21 Nisan 1967, sözde demokrasinin doğduğu bir ülke olarak anılan Yunanistanyakın tarihinin kara günüdür. Bu ülkeye dayatılan 21 Nisan 1967 Albaylar darbesive bunu izleyen yedi yıl boyunca süren acımasız diktatörlük, Yunan halkının büyük acılar yaşadığı bir dönemdi. Ünlü sinema oyuncusu, sonradan kültür bakanı Melina Mercouri de cunta nedeniyle ülkeden ayrılanlar arasındaydı.
Mercouri’nin de aralarında bulunduğu pek çok sürgün ve muhalif, vatandaşlıktan çıkarılmış ve mallarına el konulmuştu. Dönemin ABD Büyükelçisi Strobe Talbot, CIA’nin sarayı ve sağ partileri desteklediğini söylemişti. Darbeyle ulusal sınırlar kapatılmış, dış dünya ile tüm iletişimler koparılmış, geceleri yürütülen operasyonlarla kısa sürede binlerce demokrasi yanlısı tutuklanmıştı. Gözaltında yüzlerce insan işkencelerle öldürülmüştü.
Demokratlar, solcular, liberaller aydınlar, akademisyenler, sol kimlikli sendikacılar, sanatçı ve yazarlara yönelik büyük şiddetli bir saldırı gerçekleşirilmişti.
10 bini aşkın tutuklu stadyumlarda, cezaevlerinde ve adalarda sistematik, ağır işkencelere uğrarken, direnişçilerin yanı sıra, demokrat sol kimlikli insanların yakınları da tutuklanmıştı.
Yunanistan’da II. Promotheus Planı devrede…
1967-1974 Yunanistan Askeri Cuntası, 1967 ile 1974 yılları arasında Yunanistan'da iktidarı ellerinde bulunduran sağ-kanat askeri hükümet, “Albaylar Rejimi”, “Albaylar Cuntası” ya da sadece “Cunta” olarak da bilinir. Askeri yönetim, 21 Nisan 1967 sabahı yapılan darbeyle başladı. Bir grup albay, "Promotheus Planı" adı verilen bir planı uygulamaya koydular.
“Promotheus Planı”, aslında Yunanistan'ı olası bir "Komünist" işgaline karşı koruması düşünülen "Gladio" tipi bir yapılanmaya aitti.
NATO tarafından 1950 sonrası hazırlanmıştı. Albaylar, bu plan uyarınca önce darbe zemininin olgunlaşması için gereken çalışmaları yaptılar. “Komünistler geliyor” korkusunu halkın içine yaydılar, işçileri “Sağcı ve solcu… İlerici ve gerici…” diye birbirlerine düşürdüler, kısacası, ülkeyi bir kaos ortamına sürüklemek için ne gerekiyorsa yaptılar.
21 Nisan 1967 günü Albay Papadopulos, Albay Makarezos ve General Pattakos, yönetime el koydu. Bizdeki 12 Eylül 1980 darbesine giden sürece ne de çok benziyor değil mi?
Benzer süreç, şimdilerde yeniden yaşanıyor. ABD askeri üslerine sesini çıkaran toplumsal eylemler yasak.
Yunanistan Komünist Partisi, özgürlük meşalesini tutuşturuyor!..
-Yunan Komünist Partisi'nden protestocular askeri anlaşmaya karşı antik Akropolis'te pankartlar açtılar. Yunanca ve İngilizce pankartlarda “Savaşa hayır. Ölümün temellerine hayır.”-
Yunanistan'da geleneksel sol muhalefet denilince ilk akla gelen Panhellenik Sosyalist Hareket PASOK. Önceki lideri Fofi Gennimata’nın meme kanserinden ölümünden sonra genel başkan seçilen şimdiki başkanları Nikos Androulakis, Girit Kandiye doğumlu. Syriza hareketine kaptırdığı merkez sol seçmen tabanını, partisine kazandırmaya odaklı çalışıyor.
Nikos Androulakis aynı zamanda Avrupa Parlementosu milletvekili. Partisi ve kendisi Avrupa Parlamentosu'ndaki İlerici Sosyalistler ve Demokratlar İttifakıGrubu üyesi. PASOK; ABD'nin Yunanistan'daki askeri yığınağına, iktidar partisi tarafından yeterince taviz koparılmadan izin verildiğini söylüyor.
Bununla birlikte Birleşik Avrupa Ordusu yapılanması içerisinde yer almak gibi niyetleri olduğundan ABD askeri birliklerinin varlığını sadece Türk tehdidine karşı denge unsuru gördüklerini deklare ediyorlar.
Hani Dışişleri eski bakanlarından merhum İsmail Cem ile Sisam adasında Zeybekoynayan Sosyalist Enternasyonal Başkanı Yorgo Papandreu da bu partiden.
Yunanistan sağcıları, soğuk savaş döneminin ikliminde yaşıyor!..
