Piyasalar

Türkiye ve İngiltere'nin Stratejik Ortaklığını ABD nasıl algılıyor?

Punto:

PKK/KCK terör örgütünün Ankara Kazan’da gerçekleştirdiği saldırıdan hemen sonra İngiltere Gizli İstihbarat Servisi (MI6) Şefi Richard Moore ve Ankara’daki İngiliz Büyükelçiliği’nin Türkiye’ye tam destek mesajları dikkat çekmişti. Her iki mesajdan da İngilizlerin Türkiye’nin savunma sanayisine büyük önem verdikleri anlaşılmıştı.

Hakan Fidan’ın İşçi Partisi’nin iktidara gelmesinin ardından ilk Londra ziyareti

İngiltere’de İşçi Partisi’nin iktidara gelmesinin ardından Dışişleri Bakanı Dr. Hakan Fidan’ın ilk  Londra ziyaretini yapması birçok açıdan kamuoyunun ilgisini çekiyor.

Kiev/Moskova arasındaki savaşın rutinleştiği, Türkiye’nin BRİC üyelik talebinin dikkate alınmadığı, Kuzey Irak’ta seçimlerin yapılması ve KDP’nin seçimlerden güçlü çıkması, özellikle ABD/PKK işbirliğinin her an Suriye’de bölgesel dengeleri alt üst edebilecek sürece evrildiği kritik bir süreçte, Dışişleri Bakanı Dr. Hakan Fidan Londra’da temaslarda bulunuyor.

Gündemdeki konular

Ülkesinin Amerika ile yakın bir şekilde çalışmasını isteyen, SOAS mezunu, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 30 Ekim’de Londra’da bir araya geldiler. David Lammy, Hakan Fidan ile ilk temasını muhalefetteyken kurduğunu anımsattı ve göreve geldikten sonra da kendisiyle birçok kez görüşme olanağı bulduğunu kaydetti.

“Türkiye ve İngiltere arasındaki ilişkiler vazgeçilmezdir” diyen Lammy, iki ülkenin birçok konuda birlikte hareket ettiğini söyledi. Fidan da kısa konuşmasında “Türkiye ve İngiltere olarak stratejik ilişkilerden yararlanıyoruz. Amacımız bunu daha da ileriye götürmek” ifadelerini kullandı.

Mevcut işbirliğinin yanı sıra enerji ve ulaştırma gibi yeni alanlara da yatırım yapılmasının önemli olduğunu vurguladı.

İki dışişleri bakanının gündemi başta Gazze ve Lübnan

MİT eski başkanı ve Dışişleri Bakanı Dr. Hakan Fidan’ın İngiltere ziyaretinde, özellikle Gazze’deki insani krize yönelik çabalar ön plandaydı. İki meslektaş, ülkelerinin Gazze’deki olaylar konusunda benzer insani endişelere sahip olduğunu belirttiler.

Türkiye, bu çatışmaların sona ermesi ve Filistin-İsrail sorununun iki devletli bir çözüm ile sonuçlanmasını savunuyor. Nitekim Dr. Fidan da Gazze’de artan can kayıplarını ve yaşanan felaketi vurgulayarak, uluslararası toplumun daha güçlü adımlar atması için kalıcı bir ateşkesin başlatılması gerektiğini ifade etti.

İngiltere’nin konuya yaklaşımı ise Türkiye’ninki kadar doğrudan eleştirel değil. Onlar daha çok “ne şiş yansın ne kebap” havasında. Londra, İsrail’in güvenliğini tanırken, aynı zamanda Filistinli sivillerin korunmasını da önemsediği iddiasında.

Bu bağlamda, İngiltere’deki insani yardımların Gazze’ye ulaştırılması için çalışmalar destekleniyor. Ancak Türkiye, Batı’dan daha aktif bir rol üstlenmesini bekliyor ve bu noktada özellikle ABD’nin İsrail’e açık desteğine eleştirilerde bulunuyor.

