Piyasalar

Zül Celali Vel İkram

Punto:
ESMAİ HÜSNA 31. ZÜL CELALİ VEL İKRAM (Celal, Haşmet, İkram ve Nimet sahibi)   Esmai Hüsna; “Allah’ın güzel isimleri” demektir. İnsan taptığı varlığı tanımak ister. Allah’ı gereği gibi bilmeden, tanımadan ve anlamadan ibadet edilemez, bu kesin. Kesin olan bir şey daha var; Esmai Hüsna bilinmeden Allah gereği gibi tanınamaz. Bir mümin için Allah’ı tanımak olsa da olur değil; olmazsa olmaz bir konudur. İnsan Allah ile tanışmalıdır. Rabbimiz bizimle tanışmayı öyle arzuluyor ki, Kur’an’da 99 Esması ile binlerce defa kendisini takdim ediyor. Rabbimiz bekliyor; ne zaman tanışacağız diye.   Buyurunuz Yaratanımızla tanışmaya devam edelim:   ZÜL CELALİ VEL İKRAM   Celal ve İkram sahibi demek; Azamet, cömertlik haşmet ve nimet sahibi İkram; “kendisi kuluna ikram etmekle yetinmeyip, onu başkalarına ikram edecek bir keremle donatan” demektir. “Zu” sahiplik edatıdır. İsim tamlamasının başında gelir: Celal Sahibi… “El Celal” isminin üç anlamı vardır: 1. Azamet, büyüklük, ululuk ve haşmet demektir. 2. Kuşatıcılık ve kapsamlılık anlamına gelir. Farklı yazıları ihtiva ettiği için dergiye mecelle denir 3. Bir şeyden çıkan ses veya ses çıkaran bir iş yapmaktır. El İkram, Kerim olanın eylemidir. Cömertlik manasına gelen kerem, şeref, kalite ve üstünlük içerir. Kerem, lügatte karşılıksız vermek anlamınadır. Fakat kullanımda tüm güzellik, iyilik, hayır ve bağışı kapsar. Cömertliğe Kerem denmesi; vermenin vereni, alan karşısında üstün konuma geçirmesindendir. “Veren el alan elden üstündür” sözü Efendimizindir. İkram, muhatabı kerem sahibi yapmaktır. Çünkü o da aldığını başkasına ikram eder. Allah birine ikram ederse o sadece mükrim (ikram edilen kişi) olmaz, aynı zamanda kerim (ikram eden kişi) olur. DİĞER ESMAİ HÜSNALARDAN FARKI Bu mübarek ismin ayırıcı tarafı, sadece böyle ikili bir kalıp suretinde gelmesi değildir; biri Celal, diğeri Cemal tecellilerini gösteren çift kanatlı bir isim olmasıdır. Allah’ın tüm tecellileri iki başlık altında ele alınır: Celal tecellileri ve Cemal tecellileri. Celal tecellilerine bağımsız bakıldığında şer görünür. Oysaki bir ismi Hayır olan Allah’tan, asla şer sadır olmaz. Aynı tecellinin yanına Cemal tecellisi gelince, daha önce şer görünendeki hayır ortaya çıkar. Ve bakıştaki noksanlık tamamlanır. CELAL’İN CEFA GİBİ GÖZÜKMESİ Bir şey, Allah’ın sırf Celalinden bakınca cefa suretinde görülebilir. Fakat Celal’in yanına İkram’ını koyunca o şey sefa görünecektir. Rabbimizin koyduğu denge budur. Bu hakikati: “Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır; evet her zorlukla birlikte mutlaka bir kolaylık vardır (İnşirah 94:5-6)” ayetlerinde buluruz. “Zül Celal vel İkramdaki” Celal Allah’ın zatına dönük, İkram ise mahlûka dönüktür. Celalin zatî, İkram’ın fiili olması; Allah’ın kullarına dönük tecellilerinde Cemal ve İkramın, Celal ve Kahrı geçtiğini gösterir. Bu tam da; “Rahmetim her şeyi kuşatmıştır” Kuran müjdesini teyit eder. ÖRNEKLER VERELİM Mİ? İNSAN HAPSE DÜŞER. Celal tecellisi olan bu hal ona cefa verir. Fakat hapiste hidayetle şereflenir. Celalin yanındaki ikramı görünce cefa sefaya döner. “Zul Celali Vel İkram” ismi tecelli etmiş olur. İNSAN HASTALANIR. Bu Celal tecellisi insana acı ve elem verir. Fakat insan hastalığı Allah’a yaklaşmak için bir fırsata dönüştürürse, hastalık kula ikram olur. “Zul Celali Vel İkram” ismi tecelli etmiş olur. İNSAN, VARLIKTAN YOKLUĞA DÜŞER. Bu bir insan için büyük musibettir. Fakat malını kaybeden insan öte yandan kaybettiği huzuru bulursa, Celal’in yanındaki ikramı görür. “Zul Celali Vel İkram” ismi tecelli etmiş olur. İNSAN BİR DOSTUYLA İMTİHAN EDİLİR. Celal tecellisi olan bu imtihan insanı zorlar. Fakat insan o güne kadar Allah’ı dost edinmeyi hiç düşünmezken, bu imtihan üzerine Allah’ı dost edinirse Celalin yanındaki Cemali de görür. İşte o zaman “Zul Celali Vel İkram” tecelli etmiş olur. DÜNYA TENİS ŞAMPİYONU: ARTHUR ASHE Olayı biliyorsunuz: Ashe, sebebini bilmediği bir şekilde AİDS hastalığına yakalanır. Sorarlar: “Neden Tanrı böylesine kötü bir hastalık için seni seçti?" CEVAP: "Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir, 500 bini profesyonel tenisi öğrenir, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si finale kalır. Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı'ya “Neden ben?” diye hiç sormadım. Ve bugün sancı çekerken, Tanrı'ya 'Niye ben?' mi demeliyim? Tanrı'ya asla 'Niye ben?' diye sormayın... Ne olacaksa olacak. O'nun kendine has usulleri vardır. Her şey kendi iyiliği için olur. İnancınızı koruyun..." Günümüzdeki CORONA imtihanını da böyle anlayalım mı? “EL CELAL” İLE “ZUL CELAL” ARASINDAKİ FARK “Zul Celali Vel İkram” kalıp ismindeki asli unsur Celal ismidir. İkram, Celal isminin içinde Cemal ve İkramın olduğunu belirtmek için vardır. Celal, içinde azamet, heybet, haşmet ve kahır manası bulunan bir isimdir. Allah, böyle bir ismi doğrudan zatına isim olarak almak istememiştir. Çünkü Allah Rahman ve Rahimdir. Yani Rahmeti kendine farz kılan Allah, Celal diye anılmak istememiştir. Bunun yerine “Zul Celali vel İkram” adını almıştır. Bu ikisi arasında ciddi fark vardır. Ben Celalim diyen bir zat, zatı ile bu sıfat arasına bir mesafe koymamıştır. Fakat ben Celal sahibiyim diyen zat, zatı ile bu sıfatı arasına mesafe koymuştur. Zatının Celal sıfatı ile özdeş kılınmasını istememiştir. Bu iki ismi birlikte alarak, Celal’deki celaliyeti, İkramdaki cemaliyetle dengelemiştir. ALLAH’IN RAHMET VE İKRAMI CELAL’İNİ KUŞATMIŞTIR Kuranda sadece iki kez gelen bu mübarek ismin ikisi de, Rahman suresinde yer alır. Rahman suresi, Kur’an’da Esmai Hüsna ile başlayan tek suredir. İkram, Celal sıfatını bu surede iki kez kuşattığı gibi, bu surede Rahman ismi ile de iki defa kuşatılmıştır. Bu emektir ki, Allah’ın zatı Celal değildir, Celal sahibidir. Bu Celal de, İkram ve Rahman ile sarılıp kuşatılmış, saf ikrama dönüşmüştür. HER ŞEY FANİ, BAKİ OLAN CELAL VE İKRAM SAHİBİDİR Allah insanlara sayısız nimetler vermiştir. İnsanı yaratması, Kur’an’ı öğretmesi, güneşi ve ayı ayrı yörüngede tutması, bitkiler için ayrı yasalar koyması, yeryüzünü orada yaşayan canlılar için döşemesi gibi. “Dünyadaki her şuurlu varlık fânidir. Bâkî kalacak olan Celal ve İkram sahibi Rabbinin zatıdır. O halde Rabbinizin hangi nimetini inkâr edebilirsiniz? (Rahman 55:26-28).” “Zul Celali vel İkram” isminin son kullanıldığı yer, Rahman suresinin son ayetidir: ” Celal ve İkram sahibinin ismi ne mübarektir( Rahman 55:78).”   ZUL CELALİ VEL İKRAM İSMİNİN TECELLİLERİ (Yansıma) Rabbimizin bu isminin kâinata yansıması da çift kanatlı olmaktadır. Kanatın biri El Celal’e bakar, diğeri El İkram’a bakar. Tecellinin El Celal’e bakan kanadında ilahi azamet, kudret, haşmet ve kahır vardır. Bunun en çarpıcı örneği, Hz Musa’nın Rabbini görme isteği üzerine Allah’ın dağa tecellisidir: “(Musa): “Rabbim! Bana kendini göster, göreyim seni!” dedi. (Allah) “Asla göremezsin Beni!” dedi. “Fakat şu dağa bir bak; eğer o yerinde kalırsa, sen Beni ancak o zaman görebilirsin.” Ve Rabbi dağa tecelli eder etmez, onu yerle bir etti; Musa ise baygın düştü (Araf 7:143).” Celal ismiyle dağ, hak ile yeksan oldu. Peki, bunun ikram neresinde? İkram, Allah’ın bu dünyada görülemeyeceği hakikatini bildirmiş olmasıdır. Allah’ın El İkram’a bakan tecellisi, dünyada ilahi İkrama mazhar olan kimselerin olmasıdır. “Zul Celali vel İkram”ın en büyük tecellisi ahirette gerçekleşecektir. Cennetlikler ikrama mazhar olmuş kimselerdir. “Zul Celali vel İkram” olan Allah’ım. Bize Celalinle gösterdiklerinin, aslında bir ikram olduğunu anlamamıza yardım et. Biz Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz. Hayırlar diliyorum Ankara, 22 Mart 2020 Prof. Dr. Orhan Arslan