Piyasalar

Türk Ordusu, Irak’ın kuzeyinde Kandil’i söndürmeye gidiyor!

Punto:

Operasyon hazırlıkları birkaç aydır sürüyordu. Ancak bu normal kış yapılanması sonrası düzenlenen operasyonlara pek benzemiyor. 172 yatak kapasitesi, 71'i doktor 730 personeliyle hizmet veren Hakkâri Devlet Hastanesinden ayrıca Çukurcailçesinde Kuzey Irak’a düzenlenen askeri harekâtta yaralanması muhtemelen askerlerin ilk tedavilerinin yapılacağı acil müdahalede bulunulabilecek SahraHastanesinin kurulması dikkat çekti.

Ayrıca askeri birliklerin ihtiyaç duyacağı her türlü malzemenin tedarikine gidildi. Harekât planlamasının yapıldığı karargâhta her ince ayrıntı düşünülmüştü. Saha istihbaratı, MİT ile eşgüdüme gidilerek yapıldı. Hazırlıkların bu kadar geniş kapsamlı olmasının nedeni, Kuzey Irak’ta bölgeyi istikrarsızlaştıran terör örgütü PKK’nınKandil üssünün ortadan kaldırılması olduğu söylenebilir.

Operasyonun diplomasi boyutu da ihmal edilmedi. Askeri harekâtın yürütüleceği Kuzey Irak bölgesindeki, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani, Türkiye’ye davet edildi.

Operasyon öncesi Kuzey Irak Heyeti İstanbul’da…

Durumun vehameti ve aciliyeti söz konusu olduğundan MİT'e tahsisli Bombardier Challenger 600 Uçağı, Erbil Airport'dan Mesrur Barzani'yi alarak havalandı.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur BarzaniCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Dolmabahçe Sarayı'nda kabul edildi. Görüşmede Erdoğan'aMİT Başkanı Dr. Hakan Fidan eşlik etti.

IKBY Başbakanı ve beraberindeki heyetle güvenlik ve ticaret konularının ele alınmasına karşın, görüşmede Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un yer almaması dikkatlerden kaçmadı. 

İki yönetim arasındaki ilişkiler ve bölgesel meselelerin ele alındığı bildirilen görüşmede TSK'nin Irak'ta yürüttüğü sınır ötesi operasyonlar ile Irak doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması hiç şüphesiz en önemli iki gündem maddesiydi. 

MİT Başkanı Hakan Fidan'ın da görüşmede yer alması ve görüşmelerin Irak'taNisan'da başlatılacağına ilişkin olarak İKBY'den sızan haberlerin ardından gelmesi, bir sınır ötesi operasyon hazırlığının işareti olarak değerlendirilmişti.

2022 Şubat başında da IKYB Başkanı Neçirvan Barzani, Ankara'yı ziyaret etmiş ve Erdoğan'la bir araya gelmişti. Mesrur Barzani, IKBY Başbakanı olduktan sonra Türkiye'yi ikinci kez ziyaret etmiş oldu.

Türkiye'nin başlattığı askeri harekat öncesinde, Irak'ın özerk Kürt bölgesinin başbakanı Mesrur ​​Barzani'nin Ankara'nın planları hakkında bilgilendirildi.

Mesrur Barzani, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden sonra, kuzey Irak'ta "güvenlik ve istikrarı desteklemek için işbirliğinin genişletilmesini" memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Bu açıklaması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’taki terörist unsurlara yönelik operasyonu esnasında birlikte hareket edileceği anlamına geliyor.

Çünkü orada PKK'nın mevcudiyeti Erbil yönetiminin çıkarlarına zarar veriyor.

Irak Bölgesel Kürd Yönetimi hükümetinin, varlığı Türkiye ile olan kazançlı ticari bağlarını zorlaştıran PKK gerillalarıyla gergin bir ilişkisi var.

MİT Başkanı Hakan Fidan ile Mesrur Barzani eskiden tanışırlar…

Molla Mustafa Barzani’nin torunu, bir önceki IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı olmadan önce, Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi Müsteşarlığı görevinde bulunuyordu.