Bakan Fidan muhatabına özellikle İsrail-Hamas savaşının bölgeye yansımalarından duyulan kaygıyı ileterek kalıcı ateşkes ve İsrail-Filistin sorununa iki devletli çözüm için harekete geçilmesi gerekliliğini dile getirdi.

Birleşmiş Milletler Filistin Mültecileri Yardım ve Çalışma Ajansı kapatılamaz

Dr. Fidan, İsrail’in doğrudan Birleşmiş Milletler (BM) kurumlarını hedef alması ve en son BM’ye bağlı, Türkiye’nin de aktif katılım sağladığı ve desteklediği Birleşmiş Milletler Filistin Mültecileri Yardım ve Çalışma Ajansı/UNRWA’nın faaliyetlerini yasaklamasından duyulan kaygıyı da paylaştı. Sonuçta müzakerelerin önemli bir kısmı Gazze’deki insani krize, özellikle de insani yardımın ulaştırılması sorunlarına ayrıldı denilebilir.

Fidan, Türkiye’nin bölgesel istikrar konusundaki tutumunu ve İsrail’in BM kurumlarıyla ilgili eylemlerine ilişkin endişelerini kısa ve net ifadelerle söyledi. Taraflar ayrıca bölgede kalıcı ateşkesin sağlanması ve iki devlet ilkesinin uygulanmasının yolları konusunda da görüş alışverişinde bulundular.

Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi ve İngiltere

Türkiye, Kasım 2023’te Londra’da düzenlenen Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi’ne katılan 28 ülkeden biriydi. İngilizler yapay zeka konusunu kendi tekellerinde tutmak istiyor. Bu sahadaki tüm gelişmeleri bilmek istiyorlar. Ayrıca yapay zeka kullanılarak terör örgütlerinin küresel sisteme saldırmasını engellemek amacındalar.

Türkiye-İngiltere diyaloğu dijital ve yeşil dönüşümü de kapsıyor

Ayrıntıya girilecek olursa, İngiltere ile Türkiye, yapay zeka, siber güvenlik ve bilişim alanlarında iş birliği yapma amacıyla anlaşmalar geliştirme yolunda adımlar atmaktadır.

Her iki ülkenin de hedefinde, son dönemde teknolojiye dayalı tehditlere karşı savunmalarını güçlendirmek ve dijital altyapılarını koruma kapasitelerini artırmak için stratejik ortaklıklar kurmak var.

 

Bu iş birliklerinin temel amaçları arasında dijital tehditleri önleme, yapay zekayı etik ve insan haklarına uygun bir şekilde geliştirme ve siber güvenlik açıklarını kapatma gibi konular mevcut. Ayrıca, İngiltere’nin ABD ve Kanada ile kurduğu üçlü savunma iş birliği, yapay zeka güvenliğini sağlamak ve siber güvenlik alanındaki inovasyonları geliştirmek amacı taşımaktadır.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Örgütü, ilk yasal bağlayıcılığı olan uluslararası yapay zeka anlaşmasının, Avrupa Birliği üyeleri, ABD ve İngiltere de dahil olmak üzere, anlaşmayı müzakere eden ülkeler tarafından imzaya açılacağını duyurmuştu.

Yapay Zeka Anlaşması, sorumlu inovasyonu teşvik etmenin yanı sıra yapay zekanın oluşturabileceği riskleri de ele alıyor. Yapay Zeka Sözleşmesi, esas olarak yapay zeka sistemlerinden etkilenen kişilerin insan haklarının korunmasına odaklanıyor.

İngiltere bu tür iş birlikleriyle; diğer ülkelerle de benzer ortaklıklar kurarak, siber ve yapay zeka teknolojilerinde uluslararası bir güvenlik ağı oluşturmayı amaçlamaktadır.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, savunma sanayi alanında atılabilecek adımlar Türkiye ve İngiltere'nin ortak gündeminde üst sıralarda yer alıyor

Savunma sanayiinde işbirliği ve ticaret hacmi artıyor

Ankara ve  Londra arasındaki ikili ticaret hacmi son dönemde 20 milyar doları aştı ve iki müttefik ülke önümüzdeki yıllarda bu rakamı 30 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

Her iki bakan da Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da yaşanan savaşların yanı sıra özellikle serbest ticaret anlaşmasının güncellenmesi konusunu ele aldılar.

