Piyasalar

Türklük Düşmanı Amerikancı/İngilizci İslamcılar!

Punto:
Bir önceki yazım "Amerikancı Turancıların Şeyhi Ruzi Nazar Türklüğe değil Amerikan emperyalizmine çalıştı!" konusunu taşıyordu ve nedense milliyetçi çevreler alınganlık gösterdi? Oysa yazının ana konusu Türklük, Türkçülük karşıtlığı değil, bu kisveye bürünerek CIA'nın değirmenine su taşıyanlara dikkat çekmekti. Gelen tepkilere bakılırsa maksat hasıl olmuş gözüküyor. Hedef tam 12'den isabet. Yoksa mensubu olduğum Türk Milletinin bekasına tüm varlığımı feda edeceğimi beni yakından tanıyanlar çok iyi bilir. Ümmet fikri Türklük olgusuna neden düşman? Türklerin tarihte en büyük düşmanı, Emevilerin en önemli Arap komutanlarından biri Horasan valisi Kuteybe bin Müslim desem, Arap uşaklığı Türklüğünden ağır basanlar Allah rızası için beni boğazlamayı Cihat sayabilir. Kuteybe, senelerce uğraştıktan sonra Semerkant'a 711'de girebildi. Kuteybe komutasındaki Arap ordusu Türklerin kadim şehri Semerkant'a girdiğinde erkekleri kılıçtan geçirdiler, kadınları ve kız çocukları cariye, erkek çocukları köle yaptılar. Türk illerinde taş üstünde taş, baş üstünde baş koymadıkları gibi eğitimli insanları öldürdüler, Türk kültürüne, harsına, irfanına ait kütüphaneleri yıktılar, binlerce cilt kitabı yaktılar, yok ettiler. Türk kültür tarihine dair elimizde kala kala Kültigin Kağan'ın diktirdiği Orhun/Yenisey Yazıtları ile balballar kaldı. Ne yazıkki Orta Asya Türk tarihinin Çin kaynaklarından öğrenmek gibi trajedi yaşadık, Motun'a Mete dedik. Deve sidiğini şifa gören çöl bedevilerinin Arap milliyetçiliğini din algısına dönüştüren paradigmaları iflasın eşiğinde. Türklük Mefkuresine sımsıkı sarılan Türk milleti, günümüzde Arap emperyalizminin korkulu rüyası oldu. Ümmetçilik günümüzde maalesef İngiliz ve Amerikan çıkarlarına hizmet eden son derece kullanışlı bir ideolojik aparat. Ümmet fikri; İslam müminleri açısından din kardeşliği, müslüman milletlerin, İslam aleminin siyasi kültürel, askeri ve ekonomik birlikteliği olarak tanımlanabilir. Ancak söz konusu dini terimin uygulanabilirliği bir tarafa, kendisini İslamın tek otorite mercii gören Suudi Arabistan rejiminin gayri İslami yapılanmasının en güçlü dayanağı olması, maalesef içini boşaltan bir olgu. Türk milletinin Türklük Mefkuresine gönül vermesi demek Arap emperyalizminin yüzyıllardır dini duygularla taktığı boyunduruğu, söküp atması demek. Kültürel ve ideolojik köleliğin bitmesi anlamına gelen bu eylemlilik nedeni ile Ümmetçilik, Türkçülük ve Türk milliyetçiliğin en büyük düşmanıdır. Eğer akademisyen, siyasi her kim olursa olsun Türklük Mefkuresinden rahatsız oluyorsa bilinki arka planda, İngilizci, Amerikancı, Çinci, Rusçu, İrancı veya Arapçı zihniyetin iğfaline uğramıştır. Biz biliriz ki gavurun ekmeğini yiyen kılıcını kuşanır. CIA Yeşil Kuşak ve RABITA 1962’de kurulan Rabıta’nın (Dünya İslam Birliği) Türkiye’de Hanefilik ve Maturidilik esaslarından beslenen Sünni İslam üzerindeki yıkıcı etkisini, bombalı bir saldırıda öldürülen Uğur Mumcu ortaya koymuştu. Anglo-Amerikan emperyalizmi, İslamı politize etmek gereğini duymuş ve kullanabileceği cemaat hareketlerini CIA vasıtasıyla desteklemişti. Hatta 1985’ten sonra Dünya İslam Örgütü RABITA ABD patentli Selefi/Vehhabi karışımı radikal İslam düşüncelerininin yaygınlaşması ve taraftar bulması için TC yönetiminin bilgisi ve onayıyla Avrupa’daki Türk imamların maaşlarını ödedi. Mısır’daki El Ezher ve Suudi Arabistan’da ki ilahiyat fakültelerine Türkiye’den öğrenci gönderilmeye devam edildi. Bugün ülkemizde Mısır, Pakistan ve Suudi Arabistan ilahiyat fakültelerinden mezun, sayıları binlerle ifade edilen Eşarilikle kafayı bozmuş, Selefiliği ideolojik doktrine dönüştürmüş bir ordu mevcut. Vakıf ve Derneklerle sözde dini faaliyetlerde bulunuluyor, amaç Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde zaafiyet oluşturmak. Korkmayın, üçler yediler kırklar erler demine destur alanlar Türk Bilge Kağan gibi diyorki, "Ey TÜRK! Üstte mavi gök çökmedikçe, Altta yağız yer delinmedikçe, Senin ilini ve töreni kim bozabilir! Titre ve kendine dön! "