Punto:
Dinle
Millet olarak her ne zaman Rasathane (GÖZLEMEVİ) kelimesini duysak, içimiz burkulur, biraz mahcup biraz üzgün tarihle yüzleşmek zorunda kalırız…
3.Murad'ın müneccimbaşısı olan Takiyüddîn Efendi (1526-1585), hükümdardan tam 10 bin altın alarak Tophane sırtlarında bir Rasathane kurdu. Ancak, Rasathane’nin ömrü sadece dört yıl sürdü.
"Gökyüzünün sırlarını bulmaya çalışan devletlerin hepsi batmıştır" dedikodusu ve hasetliği ile hükümdarı ikna eden Ahmed Şemseddin Efendi’nin çağ dışı aklı, netice olarak 3.Murad’ı iknada başarılı oldu.
Hükümdar, "Derhal yıkıla!" buyurdu ve Kapdan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, Takiyüddîn Efendi'nin rasathanesini bir gecede top atışlarıyla yerle bir etti.
Böylece İstanbul, dünyanın en önemli astronomi merkezlerinden biri olma şansını kaybetmiş oldu.
İşte, İstanbul’un kaybettiği o tarihî fırsatı, bu sıralar, 2007-2008 yıllarında başlayan DAG (Doğu Anadolu Gözlemevi) Projesiyle ERZURUM 2021’de yakalamak üzere …
Yazımızın başlığında belirttik; Erzurum’da bir GÖZLEMEVİ yani bir “GÖZKYÜZÜ ŞEHRİ” Kuruluyor…
İşte bu GÖKYÜZÜ ŞEHRİ’nin gurur veren hikâyesi şöyle:
***
Projeyi ortaya çıkaran bilimsel ve stratejik gerekçeler nelerdir?
DAG projesi, en eski temel bilim olarak kabul edilen astronomi ve uzay bilimleri alanında Türkiye’nin tanınırlığını ve güncel bilimsel konularda araştırma yapması için büyük bir altyapının (DAG) kurulması amacıyla planlanmış ve başlanmıştır.
Stratejik olarak dünya üzerinde, astronomi açısından gözlem yapılabilecek yerlerin sayısı zaten sınırlıdır.
Türkiye’nin bulunduğu boylam ve enlem dikkate alındığında, 4 m çapıyla bu büyüklükte başka bir büyük teleskop da bulunmamaktadır. Bu aynı zamanda Dünya üzerindeki büyük bir gözlemevi boşluğunun da doldurulması anlamına gelmektedir.
Projeye ne zaman olgunlaşmış ve başlamıştır? Destek veren kurumlar hangileridir?
Proje, ilk defa 2007 yılında düşünülmüş ve planlanmış olup; o zamanki Atatürk Üniversitesi Rektörü Rahmetli Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz ve Erzurum Valisi Celalettin Güvenç’in, “Erzurum’da küçük çaplı da olsa bir teleskop kurulur mu?” düşünceleri ile Dr. Cahit Yeşilyaprak liderliğinde genç bir ekibin Türkiye’nin büyük sınıfta (3-4 m çaplı gibi) bir teleskoba sahip olması çalışmalarının bir araya gelmesiyle planlanmış ve ilk temelleri 2007-2008 yıllarında atılmış olup; atmosferik ve jeolojik araştırmalar başlatılmıştır.
İlk başvuru, 2008 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’na (DPT) yapılmış ve sonrasında bazı güncellemeler ve ikili görüşmeler yapılarak proje sonuçta Türkiye’nin en büyük ve ilk kırmızı-ötesi teleskobu olarak 2010 yılında tekrar DPT’ye sunulmuştur.
2011 yılında, etüd olarak ilan edilen DAG Projesi için istenenler 3 ay içerisinde Atatürk Üniversitesi’nce ve DAG ekibince tamamlanarak tekrar esas proje başvurusu yapılmıştır.
2012 yılında ise, DAG projesi Türkiye’nin en büyük temel bilim yatırımı ve gözlemevi olarak resmen başlamıştır. İlk birkaç yıl idarî, malî, personel ve altyapı yatırımları gerçekleştirilmiş ve ilk uluslarararası ihaleye 2014 yılında çıkılmış, böylece teleskop alım süreci başlatılmıştır.