Fidan’ın ziyaretinin en önemli gündem maddeleri arasında savunma sanayi işbirliği kapsamında Eurofighter savaş uçaklarının Türkiye’ye satışı ve iki ülke arasında genişletilecek yeni serbest ticaret anlaşmasının müzakerelerinin başlatılması yer aldı.

Londra  ne oldu da Türkiye’ye uyguladığı silah ticareti kısıtlamasını 2022’de kaldırdı?

İngiltere, Türkiye’ye uyguladığı savunma sanayi kısıtlamalarını 2019’da Barış Pınarı Harekatı’ndan sonra kaldırmıştı. Bu kısıtlamalar, özellikle Türkiye’nin Suriye’deki askeri faaliyetleri nedeniyle İngiltere dahil bazı Avrupa ülkelerinin endişeleri sonucunda devreye alınmıştı. 

Ancak 2022’de Türkiye’ye yönelik bu ihracat kısıtlamalarını kaldıran İngiltere, iki ülke arasındaki stratejik iş birliğini güçlendirmeyi hedefledi.

Hiç şüphesiz kısıtlamaların kaldırılmasında, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yerli üretim projelerine katkı sağlayan İngiltere ile daha yakın ilişkiler kurma isteği etkili oldu. Milli Muharip Uçak projesi ve bu projenin motor sistemleri gibi stratejik alanlarda İngiltere’nin iş birliğine açık  olması, kısıtlamaların kaldırılmasını hızlandırdı.  

Bu adım, her iki ülkenin başkentlerinde   İngiltere ve Türkiye’nin müttefiklik ruhuna ve karşılıklı güvene dayalı bir savunma iş birliğini güçlendirmeye yönelik bir jest olarak yorumlandı​.

İngiltere ve Türkiye’nin  stratejik ortaklığı ABDyi rahatsız ediyor mu?

Aslında müttefiklik,  daha popüler ifadeyle stratejik ortaklık; konudan konuya, bölgeden bölgeye  değişebiliyor. Mesela İngiltere; Yunanistan’da ABD askeri nüfuzunun artmasından Türkiye gibi endişeli. Türkiye  ise Kuzey Irak’ta  İngiltereye rağmen ABD ile birlikte hareket ediyor. 

Suriye’de ise durum karışık. Çünkü İngiliz özel kuvvetleri ABD üslerinde konuşlu. Libya’da  ise Ankara ve  Londra’nın  birlkte karar aldığı gibi  kanaat  var. Kıbrıs’ta zaten Yunan palikaryasına karşı 1950’den beri İngilizler en azından şimdilik Türklerle  çalışıyor. 

Türk ordusunun Kıprıs’ta olması İngilizlerin  işine geliyor. Çünkü biz gidersek Türkler sizi tefe koyar çalar diye Rumları/Yunanlıları korkutuyorlar. Türkiye ve İngiltere, özellikle NATO müttefikleri olarak savunma sanayii ve güvenlik  konusunda işbirligini içindeler. 

Bu ortaklık bazı ABD stratejistker ve siyasetçileri tarafından kaygıyla izleneniyorsa da bu durum resmi bir rahatsızlık olarak tanımlanmış değil. İngiltere ve Türkiye’nin son yıllarda geliştirdikleri stratejik ortaklık, özellikle savunma, ticaret ve enerji alanında ABD’nin dikkatini  çekiyor. 

Türkiye ve İngiltere, savunma sanayii iş birliği (örneğin, TF-X savaş uçağı projesinde Rolls-Royce’un yer alması gibi) ve artan ticaret anlaşmaları ile bağlarını güçlendiriyorlar. 