Sovyet yayılmacılığına ve Komünizm tehlikesine karşı NATO ittifakında yer alan Yunanistan'da, klasik sağ seçmen kitlenin en az bunlar kadar kolektif bilinçaltında yer eden bir başka mega korkusu Türkler.
Mevcut Muhafazakar Yeni Demokrasi'nin (ND) egemen olduğu YunanParlamentosu, ABD ile ABD'nin Yunanistan'daki askeri üslere sürekli erişimini öngören ikili savunma işbirliği anlaşmasının revizyonunu ve uzatılmasını işte bu Türk korkusu ile onayladı.
Bu onayın ardından Yunanistan genelinde anti-emperyalist kesimler ABD-Yunanistan üs anlaşmasına karşı protestoları başlattılar. 12 Mayıs'ta Yunankomünistleri, sendikacılar, gençlik/öğrenci grupları ve diğer anti-emperyalist kesimler, anlaşmanın tartışıldığı Atina'daki Yunan parlamentosuna kitlesel bir protesto mitingi düzenlediler.
Yunanistan'daki anti-emperyalist ve işçi sınıfı kesimleri, özellikle KKE (Yunan Komünist Partisi), Tüm İşçiler Militan Cephesi (PAME), Uluslararası Detant ve Barış için Yunanistan Komitesi (EEDYE) ve Yunanistan Komünist Gençliği (KNE), dünyanın dört bir yanında seferber oldu.
Askeri bloklarla artan işbirliğini ve emperyalist çabalara katılımı protesto eden ülke de Komünistler, yalnızca görevdeki Yeni Demokrasi (ND) liderliğindeki hükümetin değil, aynı zamanda Syriza ve PASOK liderliğindeki önceki hükümetlerin de Yunanistan'ı bölgedeki NATO'nun askeri gündemine entegre etmeye çalıştığını iddia ediyorlar.
Babası Apostolis, siyasi eylemlerinden dolayı sürgüne gönderilen 14 Nisan 2013'ten beri Yunanistan Komünist Partisi Genel Sekreteri Dimitris Koutsoumpas,ülkesinin ABD emperyalizmine peşkeş çekilmesine karşı olanlardan.
Yunanistan Komünist Partisi başkanı Dimitris Koutsoumpas, anlaşmanın Türkiye ile bir silahlı çatışma durumunda Yunanistan'ı korumayacağını, Ukraynaörneğine bakıp söylüyor. ABD'nin yalnızca NATO'nun güneydoğu kanadında uyumu sağlamakla ilgilendiğini vurguluyor ve anlaşmanın ülkeyi NATO ve ABD için büyük bir askeri üs haline getirdiğini belirtiyor.
Yunanistan Komünist Partisi, Yunan halkını, Yunanistan ile ABD arasında ABDaskeri üsleri konusunda imzalanan alçak anlaşmanın onaylanmasına karşı mücadeleyi yoğunlaştırmaya çağırıyor.
Nitekim partinin dış politika sektörü başkanı Giorgos Marinos; Yunanistan Komünist Partisi'nin (KKE) bölgedeki gelişmeler ve genel olarak jeopolitik gelişmeler konusundaki endişelerini açıklamış, “Yunanistan'ı ABD, NATO ve AB'nin tehlikeli planlarına dahil etme politikası, ülkeyi ve halkını kurtların önüne atıyor”sözleriyle halkının karşı karşıya olduğu tehlikeye dikkat çekmişti.
Yunanlı Komünistler, Kiryakos Miçotakis ikidarının, NATO çerçevesinde Ukrayna'ya askeri teçhizat göndererek, öngörülemeyen boyutlarda ve halk için büyük tehlikelerle gelişen emperyalist bir savaşa katılımını artırdığını söyleyerek, "Ülkenin silahlı kuvvetlerinin sınırlar dışında bir işi yoktur ve Yunan toprakları, altyapısı ve araçları, Dedeağaç ve Stefanovikeio'daki askeri üslerde olduğu gibi askeri-savaş köprüsü olarak kullanılamaz." diyorlar.
Nisan ayında Yunan demiryolu şirketi TrainOSE'nin işçileri, şirket yönetiminin baskısına rağmen, ABD ve NATO askeri zırhlı araçlarının Dedeağaç Limanı'ndanUkrayna sınırına taşınmasına yardım etmeyi reddetmişlerdi.
Yunanistan Komünist Partisi üyeleri de Dedeağaç limanında ABD ve NATO askeri teçhizatı bulunan bir trenin yolunu kestiler.
Kiryakos Miçotakis'in ayakları kokuyor!..
Yunanistan'ın yaşadığı mali kriz ülkeyi kaç defa batma noktasına getirmişti. Bu nedenle Yunanlı politikacılar para kaynağı gördükleri ülkelere Türk düşmanlığınıpazarlıyor. Bir başka pazarlık unsuru ise düzensiz göçmen kitlelerinin Yunanistansınırında durdurulması.
