Punto:
Dinle
Dünya Sosyologlar Derneği, İstanbul Tabipler Odası tarafından düzenlenecek panel/sempozyum için hazırlanan tanıtım afişini kınamak için bir basın açıklaması yayınladı:
DUSODER BASIN AÇIKLAMASI
Dünya Sosyologlar Derneği olarak 25 Nisan Perşembe günü İstanbul Tabipler Odası tarafından düzenleneceği duyurulan CİNSELLİĞİN farklı yüzleri seminere ilişkin hazırlanan tanıtım afişini ve düzenlenen ilişkin kınama maksadıyla aşağıdaki basın açıklamasının yapılmasına karar verilmiştir.
Muhtelif kanallardan yapılan tanıtım ve duyurular ile 25 Nisan Perşembe günü İstanbul Tabip Odasınca CİNSELLİĞİN FARKLI YÜZLERİ ismi verilerek bir panel / sempozyum düzenlendiği bilinmektedir.
Bu panel ile alakalı hazırlanan duyuru-tanıtım afişleri muhtelif sosyal medya mecralarında toplumla paylaşılmıştır. Afişlerde kullanılan objelerin toplumumuzun cinsel ahlakını yönlendirme eğilimli olarak hazırlandığı görülmektedir.
Bu basın açıklamamızla kınadığımız afişlerde; kadın kadına, erkek erkeğe el ele tutuşmuş figürlerden oluşmaktadır. Bu tür figürlerin afişlerde kullanılması kültürümüze, toplumun ahlaki değerlerine ve inançlarına saldırı niteliği taşımaktadır.
Ülkemizde düşünülen toplumun kültür, gelenek örf ve ananelerine, temel inanç kurallarına aykırı muhtelif projelerin uygulanmaya çalışıldığı toplumdaki herkes tarafından bilinmektedir. Bu tür toplumun temelini etkileyen projelerin uygulanması yönünde çeşitli kurum ve kuruluşlarında bu tür projelerde etkin kullanılarak gerçekleştirmek istenmektedir.
Ülkemiz de 6023 sayılı kanunla kurulmuş İstanbul tabip odasının yaptığı yukarıda toplumun kültür, örf ve inançlarına ne denli zıt olduğunu ifade ettiğimiz, bu gayri ahlaki projeye ilişkin çalışmalarından dolayı İstanbul Tabip Odasını ve böyle bir sempozyum/panele katkı ve destek veren tüm kişi ve kurumları kınıyoruz.
Biz Dusoder Yönetici, üyeleri ve takipçileri olarak biliyoruz ki; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projesi din, toplum, aile, kültür, gelenek, fıtrat gibi kavram ve kurumlara savaş açan bir ifsad hareketidir. Asla sadece kadın/erkek arasındaki ayrımcılık, şiddet ve adaletsizliğin giderilmesini hedeflememektedir. Kadın-erkek eşitliği öne çıkarılarak içgüdülerin saptırılmasına geçiş verilmekte, LGBT felsefesi uluslararası kuruluşlarca desteklenerek dört koldan piyasaya sürülmekte, siyaseti, sanatı, ekonomiyi Lut kavmi azgınlığıyla kuşatmaya çalışmaktadır.
Çocukların nasıl yetiştirileceğine dair topluma ve yasalara alternatif parametreler dayatanlar ilahlığa soyunmaktadırlar ancak toplumumuz, olan biteni pasif şekilde seyretmektedir.
Bütün zaaflarımıza rağmen en sağlam yapılarımızdan birisi ailelerimizdir. Ailesiz toplum modelini nasıl gerçekleştiririzin adımlarıdır bu faaliyetler. Bu hassasiyetle konunun muhatabı olan başta Sayın Cumhurbaşkanı ile Aile bakanlığının çağrımıza kulak vermesini ve toplumu ifsat hareketlerinin durdurulması için bir an önce harekete geçmesini istiyoruz.
Yine millet olarak ülkemizdeki ahlaki temellerimizi yozlaştıracak her türlü girişime mani olmak için teyakkuzda olmalı, inisiyatif almalı, kavramların hangi niyet ve maksatlara hizmet etmekte olduğunu anlayarak/anlatarak diri bir insan neslini inşa için hemen şimdi dayanışmalıyız.
Soruyoruz… Şimdi değilse, ne zaman?
Dünya Sosyologlar Derneği