Piyasalar

Türkiye, Rusya ve İran Arasında Milli Paralarla Ticaret

Punto:
Rusya’dan ve İran’dan yapılan mevcut ticaret hacminin Türkiye’nin aleyhinde olduğu gerçeğine rağmen; Türkiye, Rusya ve Iran arasında yerli paralarla dolar bağımlılığından çıkarak ticaret yapılması için atılan adımların son derece sevindirici olduğunu söyleyebiliriz. Üç ülkenin özellikle petrol ve doğal gaz ticaretinde; dolar bağımlılığından çıkarak yapılacakları ticaret, ticari ilişkilerin gelişmesi yönünde dolar şartını da ortadan kaldıracaktır. Bu vesileyle sağlam temellere dayalı olarak Merkez Bankaları arasında ortak bir ölçünün yani birim paranın kullanılmasını gerekecektir. Burada önemli olan iki noktanın altını çizeceğiz 1. Bu para spekülasyonlara karşı basılı bir para olmayacak: ABD’nin başlattığı ticari savaşlar sonrası, Türkiye, Rusya ve Iran’ı ticari bir kader birliğine iten ortak nedenler var. Bu nedenlerin ortak çıkar doğrultusunda yönlendirilmesi için, üç ülkenin Merkez Bankaları arasında yapılacak çalışmayla para sepeti oluşturulabilir. Bu para sepeti, dolara karşı belirlenmiş bir ölçü ile değil, ülkelerin ürettiği ortak emtia, ihtiyaç duyduğu farklı kıymetli madenler gibi bağımsız değerleme ölçüsü ile belli bir formülle belirlenebilir. Böylece bölgesel oluşturulacak ortak ticaretin genişlemesi(Türk Cumhuriyetlerinin de dahil edilmesi) için Merkez Bankaları ortak bir kriterde belirler. Üç ülkenin para birimlerinin endekslendiği ve Merkez Bankalarının oluşturduğu parasal ölçü her üç ülkede de çift fiyat olarak etiketlerde yansıtıldığında; ülkeler arası ortak ölçüye bağımlı para birimleri ile de mal ve hizmetlerin dolaşımının önündeki engeller kalkmış olacak. Çünkü ülkelerin para birimlerinin dolaşımına zemin açılmış olacaktır. Üç ülke ticaretini yaptıkları mallar için dolarla borçlanmadan, kendi paralarının değerini oluşturan ve kendi üretim güçlerinden ticaretlerini yapabilecekler. Böylece alış verişlerde ülkelerin kendi para birimleri ile yapılmış olacak. Merkez Bankaları belirledikleri zaman diliminde bir araya gelerek para değişim süreci ile yapılan ticareti dengelemiş olurlar. Burada asılı olan ticaretin gerçekleşmesidir. Ülkelerin ihtiyaç duyduğu farklı mal ve hizmetlerin transfer edilmesidir. Bu transferi gerçekleştirecek parasal ölçünün basılı olmaması, Merkez Bankalarının karşılıklı olarak ortak bir sistemle hesapların takip edilmesi, spekülasyonun da önüne geçilmesini sağlayacaktır. Hangi Merkez Bankaları bunu yapacak? Merkez Bankalarının halı hazırdaki yapısı, doların sahibi FED bağımlılığı ekseninde hareket etmektedir. Bu bağımlılık tamamen kopartılarak üç ülkenin Merkez Bankası da bağımsız hale getirilmelidir. Yani kurulu finans sistemi içerisinde, yapısal bağımlılıkları olan Merkez Bankaları ile milli paralarla ticaret bağımsız olmayacaktır. Diğer Merkez Bankaları ile ilişkiler bu yeni dış ticaret yapılanma süreci içerisinde belirlenecek olup, milli paraların oluşturacağı ticari hacim ile ortak para ölçüsü dolar ve euro’ya karşı bir yeni dünya parası olarak oluşacaktır. Türkiye'de önerdiğimiz Taban Ekonomisi ve Doğal İktisat Döngüsü milli paralarla mal ve hizmetin yapılması Türkiye, Rusya ve Iran, sadece kendi paraları ile ticaret yapmayı kabul etmesi, Merkez Bankaları ile bu işi bir sistem üzerine yaparak sürdürmesi yeterli değildir. Dış ticarette istenilen ortak çıkarların sağlıklı bir zeminde yürütülmesi için, kendi ekonomilerinde de dış ticari ilişkilerini sağlamlaştıracak, Dolar ve Euro'da yapılan spekülasyonlarla ekonomilerini sarsan olumsuzlukları ortadan kaldıracak. Böylece ortak yeni bir iktisat modelini de kendi ekonomilerinde uygulamaları gerekecektir. Kendi ekonominizi küresel finansın egemenliğindeki işleyişine teslim ederek dış ticaretinizi sağlam temellere oturtamazsınız. Bunun için son derece önemli olan nokta şudur; Dış ticaretinizde kullanacağınız ölçü gibi iç ticaretinizde kullandığınız kendi paranızın da bağımsız ve tam olarak devletin düzenleme ve denetleme ölçülerinde üretimi sağlanmalıdır. Bu para ve fiyat istikrarı için son derece önemlidir. Yani finans sistemi içeride de millileşerek, para üretimi bir avuç faizci zümrenin elinden alınması gerekir. Aksi taktirde doların dış ticaret bağımlılığından bir nebze kurtulur ama yerli gibi bilinen ama milli olmayan para ile ekonominiz sürekli tehdit alından olmaya devam eder. Bu süreçte yerli paranın da spekülasyondan arındırılması şarttır. Devlet bütçesini, dolayısı ile bütün gelir giderlerini küresel finansın koyduğu kurallar ekseninde oluştururken; Türkiye’de en önemli olan hamle küresel elitlerin çıkarları doğrultusunda işleyen para kredi sisteminin yeniden yapılanması olacaktır. Umuyoruz ki hükumetimiz Rusya ve Iranla milli paralarla ticaret çalışmalarında bu temel meseleyi de artık gündemine alır. Çünkü devlet, dolayısı ile millet, küresel kapital finans yapısının işleyiş biçimi ile kontrol altında tutulabilmektedir. Selam ve dua ile... Yunus EKŞİ