Piyasalar

Türkiye'nin Sınavı

Punto:
Biz yazılarımızda; adil, dürüst, ilkeli, doğru ve Müslüman Türk Milletinden yana olmayı şiarımız saymışız. Yazdıklarımızın; kişiler, gruplar, partiler adına; kime yarar, kime yaramaz olduğu bizi fazla ilgilendirmiyor. Sırtımızda yumurta küfesi yoktur. Galip Erdem Ağabeyin dediği gibi; belki, Türkiye’de doğru bildiğimiz her şeyi yazamayız ama inanmadığımız hiçbir şeyi de kimse bize yazdıramaz. Konumuza dönecek olursak, Türkiye korona virüslü günlerde nasıl bir sınav veriyor? Öncelikle Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’ya şükranlarımı iletmek isterim. Eksikler yok mu? Olmaz olur mu? Ancak Sağlık Bakanlığı olarak yapılanlar gerçekten çok başarılı. Eksikler ise bu başarının yanında görünmeyecek kadar Sayın Koca’nın, Sağlık Bakanı olarak üzerine düşen görevi en iyi şekilde ifa ettiğini ve etmeye de devam ettiğini düşünüyorum. Dirayetli, gayretli, mukavemetli, uykusuz geceler ve müthiş bir fedakârlık… Yine bir diğer bakanın hakkını da teslim etmek gerekiyor. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, tüm öğrencileri kendi çocukları gibi gören bir anlayışla gecesini gündüzüne katmış, büyük bir gayretle çalışıyor. Çabalarını takdir etmemek mümkün değildir. Biraz da İç işleri Bakanı Sayın Soylu’nun hakkını teslim etmek gerekir. Diğer bakanlar mı? Galiba onlar da bizim gibi karantinadalar!... Mesela; Hazine ve Maliye Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve diğerleri, 2 aydır devam eden korona virüs pandemisi sürecinde neler yaptılar? Aslında, AKP’nin devlet yönetme biçimini anlamak da pek mümkün değildir. Türkiye’de kaç bakanlık var, bakanlıkların isimleri nelerdir bilen var mı? Her hükümet kuruluşunda bakanlık sayısı değişir, bakanlıkların isimleri değişir. İki aydır, iki liralık maskeleri vatandaşına ulaştıramayan güzel ülkem; Amerika’dan-İngiltere’ye, İsrail’den- Ermenistan’a 50’ye yakın ülkeye askeri kargo uçakları ile sağlık malzemesi yardımı ulaştırdı. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan her seferinde; Dostum Trump, Dostum Putin, Dostum Macron vb. diyor ya, öncelik elbette dostların olacaktır. Türkiye’de ‘dostum’ denilmeyen vatandaşlara da belediyeler yardım yapmaya çalışıyor. Vatandaşa yardım yapan belediyeleri de yaptıkları yardım nedeniyle cezalandırmaya çalışıyorlar. Önce kendi vatandaşını dostun bileceksin. A. Davutoğlu’na, Ali Babacan’a, K. Kılıçtaroğlu’na, M. Akşener’e, G. Uysal’a, T. Karamollaoğlu’na da dostum diyeceksin… Hud Suresi ayet 113: “Sakın zâlimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur. Aslında sizin Allah’tan başka hiçbir dostunuz, yardımcınız ve sizi sahiplenecek hiçbir güç yoktur. Öyleyse O’ndan başka bir dost aramayın; aksi halde O’nun yardımından da mahrum kalırsınız.” Dünyada; Amerika’dan, İsrail’den daha zalimi var mı? Son 30 yılda Ortadoğu’da, bu ikili 10 milyondan fazla Müslümanı öldürdü, öldürttü. Tarihe not düşeceğimiz, yazacağımız pek çok husus birikti ancak okuyucumuza, kısa yazıları okumak dahi zor geliyor, ben şansımı zorlamayayım. Sadece bir anekdot: Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, on binlerce kişiye yardım ulaştırıyor. Yardımı kendi şahsi hesabından yapıyor ama yardım paketlerinin üzerine sadece FB amblemini koyuyor. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti hesabından 50’ye yakın ülkeye yardım yapılıyor. Yardım paketlerinin üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti değil de; “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı” yazıyor. Yardımı, sanki bu devletin bir kurumu olan cumhurbaşkanlığı yapıyormuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan yapıyormuş gibi oluyor!...