Punto:
Dinle
Türk milletinin mazlum ve kavruk çocuklarının canları üzerinden sağa sola atarlanan "ileri yaş ergenlerinin", aşağıdaki resmi rakamlar üzerinden yapacağımız analize dâir söyleyecekleri lâfları da var mı acaba ?
Sevgili arkadaşlar,
Takip edenlerin bilebileceği gibi, 2019 yıl sonu rakamlarına göre bütün umudumuzu bağladığımız ve her türlü teşvik tedbirlerine karşı İHRACATIMIZ, bir önceki yılla kıyaslandığında sadece %2,1 artarak 180,5 milyar $ oldu...
Bu rakamın içinde navlun bedelleri de var...
Ülkelerin sahip oldukları ekonomi ve yaptıkları ihracatın niteliği ise, ihraç ürünlerinin "kilogram değerinin" $ cinsinden hesaplanması ve yüksek teknoloji ürünlerinin ihracat içindeki payıyla ölçülüyor.
Biz ihracatımızı kg/$ değeri üzerinden kısaca bir analize tabi tutacak olursak;
* 2019 yılında ihracatımızın "kg/$ değeri" 1,12 $ olarak TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) tarafından açıklandı.
Yani 2019 yılında toplam 180,5 milyar $'lık ihracat geliri edebilmek için 161,2 milyon ton ürün ihraç etmişiz.
* 2014 yılında ise ihracatımızın "kg/$ değeri" 1,59 $'mış.
Yani 2019 yılında yapmış olduğumuz 161,2 milyon ürünü, 2014 yılı "kg/$ değeri" olan 1,59 $ üzerinden satabilmiş olsaydık, tam tamına 256,3 milyar $'lık İHRACAT geliri elde etmiş olacaktık.
Aradaki farka bakar mısınız; tam 76 milyar $...
* 2020 yılı OCAK ayı verilerine göre ise ihracat birim değerimiz düşmeye devam edip, kg/1,05 $ seviyelerine gerilemiş...
Yani 2019 yılında ihraç ettiğimiz 161,2 milyon ton ürünün toplam ihracat değeri 169,2 milyar $'a düşmüş veya bu seyirle daha da aşağılara düşecek demektir.
Nitekim, bugün açıklanan Türkiye İMSAD Aralık ayı Dış Ticaret Endeksine göre, 2018 yılında 40,3 milyon ton inşaat malzemesi ihracatımıza karşılık olarak 21,6 milyar $ gelir elde eden iş dünyamız, 2019 yılında ise 50,7 milyon ton inşaat malzemesi ihraç etmesine rağmen, ancak 21,5 milyar $'lık gelir elde edebilmiş.
Yani inşaat malzemesi üreticilerimiz miktar bazında 2018'e göre 10,4 milyon ton daha fazla ürün ihraç etmiş, ancak 100 milyon $ daha az gelir elde etmişiz...İhracatımız miktar olarak %25,8 artmış, gelir olarak ise %0,03 kadar azalmış...Özetle inşaat malzemeleri kg/$ değerimiz 0,42 $ olmuş yani...
Tam tersine ithal ettiğimiz inşaat malzemelerinin kg/$ değeri ise ortalama 2,68 $ olmuş...
Görüldüğü üzere iç piyasa daraldıkça sanayici ve ihracatcımız döviz elde edebilmek, ayakta kalabilmek, fabrikasını kapatmamak ve çalışanları kapının önüne koymamak için, acımasız bir rekabetin kurbanı olduğu gibi, biz de ülke ve millet olarak bu yolla daha da fakirleşiyor ve milli gelir kaybına uğruyoruz.
Türk ekonomisinin içine düştüğü bu durumdan nasıl çıkacağına dâir hiç bir siyasinin sesini duymuyoruz ama sıra millete gaz vermek ve hamasete gelince, maşaallah hepsi kükreyen aslan gibiler...
Bilmem ki, "yüksek siyaset" yapanlar arasında, bu tablo karşısında yüzü kızaran birileri var mıdır acaba?
R.GÖKDEMİR
