık, devekuşu politikası, vicdanları yaralamakta ve insanımızın devlete olan güvenini sarsmakta hatta yok etmektedir.

Bugüne kadar bu konuda birden fazla soruşturma dosyası oluşturulmuştur ancak bilmekteyiz ki; bir suçtan birden fazla soruşturma yürütülmesi ceza usul yasasına açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Bu açıdan bakıldığında bile dosyaya karşı ne denli bir tertibin olduğu ortadadır. Tek bir dosyada bulunması gereken çeşitli suçların birbirinden ayrı tutularak soruşturmaların ayrı ayrı yürütülmesiyle, olay örgüsü, ilgili ve sorumlu şahıslar arasındaki ilişki soruşturma ve kovuşturma makamları tarafından sağlıklı biçimde ortaya konulamamış, her biri birbiriyle ilintili ve ilişkili suçlar tek dosya üzerinden değerlendirilmesi gerekirken farklı şehirlerde, farklı makam ve mercilerde yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarda bütünlük ortadan kalkmış maddi gerçeğin tüm açıklığıyla ortaya çıkarılması yerine adeta suikastin aydınlatılmasına yönelik kamuoyunun ısrarlı talepleri ile samimi araştırma gayretleri itibarsızlaştırılmıştır. Hatta kamuoyu vicdanında suikaste ilişkin soruşturmanın hasıraltı edildiğine dair bir kanaat uyanmıştır.

Sayın Basın Mensupları;

ÜLKÜDE BİRLİK DERNEĞİ olarak demokratik ve sivil tepki gösterme hakkımızı kullanarak Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşlarına yönelik suikastin aydınlatılması için devletin ilgili, yetkili ve sorumlu tüm makam ve mercilerindeki devlet/kamu görevlilerine sorumluluklarını hatırlatıp, harekete geçmeleri çağrısında bulunan bir metnin imzalanması için bugün itibariyle kampanya başlatıyoruz. Başlattığımız imza kampanyasına aklı selim sahibi, sağduyulu, hak, hakikat, hakkaniyet sevdalısı, vicdan sahibi her vatandaşımızın bireysel olarak katkı vereceğinden asla şüphemiz yoktur. Bu cümleden olarak tüm vatandaşlarımızı bu kampanyaya destek olmaya davet ediyoruz. Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki yol arkadaşlarının hayatlarını kaybettikleri suikastin üzerinden 13 yıl geçmiş olsa da gerçeklerin tüm açıklığıyla ortaya çıkarılacağına ve suikastle ilgili sorumluların adalet kurumları nezdinde en ağır şekilde cezalandırılacaklarına dair ümidimizi halen canlı tutuyoruz. Bu ümidimiz gerçekleşinceye kadar da anayasal ve yasal tüm haklarımızı kullanarak elimizden gelen ne varsa yapacağımızı ve bu yoldan asla dönmeyeceğimizi kamuoyuna beyan ediyoruz.

Türkiye genelinde Edirne’den Kars’a gönüllülerimizle yürütülecek imza kampanyamız tek tip olacaktır, www.ubd.org.tr sitesinden basın açıklaması metnine ulaşıp imza çizelgesini çıkarılıp doldurulduktan sonra 25 Mart 2022’de Ankara Tacettin Sultan Dergahında yine bugünkü gibi toplanılıp, toplanan imzalar ilgili kurumlara edilecektir.

Bu vesileyle, Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberinde hayatını kaybeden yol arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyor, sorumlu, yetkili devlet ve kamu görevlilerine bir kez daha sorumluluklarını hatırlatıyor, bu adalet arama mücadelesinde burada bulunarak verdiğiniz değerli destek için sizlere saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz

Genel Başkan
Necati KAYA

 

"" Milli Vicdan İlmi Düşünce Oluşumu Olarak bu adalet arama mücadelesini destekliyoruz... ""