Konumu itibariyle birçok kez, Ankara’daErbil’de ve birçok uluslararası platformda MİT başkanı Dr. Hakan Fidan ile bir araya geldiler. Hani “aralarından su sızmaz” derler ya, aynen öyle.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi Müsteşarı Mesrur Barzani arasında gerçekleşen görüşmeler, günümüzdeki “de facto” durum açısından değerlendirildiğinde, Kuzey Irak Kürtlerinin yol haritasının Ankaratarafından belirlendiği ve Erbil’deki mahalli idarenin de bu iradeye boyun eğdiği söylenebilir. Önceki Kürdistan Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı şimdiki Başbakan Mesrur Barzani, “K24” kanalıyla medyayı kontrol ediyordu.

Başbakan olmadan önce, Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi Müsteşarı Mesrur Barzaniye bağlı iki istihbarat servisi bulunuyordu. Bunlardan ilki Türkçe koruma güvenlik anlamına gelen “Parastin” KDP eksenli istihbarat örgütü. Diğeri de KYPuzantısı bilgi manasına gelen Dazgay Zanyari. Bu iki örgüt, Parastin u Zanyari(koruma ve bilgi) adı altında Irak Kürdistanı Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne ait istihbarat ve güvenlik kuruluşudur.

Parastin ilk kez 1968’de KDP tarafından kuruldu. Parastin u Zanyari bazen “Kürt istihbarat servisi” olarak anılıyor. Ajansın temel işlevi, Kürdistan bölgesinin hem iç hem de dış güvenliği ile ilgili suçların araştırılmasıdır. Ajansın resmi olarak tutuklama veya gözaltına alma yetkisi yok, ancak terörizm de dahil olmak üzere bölgede bir dizi suçtan yargılanan Kürdistan istihbarat teşkilatı “Asayish” ile istihbarat paylaşıyor.

Özellikle Parastin çalışanlarının Kuzey Irak’ta kümeleşen PKK’nın alt kuruluşlarına hoşgörüyle yaklaşmadıkları biliniyor. Parastin u ZanyariKDP ve KYB tarafından kurulmuş ve finanse edilmesine rağmen, resmi olarak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin komutası altında hareket etmektedir. KDP’nin ana ajansı, Masrur Barzani tarafından yönetilen Parastin ve KYB’ninki, 81 yaşındaki Khasrow Gül Muhammed tarafından yönetilen Dazgay Zanyari’dir.

Bu iki kurumun temel işlevi, hem iç hem de dış güvenlikle ilgili konularda istihbarat toplamadır. KDP ve KYB yönetimlerinin Mayıs 2006’da birleşmesinden bu yana, her iki siyasi partinin Asayish kuvvetleri ayrı ve paralel ajanslar olarak işlev görmeye devam etmiştir. KDP’nin en çekirdek istihbarat örgütü Parastin’deki profesyonellerin büyük bir kısmının istihbarat eğitimini İsrail’de gördüğü iddia ediliyor.

Yakın zamana kadar iki Kürt istihbaratını birleştirme çabaları sırasında Irak’tadevlet geleneğinin yerleşmesi ve kurumsallaşma adına ilginç gelişmeler yaşandı. KDP’nin ve KYP’nin iki ayrı istihbarat teşkilatı haricinde bir de Irak devletinin istihbarat servisi Irak Milli İstihbarat Teşkilatı (Cihaz El Muhaberat El Vataniyye) var.

Kurumsallaşma adına KDP’nin “Parastin” ile KYB’nin “Zenyari” isimli istihbarat teşkilatları birleştirildi. Sonrasında iki Kürt istihbarat kuruluşu “devlet ajansı” adı altında hizmet vermeye başladı. Kurulan istihbarat ajansının elemanlarını İsrail gizli servisi (MOSSAD) ve ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ajanları yetiştiriyor.

