Mehmet MUTLUOĞLU
Punto:
Dinle
Uluslararası deniz hukuku açıktır.
1986 yılında yapılan Karadeniz’de kıyısı bulunan ülkeler arası antlaşmaya göre bir kere kıyıdan itibaren 12 mil kıyının sahibinin kara sınırlarının uzantısı tabii hakkı olarak kabul edilmiştir.
12 milden sonra ülkeler arasında kıyılarına göre eşit olarak paylaşılan alan ise münhasır ekonomik bölgedir.
Münhasır ekonomik bölge, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında su ve rüzgâr enerjisi de dahil olmak üzere özel haklara sahip olduğu deniz bölgeleridir.
Karadeniz’de 1986 yılında Karadeniz’de kıyısı bulunan ülkeler arasında yapılan antlaşmaya göre 12 mil karanın devamı olarak kabul edilen temel hakkımızdan sonra 200 millik alan da “münhasır ekonomik bölge” olarak Türkiye’ye verilmiştir.
Uluslararası deniz hukukuna göre Akdeniz’de de, Ege ve Akdeniz’de bulunan kıyılarımıza göre haklarımız açıktır, nettir.
Türkiye bu haklarını söke söke alabilmelidir.
Tabii Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hakları da aynı uluslararası sözleşmeye uygun olarak tescil edilmelidir.
Bu bir kavga,tartışma ve savaş konusu değildir.
Hakkımız bellidir; hukuk bellidir.
Söke Söke alacağız.