Yunanistan, Türkiye sınırına ördüğü çelik duvarı 40 kilometreden 120 kilometreye çıkarmayı planlıyor. Atina, olası göçmen akımına karşı 40 kilometre uzunluğundaki çelik duvarın geçtiğimiz yıl Ağustos ayında tamamlamıştı. Geçtiğimiz yıl sınırlara inşa edilen duvarları ulusal bütçelerinden karşılayan 12 ülke, AB fonu için başvurmuştu. Avrupa Komisyonu ise bunun “Frontex” gibi göçle ilgili aktivitelere ayrılan fonları azaltabileceği için şu anda dış sınırlara duvar örülmesine ödenek ayırma gibi gündemleri olmadığını açıklamıştı.
Sınırdaki duvardan ekmek parası çıkaramayan iktidar, Amerikalıların kucağına oturursa “krizi aşabiliriz” yaklaşımını sergiliyor.
Yunanistan Parlamentosu, ülkede protestolara neden olan ve ABD’nin ülkede yeni üsler açmasına izin veren ABD-Yunanistan Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması’nı (MDCA) onayladı. Yunanistan'da iktidar ile muhalefet arasında tartışmalara neden olan ve halk tarafından protesto edilen ABD-Yunanistan Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması’nda (MDCA) yapılan değişiklikler, YunanParlamentosu tarafından onaylandı. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in ABD ziyareti öncesi parlamentoda onaylanan anlaşma, ABD'nin Yunanistan'da 1'i deniz üssü olmak üzere toplam 4 askeri üs açmasına izin veriyor.
ABD Kongresi'ne hitap eden Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, isim vermeden Türkiye'nin Yunan hava sahasını ihlal ettiğini iddia ederek, Türkiye'yemuhtemel silah satışlarında Doğu Akdeniz'deki durumun göz önünde bulundurulması gerektiğini söylemişti.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in ABD Kongresi'ne hitabında Türkiye'yi şikayet etmesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Artık benim için Miçotakis diye birisi yok" tepkisini göstermesi sonrası, etekleri tutuşan Atina'dan Birleşmiş Milletler'e (BM) şikayet mektubu gitti.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler’e karşı Yunan direniş örgütlerini kim silahlandırdı sanıyorsunuz?
Yunan direniş örgütlerine silah ve cephaneyi kim temin etti?
Trakya bölgesinin savunmasını ta Yunanistan içlerinden başlatan TürkGenelkurmayı, Hitler ordusunun Türkiye sınırlarına ulaşmasını böylelikle engelledi.
Yunanistan İç Savaşı’nda faşizme karşı demokrasinin saflarında Türkiyeli bir devrimci, ‘Kapetan Kemal’ yani Mihri Belli, tabur komutanlığı yaptı, ölümden döndü. Mihri Belli; 1946’da yurt dışına çıktı. Yunan İç Savaşı’na gerilla olarak katıldı. Demokratik Ordu saflarında tabur komutanlığına kadar yükseldi. "Kapetan Kemal" olarak anılıyordu. Çatışmalarda iki kez yaralandı. Bulgaristan ve SovyetlerBirliği‘nde tedavi gördü. O nedenle bakmayın siz “Ege’de ısınan sular”a, “Türk-Yunan düşmanlığı” söylemlerine?
Süleyman Demirel ve Çağlayangil, Atina Hapishanesinden Konstandinos Miçotakis’i nasıl kaçırdılar?
Konstandinos Miçotakis, Albaylar Cuntası’nın hapishanesine atıldı. O dönemde Türkiye'de Adalet Partisi iktidardaydı. Konstandinos Miçotakis'in Türkiye’ye ılımlı yaklaşımı ve Türk diplomatlarla dostane ilişkileri, Türk makamlarını harekete geçirdi.
Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, durumu Başbakan Süleyman Demirel'e iletti. MİT Müsteşarı Fuat Doğu’yu çağıran Demirel, Miçotakis'in Türkiye’ye kaçırılması talimatını verdi. Bu sırada şimdiki başbakan Kyriakos Miçotakis henüz bir yaşındaydı. 1967 darbesi sonrası, dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil yardımıyla Türkiye’ye kaçan Konstandinos Miçotakis, 7 yıl boyunca sürgünde yaşamıştı.
Türkiye’yi, Türk devletini küçümsemeyin!..
Mete Han’ın torunları, dünyanın dört bir tarafında “Üçler… Yediler… Kırklar…” desturuyla yeni bir dünya için dokunulması gerekenlere dokunuyor. Uyandırılması gerekenleri uyandırıyor. İnanın onlarca ‘Kapetan Kemal’ yani Mihri Belli, Yunanistaniçlerinde Bulgar, Pomak Arnavut ve dahi Yunanlı yurtsever devrimcileri, ABDemperyalizmine karşı çoktan harekete geçirmiştir.
Pimi çekilen bomba ortaya bırakıldıysa, yakında gümbürtüyü duyarsınız.