Kürt Asayiş GüçleriKYB ve KDP’ye bağlı Kürt Asayiş güçlerinin özel bir teşkilatlanmasıdır. Söz konusu teşkilatlar, hukuk dışı uygulamaları ile bilinmekte. Asayiş’in, KDP ve KBY dışında kalan bölgelerde de operasyon yürüttüğü ve söz konusu bölgelerin yönetimlerini dikkate almadığı görülmekte. ABD istihbarat servisleriyle (CIA) birlikte çalışan yerel güvenlik güçleri “Asayiş”in de kontrolü, iki Kürt Partisi KYB ve KDP’nin elinde bulunmaktadır.

Mesrur Barzani, günümüzde olduğu kadar gelecekte de bu coğrafyada etkin olabilecek bir potansiyelde. Mesut Barzani sonrası ailede iki isim ön planda. Mesud Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani ve Mesud Barzani’nin kızıyla evlendirdiği yeğeni Neçirvan Barzani. Babası İdris Barzani gibi mücadelesini siyasi ve diplomasi üzerinden gerçekleştiren Neçirvan, 16 yıldır başbakanlıktan sonra şimdi başkan.

Mesut Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani, lise eğitimini İran’da tamamladığı için Farsça, dil eğitimi amaçlı Londra’da bulunduğu ve Washington, D.C’de Amerikan Üniversitesi’nde Uluslararası Çalışmalar alanından mezun olduğu için ileri derecede İngilizce biliyor. Arapça ve Türkçe bildiği de söyleniyor.

Geçmişte KDP’nin istihbarat servisi Parastin’i yönettiği için ve Peşmerge üzerinde Neçirvan’dan daha etkili olduğu da bir gerçek.

Operasyonun makul gerekçesi:

a) Haşdi Şabi - PKK İşbirliği…

Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG'ye ağır silah, zırhlı araç ve lojistik sağlayan ABD’nin teröristlerle tatbikat yapması, rutin haberlerden. Geçen yıllarda ABDaskerleri, Deyrizor'daki tatbikatta teröristlere zırhlı araç eğitimi vermişti.

Deyrizor bölgesi daha önce de ABD güçlerinin teröristlerle iş birliğine sahne olmuştu. 2021'in son günlerinde Deyrizor'un batı kırsalında yer alan Ebu Haşeb Çölü'nde ABD askerleri PKK/YPG'li teröristlerle ortak askeri tatbikat gerçekleştirmiş, 3 tank ve zırhlı araçlarla yapılan tatbikatta, teröristlere güdümlü füze kullanımı ile ilgili eğitim verilmişti.

ABD'ye ait Özel Kuvvetler, 1 Aralık 2021'de Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de yüzlerce teröriste daha silahlı eğitim vermişti. Suriye'nin kuzey doğusundaki terör unsurları ile ABD iş birliği gözlerden uzak sayılmaz. ABD'ninPKK/YPG'nin işgali altındaki bölgelere ağır silah, zırhlı araç ve lojistik desteği zaman zaman görüntülere de yansıyor.

Deyrizor yakınlarındaki aynı bölgedeki ortak tatbikat ve eğitimler 2022'de de devam etti.

Ebu Haşeb Çölü'nde bulunan sanayi bölgesi ve çevresinde teröristlerle ortak silahlı tatbikat yapıldı. Şubat ayındaki ortak tatbikata, savaş uçağı ve helikopterlerin yanı sıra tanklar ve zırhlı araçlar da katıldı. Uluslararası koalisyon güçlerinden bazı askerlerin de katıldığı tatbikatta, teröristlere havan topu, topçu atışları ve güdümlü anti-tank füzelerinin kullanımı hakkında da eğitim verildi. Bu eğitim verilen terörist gruplar arasında Kuzey Irak'tan Rojava'ya intikal eden PKK’lı teröristler de tespit edilmişti.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), terör örgütü PKK'nın Sincar'da, Haşdi Şabiile birlikte hareket ettiğini, bölge halkının bunların tehditleri nedeniyle evlerine dönemediği bilgisini paylaşmıştı.

