Piyasalar

Yeni Üniversite Kurmak ve Bölgesel Kalkınma

Punto:
Ülkemizde dördü vakıf olmak üzere 20 yeni üniversitenin kurulması ile ilgili kanun 18.05.2018 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlandı… Ülkemizde yeni kurulan üniversiteler ile 129 devlet, 72 vakıf ve 5 vakıf MYO olmak üzere toplamda 206 tane yükseköğretim (üniversite) bulunmaktadır… Ülkemiz nüfusunun 80,8 milyon (TÜIK) olduğu dikkate alındığında her bir üniversiteye 400 bin kişi düşmektedir. Gelişmiş üniversitelerinin birçoğunu bulunduran ABD’de ise 650-750 bin nüfuza bir üniversite düşmektedir… Yükseköğretim sayısı ve yükseköğretime erişim konusunda ülke olarak hayli yüksek bir rakama/orana ulaşmış durumdayız… Üniversitenin asli fonksiyonu nedir? Klasik anlamda üniversitelerin fonksiyonları şu şekilde ayrılmaktadır: -Bilimsel araştırma -Eğitim-öğretim -Sosyal sorumluluk Bu başlıklar altında ülkemiz üniversitelerinin bu işlevlerini ne ölçüte yapabildiği değerlendirilebilir. Konu ile ilgili bu köşede üniversiteler ile ilgili sıkça görüşlerime yer vermekteyim. Bizde “eğitimin” asli, kalan zaman diliminde ise “bilimsel araştırma” faaliyetlerinin yürütülmesinin görev olarak benimsendiği bir model baskın durumdadır… Üniversiteler kurulurken gerek toplumun gerekse devletin öncelikli beklentilerinin/amaçlarının ne olduğunun cevaplanması gereken bir konudur. Son yıllarda şehrin kalkınma ve gelişmesi ile üniversite ilişkisi konusunda beklentiler artmıştır. Bu konu üniversitelerin sosyal sorumluluk işlevine dâhil edilebilir… Üniversite kurulmasının amacı nedir? Bu noktada üniversite kurulmasının amaçlarını biraz daha somutlaştırarak irdeleyelim… Bu soruya ülkedeki eğitimli nüfus sayısı artırmak, bilimin gelişmesine katkı vermek veya kurulan şehrin gelişmesini sağlamak şeklinde cevap verebiliriz. Belki de her üçünün de gelişmesi amaçlanıyordur. Karar verici makamların hangi seçeneğe ağırlık verdiğini ise tam olarak bilmiyoruz… Ancak ülkemizde her şehirde bir veya birden fazla üniversite kurulması üniversitelere bulunduğu şehrin gelişmesi konusunda daha fazla bir sorumluluk yükledi… Üniversite kurmak… Ülkemizde 2007 yılı sonrasında her şehirde en az bir üniversite kurulması benimsendi. Bunun gerçekleştirilmesi için her şehirde üniversiteler kuruldu. 2008 yılında bir üniversitenin kurulması için rektör olarak göreve başladım. Göreve başladığımızda üniversitelerin eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve sosyal sorumluluk görevlerinin bilincinde ve gerçekleştirmenin sorumluluğu içerisindeydim. Yeni bir üniversite idik! Ancak bir yandan üniversitenin kurulup gelişmesine kafa yoruyor bir yandan da “sosyal sorumluluk” görevimizin gereği şehrin gelişmesi konusunda öneriler (rapor) çıkarmaya çalışıyorduk. Ziyaretime gelenlerin düşüncelerini, konu ile ilgili önerilerini dikkatlice dinliyor not alıyordum. Ancak bunların bir kısmının ayakları yere basmayan-gerçekçi olmayan- önerilerdi… Elbette bir ülkenin, daha dar olarak bir şehrin kalkınma ve gelişmesi üzerine kafa yorulduğunda öznel/nesnel birçok önerileri söz konusu olabilir… Bölgesel kalkınma… Bir grup arkadaşla yaptığımız çalışmada şehrin gelişmesinde iki faktör öne çıkmıştı: üniversite ve turizm. Belki başka şehirlerde başka faktörler buna dâhil edilebilir… Bir şehrin kalkınma ve gelişmesi üzerine tarım, sanayi, eğitim, turizm, yer altı ve yer üstü zenginliklerin değerlendirilmesini vs. içeren öneriler sıralanabilir. Bunların gerçekçi ve nesnel olup olamadığı mutlaka irdelenmelidir. Bir şehri kalkınma ve gelişmesi o yerde yaşayanlar tarafından da arzulanan bir durumdur. Bu öneriler değerlendirilmekle birlikte yeni kurulan bir üniversite kurmakla sorumlu olanların öncelikle sağlıklı bir kuruluş süreci gerçekleştirmeleri gerekir… Haftaya bu konuya devam etmek dileğiyle… Son söz: Temeli eğri atılan binanın kendisi de eğri yükselir… Kendini taşıyamayan at arabayı çekemez…