Ardından ulusal ve uluslararası ihalelerle hem altyapı hem de üstyapı ile ilgili aşamalar tamamlanmıştır.
Proje baştan beri Atatürk Üniversitesi ile DPT/Kalkınma Bakanlığı ve şu an T.C. Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın maddi desteğiyle yürütülmektedir.
Projenin başlama tarihi, maliyeti ve finansmanı nasıl sağlanmaktadır?
DAG Projesi resmen 2012 yılında başlamıştır ve şu ana kadar ki maliyeti yaklaşık 190 Milyon TL bulmuştur. Finansman çoğunlukla T.C. Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Atatürk Üniversitesi’nce karşılanmaktadır.
DAG’ın Türkiye, bölgesi ve Dünya’daki yeri ve önemi nedir?
DAG, Türkiye’nin en büyük çaplı (4 m) ve ilk kez kırmızı-ötesi gözlem yapacak teleskobuna sahip temel bilim yatırımıdır.
Beraberinde gözlemevi ile birlikte optik bir laboratuvara ve kendi aynası da dahil kaplama yapacak büyük bir kaplama ünitesine de sahip olacaktır.
DAG, gerek kurulduğu yerleşkesinin (3170 m rakımlı Konaklı - Karakaya Tepesi) atmosferik ve astronomik özellikleri gerek barındırdığı teknolojiler gerekse de Dünya üzerindeki astronomik olarak doldurduğu gözlemevi boşluğu nedeniyle önemli bir bilimsel altyapı yatırımıdır.
Bununla birlikte, özelde Erzurum ve bölgesinin de turizm açısından bir ilgi ve cazibe merkezi olması konusunda önemli bir fırsat oluşturmaktadır.
Kaldı ki, büyük gözlemevlerine sahip şehirlerin veya bölgelerin “gözlemevi şehri” ünvanıyla anılması için özellikle atmosferini ve gökyüzünü ışık, toz ve duman kirliliğinden koruması önemli olacaktır ve bu şehrimiz açısından önemlidir.
Projenin bitiş tarihi nedir ve sonrasında sağlayacağı teknik ve stratejik faydalar nelerdir?
Projenin bitiş tarihi, 2021 yılı sonu olarak planlanmış olup; yüksek rakımda çalışma süresi atmosferik ve coğrafik özelliklere de bağlıdır.
İlk ışığın 2021 yılı sonunda alınması planlanmaktadır. Bu projeyle kazanılan altyapı ve getirilen teknolojilerin uzay bilimleri ve teknolojilerine yönelik diğer alanlarda kullanılabilir olması hem teknik hem de stratejik olarak önemlidir.
Bu temel bilime yapılan yatırımın katma değer olarak “uzay ve uydu teknolojileri”, “malzeme ve kaplama teknolojileri”, “optik ve elektronik aygıt teknolojileri” gibi farklı alanlara da katkısı olacaktır.
***
Doğu Anadolu Gözlemevi hakkındaki adığımız bilgiler ışığında.
Millî Vicdan İlmi Düşünce Oluşumu, hem şehrim adına, hem ülkem ve milletimiz adına:
Bu projenin akıllara düşmesine vesile olan Doç.Dr. Cahit YEŞİLYAPRAK bey ve çalışma arkadaşlarına, bu proje döneminde Atatürk Üniversitesi Rektörlük görevini üstlenen Yaşar SÜTBEYAZ hocaya ve o dönem ERZURUM Valisi olan Celâlettin GÜVENÇ beye,
Sonraki dönemde Atatürk Üniversitesi Rektörlük görevini yürüten Hikmet KOÇAK bey ile halen Atatürk Üniversitesi Rektörlük Görevini yürüten Prof. Dr. Ömer ÇOMAKLI bey’e,
Projeye teknik ve maddi finans temininde, DPT/Kalkınma Bakanlığı ve şu an T.C. Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na,
Projenin ülkemizin geleceği açısından önemini kavrayarak devamlı takip ile ilgisini esirgemeyen bütün devlet adamlarımıza, pojenin gönüllü takipçisi Murat DİKME ve proje çalışanlarına ŞÜKRANLARIMIIZI SUNUYORUZ.