Toprağın, tarım arazisinin, meraların, yaylaların, tarımın, hayvancılığın, tohumun, suyun, ağacın, ormanın, buğdayın, çiftçinin, köylünün, besicilerin otomobilden, uçaktan, tanktan, toptan helikopterden, beton yığınlarından, yollardan, köprülerden, makam, mevki sahiplerinden çok daha değerli, çok daha önemli olduğunu ve hayatiyet arz ettiğini anladığımız gün dilerim geç kalmış olmayız.
“Vatan topraktır, toprak vatandır, toprak hayattır, tarım yaşatır.”
İşte bu sebepledir ki;
İşsiz, güçsüz, liyakatsiz yüz binlerce mezun veren onlarca verimsiz, yetersiz ve gereksiz üniversite açmak yerine,
Adına hastane denilen insanların sağlam girip hasta çıktığı, hekimlerin, sağlık personelinin içinde çalışmak istemediği, mutsuz olduğu, hastaların ve hasta sahiplerinin doktorunu, ilgili birimi ararken kaybolduğu, koridorlarında çile çektiği devasa binalar yapmak yerine,
Uçakların inip kalkmadığı, yolcuların uğramadığı, pistlerinde otların büyüdüğü, kullanılmayan havaalanları yapmak yerine,
Her kışın ardından bozulduğu için her yıl yeniden yapılan, tamir gören bozuk, çakır çukur yollar yapmak yerine,
Bütün bu gereksiz masrafları doğru fizibilite ile azaltarak;
Verimli tarım arazisi açmak, var olan tarım arazilerini verimli, ekilebilir, biçilebilir hale getirmek,
Meraları geliştirmek, büyütmek,
Çiftçiye, köylüye, tarıma, hayvancılığa tam anlamıyla destek vermek ülkemizin bugünü, yarını, geleceği için çok daha hayırlı, faydalı, verimli olacaktır.
Ülkemize, milletimize, ülkemizin gençlerine, ülkemizin geleceğine yapacağınız en büyük, en kalıcı hizmet bu olacak ve eğer hakkıyla yaparsanız bu hizmetleriniz sizlerin hayırla ve dualarla hatırlanmanıza yol açacaktır.
“Vatan topraktır, toprak vatandır, toprak hayattır, tarım yaşatır.”
Bu yazı bundan 30 yıl önce otlatılmaya 500 çift hayvanın, bugün ise 50 çift hayvanın çıktığı, 30 yıl önce tonlarca kuru fasulyenin yetiştirilip satıldığı bugün ise kendine bile zor yetecek miktarda kuru fasulye yetiştirilen bir köyün, bir coğrafyanın evladı tarafından yazılmıştır.
AHMET BERHAN YILMAZ