Muharrem SERTTAŞ
Punto:
Dinle
Mesleki yaşantımdan ve yaptığım işlerin gereği olarak 30 Yıldan beri; toprak ile, Su ile, Bitkiler ile, Böcekler ile, Hayvanlar ile ve insanlar ile iç içe yaşamaktayım.
Allahın ( Yaratıcının) varlığını ve gücünü her saniye hissetmekteyim. Bitkilerin yapraklarında hayatı oluşumu sağlayan Fotosentez olayı, Atmosferde gaz halinde bulunan oksijen ve Hidrojen moleküllerinin Güneş ten enerji alarak Su buharı ve daha sonra suya dönüşmesi, Samanyolu galaksisindeki Güneş sisteminin statik dengesi, Dünyanın hareketleri,
Memelilerde erkek ile dişinin birlikte yaşamsal hareketleri sonucu anne rahminde oluşmaya başlayan yavrunun anatomik gelişmesi ve milyonlarca olay hiç kesintisiz başı ve sonu belli olan bir zaman sürecinde oluşmaktadır.
Herkes anlasın diye insanı örnek vermek istedim, İnsan anne karnında 9 ay 10 gün gibi bir sürede tam olarak fizyolojik gelişmesini tamamlamaktadır. Dolayısı ile 9 Ay 10 Günün yer aldığı yıl içerisindeki her gün, her saat hatta her saniye önem ve kutsallık yönünden eşit olarak Yüce Allah tarafından yaratıldığı muhakkak değilmidir.
Bu süre içerisinde her hangi bir güne özel bir anlam yükleyerek değer vermenin asla doğru olmadığına inanmaktayım.
Yüce Allah'ın yarattığı ve vücut bulmasını sağlayan her varlığın eşit derecede öneme ve değere sahip olduğu gerçektir. Çünkü eğer 365 gün 6 saat içerisinde yer alan her hangi bir saniye, dakika, saat, gün ve ay diğerlerinden farklı olsaydı yüce Allah o anı diğerlerinden daha farklı süreçler ile zamanlamaz mıydı.
Buradan hareket ile benim için her günün eşit değeri var olup aynı öneme sahip olduğuna inanmaktayım.