 NATOya rağmen değil NATO müttefiki olarak

Bu ortaklık, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasının ardından kendi ticari ve siyasi gücünü artırma çabalarıyla da yaşanıyor. Birleşik Avrupa Ordusu sadece Rusya’yı değil İngiltere ve ABD’nin de korkulu rüyası. Türk Ordusunun  tercihi önemli. O nedenle  Türkiye’yi bu oluşumun dışında tutmaya uğraştıkları söylenebilir.  Denekki  Türk Ordusunun  dosta güven  düşmana korku verdiği çok doğru 

İngiltere, Türkiye ile iş birliğinin genişletme yolunda adımlar atarken, iki ülke ABD ve NATO müttefiki olarak kalmayı sürdürüyor. ABD’nin  bu ilişkilerde belirli bölgeler ve NATO çerçevesindeki sorumlulukları göz önünde bulundurmak suretiyle doğrudan bir rahatsızlık ifade etmekten ziyade bunların dengelenmesine odaklandığı söylenebilir.

ABD, Türkiye ve İngiltere arasındaki her geçen gün artan  iş birliğini dikkatle izliyor.  

Bununla birlikte İngiltere ve Türkiye arasındaki özellikle savunma sanayi, ticaret, enerji ve bölgesel güvenlik gibi konularda  geliştirilen sürdürülebilir işbirliği ABDyi  bazı sektörel konularda  rahatsız ediyor olabilir. Adamlar bu rahatsızlıklarını davul zurna çalarak duyuracak değiller ya? 

ABD özellikle  Ankara ile  Londra arasındaki Askeri İş Birliği ve Savunma Sanayi alanında son yıllarda  artan projeler nedeniyle endişeli. 

Neden mi ? Çünkü Türkiye ve İngiltere, son yıllarda savunma sanayi alanında çeşitli projeler yürütmektedir. Bu  işbirliği, NATO’nun içinde olsa bile, Türkiye’yi ABD’nin bölgedeki silah satışları ve savunma stratejilerine karşı rekabet edebilir duruma getirmektedir. Oysa Silah Sanayii ABDnin kırmızı çizgisidir. 

ABDyi kaygılandıran bir diğer hususta İngiltere ve Türkiye arasındaki enerji poltikasıdır. İngiltere ve Türkiye’nin enerji alanındaki işbirliği, özellikle ticaret anlaşmaları ve ekonomik ortaklık görüşmeleri çerçevesinde gelişmektedir. 

Her iki ülke, 2021 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nı yenileyerek genişletme hedefinde olup, bu güncellemeler enerji dahil çeşitli sektörleri kapsayabilir. Bu müzakereler, iki ülke arasında havacılık, inşaat ve enerji gibi stratejik alanlarda yatırım ve işbirliğini artırmayı hedeflemektedir.

İki ülke arasındaki ticari ilişkiler, ekonomik büyüme, istihdam sağlama ve stratejik enerji projelerine destek üzerine kuruludur. İngiltere’nin Türkiye’ye olan ilgisi, sadece ticaret hacminin artırılması değil, aynı zamanda yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir projeler alanındaki potansiyellerle de ilgilidir. 

Örneğin, İngiltere’nin İhracat Finansmanı Dairesi, Türkiye’deki yüksek hızlı tren projelerine finansman sağlayarak altyapı ve enerji verimliliği alanındaki işbirliğini desteklemektedir​.

 Türkiye küresel ve bölgesel  önlemler alıyor 

Dünya barışı S.O.S. veriyor. Avrupa, Balkanlar, Kafkasya ve Pasifik  her an patlamaya hazır bomba. Beklenilen 3. Dünya Savaşı aslında kısmi ve göreceli  yaşanıyor.  Türkiye tüm bunların farkında ve güvenlik önlemlerini  alıyor. İsrail, 2006 savaşından ders çıkararak,  Lübnan ile olan sınırını daha iyi güvence altına almak gibi stratejik sonuçlara odaklanıyor. İsrail’in gözünden kaçmaması gereken bir husus var. 

