Piyasalar

Diyanet İşleri Başkanı ile Adnan Oktar Arasındaki Soğuk Rüzgar

  • 1155
Punto:
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği kahvaltıda Adnan Oktar hakkında yöneltilen “İnşallah maşallahı çok kullanıp bir yandan önüne Kur'an-ı Kerim'i koyup, bir yandan da önünde dansöz oynatanlar var. Kur'an-ı Kerim'i önüne alıp dansöz oynatanlara karşı ne yapacaksınız?” sorusu üzerine şunları söyledi; “Bizim de gördüğümüz zaman tüylerimizi diken diken eden, zaten bakmakta doğru değil öyle bir kanala. Bu kişi vaktiyle Yahudilik, Masonluk kitabını hazırlayan bir grubun başındaydı o kişi. Şimdi kendisi Mason olduğunu söylüyor. Tamamen akli dengesi herhalde bozulmuş. O konuda ceza aldı. Yahudilere ve Masonlara hakaretten ceza aldı. Şimdi öyle. Cezaevinde yatış sebeplerinden birisi de Atatürk'e hakarettir. 90'lı ya da 80'li yıllarda ben çok iyi biliyorum Atatürk'e hakaretten cezaevinde kaldı ama şimdi en büyük Atatürkçü olarak kendisini söylüyor. Dengesi bozulmuş bir insan. Biz bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Ama o televizyonu kapatma yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığında değil ki, yetki kimdeyse onun kapatması lazım. İnşallahlar, maşallahlar havada uçuşuyor, dini bir takım referanslar ve orada dansöz oynatıyorsun böyle bir şey olabilir mi?” "Tamamen Akli Dengesi Herhalde Bozulmuş" Adnan Oktar "Tamamen Akli Dengesi Herhalde Bozulmuş" ifadesine tepki gösterdi. "Gıkın Çıkmıyor Hoca Efendi" "Kerhanelerden, kumarhanelerden, içki fabrikalardan alınan paralarla, vergilerle maaşlarınız ödeniyor. Bir kere bunlar hakkında açıklama yaptınız mı, bunlara sesinizi çıkarttınız mı? Gıkın çıkmıyor Hoca Efendi" Adnan Oktar, internette yayın yapan A9 kanalında bugün (1 Şubat 2018) Erbaş'ın açıklamalarına yanıt verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimine de değinen Oktar, Erbaş'ın "FETÖ ile mücadelede geç kaldık" ifadesine de tepki gösterdi. Oktar, "Biraz değil, bayağı geç kaldınız" dedi; Erbaş'ın, darbe girişiminin kilit ismi, firari Adil Öksüz’ün 2003 yılında hazırladığı “Ceza Hükümleri Açısından Tevrat ve Kur’ân” adlı doktora tezini sunduğu jüride bulunduğunu hatırlattı. Ayrıca Adnan Oktar bir eleştiride bulunarak; Diyanetin Komünizm ve PKK hakkında bir tane bile kitabı olmadığını bellirtti.