Punto:
Dinle
Eskiden bayram arefesinde sevinçten yerimde duramazdım.. heyecanla yeni elbiselerimi denerdim..
Bir an önce bayram neşesini akrabalarımız ile paylaşmak için can atardım..
Takılırdım annemin peşine, bayram alışverişi yapardık..
Fakat çok uzun zaman oldu o güzel hisselere yabancıyım..
Eskiden iple çektiğim bayram gününü artık bir an evvel geçsin diye dua ediyorum..
Yurdumun eşsiz manzarası,
Hep aradığım o tanıdık simalar ve kokular, büyüdüğüm mahallem, yürüdüğüm yollar, evim, dostlarım, Annem Babam...
Hepsi..
Her şey, burnumda tütüyor...
Meğer Dönüşü olmayan sonsuz bir yolculuktaymışım..
Dipsiz bir deniz, uçsuz bucaksız bir gök misali..
Yorulduğumun farkındayım,
Lâkin dinlenmek gibi bir lüksüm yok..
Ayaklarımın geri geri gittiğinin farkındayım, fakat dönmek gibi bir şansım yok..
Gizlediğim göz yaşlarımın durmadığının da farkındayım, ama onları silip, gülümsemekten başka çarem yok..
Sensiz geçireceğim yedinci bayram Anne..
Daha kaç tane sözde bayram fakat benim için keder elçisi olan bu mübarek günleri uyuyarak geçireceğimi bilmiyorum..
Ama Anne,
Senin bir damla göz yaşına ben kurban olurum..
Bayram günü kirpiklerinin nemlenmesine izin verme ne olur..
Bayram günü sen üzülme ne olur..
Bayram günü benim yerime herkese sarıl ne olur..
O gün Benim yerime sen mutlu ol,
Benim yerime sen gülümse Annem ne olur..
Ne olur...
22.05.2020
İparhan Uygur