İsrail ile bir savaşın en olası katılımcıları, İran “Direniş Ekseni”ndeki güçlerdir. Öncelikle minimum kaynak kullanarak İsrail ve dost ülkeleri için sorun yaratabilen devlet dışı ve yarı devlet aktörlerden bahsediyoruz. Özellikle Husi/Ensarullah Hareketi gibi bazılarının  yüksek derecede özerkliği var ve İran’ın İsrail’le savaştan kaçınma yönündeki görünür çabalarına rağmen askeri faaliyetlerini sürdürüebiliyorlar. 

Yine İran ordusu içerisinde Kudüs Tugayı komutanlarından bazıları Tahran’ın yeni dış politikasına uyum sağlamada zorlanıyor. Dolayısıyla Husilerin yanı sıra bazı Şii grupların Irak ve Suriye’deki faaliyetleri, bölgede gerilimin artırıyor.

Bölgede geniş çaplı çatışma tehdidi, hem enerji sektöründe hem de küresel finans piyasalarında uzun vadeli istikrarsızlığa neden olabilir. 14,5 milyar dolarlık ABD askeri yardım paketine rağmen İsrail ekonomisi dahi bu krizden etkinecektir. 

Dolayısıyla Orta Doğu’da çatışmaların tırmanması petrol ve gaz piyasaları açısından vahim sonuçlara yol açacak, bu da enerji fiyatlarının ve enflasyonun yükselmesine neden olacaktır. Küresel ekonomi, durumu istikrara kavuşturmak ve alternatif enerji kaynakları aramak için önde gelen ülkelerin koordineli eylemlerini gerektiren yeni zorluklarla karşı karşıya kalacak. 

İşte Türkiye tam da bu noktada yeni döneme hazırlanıyor. Bu hazırlık  yeni bir politik örgütlenmeyi zorunlu kılacak gibi. Dışişleri Bakanı Dr. Hakan Fidan’ın Londra temaslarına bir de bu açıdan bakmalı.  

Muhtemelen MİT eski başkanı olduğundan, İngiltere Gizli İstihbarat Servisi (MI6) Şefi Richard Moore ile de görüştüğü düşünülebilir. Richard Moore Ankara’da iken  arada sırada görüştükleri söylenirdi. 

Dr. Hakan Fidan’ın  İngiltere ziyaretinin ardından Fransa’ya giderek benzer görüşmeler yapması ve  Filistin’de iki devletli çözüm için destek  istemesi planlanıyor.

 Kısmi Kaynakça 

https://www.unrwa.org/who-we-are

https://rossaprimavera.ru/news/4e1ccb9b

https://ria.ru/20241026/zapad-1980217012.html

https://www.bbc.com/turkce/articles/c87x8qyvw1po

https://iz.ru/1781504/ivan-bocarov/uklonenie-ot-voiny

https://www.trtrussian.com/novosti-turciya/pervyj-vizit-hakana-fidana-v-london-18225689

https://www.hurriyetdailynews.com/turkiye-ready-to-launch-free-trade-talks-with-uk-202016

https://mesinfos.fr/69140-rillieux-la-pape/guy-chifflot-la-maison-lejaby-restera-a-rillieux-199502.html

https://www.anews.com.tr/diplomacy/2024/10/30/turkish-foreign-minister-meets-uk-counterpart-in-london

https://ticaret.gov.tr/blog/sektor-haberleri/abd-ingiltere-ve-ab-ilk-uluslararasi-yapay-zeka-anlasmasini-imzalayacak

https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/taking-war-hezbollah-what-it-might-and-might-not-achieve

https://www.economist.com/by-invitation/2023/03/18/david-lammy-on-bringing-britain-back-to-the-world-stage?

https://www.konuyorum.com/2024/10/24/herkesin-her-seyi-bildigi-hic-kimsenin-hic-bir-seyi-bilmedigi-tusas-saldirisi/.html

https://russiancouncil.ru/analytics-and-comments/analytics/blizhnevostochnyy-konflikt-i-vozmozhnyy-energeticheskiy-krizis/