Irak’ta Baas rejimini ABD yıkmasına rağmen, ABD’nin düşmanı olduğu İran’ın, Iraküzerindeki vesayeti son bulmadı. İranIrak üzerindeki nüfuzunu artırmak için adım-adım ilerledi; kendisi için terörist yandaş, uydu, bağımlı örgütler oluşturdu.

PKK, bu konuda İran’ın elinde hazır bir aparattı. PKKİran tarafından on yıllardır doğrudan yönetiliyor ve Kürdistan Federe Bölgesine karşı savaştırılıyordu. İran,bunun da yeterli olmadığına karar verdikten sonra, istihbarat örgütünü Irak’ta ve Kürdistan’da güçlendirmeye ve kurumlaştırmaya başladı.

En önemlisi de Haşdi Şabi denilen terörist askeri oluşuma gitti. Bu oluşumun, devletin askeri ve resmi bir aparatı olması için de çaba gösterdi. Bu çabasında, ABDve müttefiklerine, Kürdistan Federe Devlet yönetimine rağmen başarıya ulaştı. Haşdi Şabi, Irak Federal Devleti’nin resmi askeri gücü oldu.

Ama açık ki Haşdi Şabi, legal olmayan, Irak Federal Devlet Hükümeti ve askeri kurmayı tarafından yönetilmeyen bir askeri güç olarak faaliyetlerine devam etti.Haşdi-Şabi, PKK’nın Musul Bölgesindeki askeri tatbikat partneri oldu. Bu ortak askeri tatbikat, PKK’nın basın organları tarafından açıklandı. Yerelden de gelen bilgiler, bu haberi doğrulmaktadır.

İstihbarat uzmanlarına göre; bu askeri tatbikatın, İran’ın organize ettiği bir tatbikat olduğundan hiç şüphe yok. Çünkü İran olmadan ismi geçen terörist örgütlerin kendi başlarına, Irak Federal Devletinin sınırları içinde böyle bir tatbikat yapmaları mümkün görülmüyor.

PKK ve Haşdi Şabi, 2017 Kürdistan Bağımsızlık referandumunun sonucundan Kürdistan Devletinin kuruluşuna karar verdikten sonra; İran, Irak, Batı ittifakıdesteğinde Kerkük’ün işgalinden YNK ve Goran’la birlikte yer aldılar.

Hiç şüphesiz bu iki örgütün ittifakı, bölgeyi istikrarsızlaştıran terör eylemliliğini artıran negatif bir sinerji ortaya çıkardı. Türkiye ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasında temasların son aylarda sıklaşmasının bir nedeni de büyük oranda bu müşterek güvenlik kaygısıdır.

b) Enerji naklinin güvenliği…

Bununla birlikte Rusya ve İran'a olan doğalgaz bağımlılığını azaltmak isteyen Türkiye’nin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden doğalgaz tedariki konusunu gündemine almasının da rolü yadsınamaz. Neden mi? Çünkü Türkiye, yüzde 40 oranında Rus gazına bağımlı. Türkiye'nin

ihtiyaç duyduğu en pratik ve ucuz gaz, Irak Kürdistan Bölgesi’nden tedarik edilebilir.

Enerji ihtiyacı, sadece Türkiye'nin sorunu değil. Ancak Türkiye, Ukrayna-Rusya savaşından sonra Avrupa Birliği ülkelerini kara kara düşündüren enerji açığı krizini fırsata dönüştürmek istiyor.

Üç hafta önce Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani, "yakın gelecekteTürkiye ve Avrupa'ya gaz ihraç etmeye başlayacaklarını duyurmuştu.

Kim ne derse desin Türkiye, teknik, teknolojik, lojistik ve ekonomik açılardan doğalgaz üretim sahalarını, inşa edilecek boru hatlarını, yüzey tesislerini geliştirerek işletebilecek ve bölgenin güvenliğini sağlayarak kalkınmayı hızlandırabilecek tek devlettir.

Kuzey Irak'ın acilen istikrara, güven tesisine ve yeni yasalarla iyileştirilmiş bir modelle yatırımcı çekmeye ihtiyacı olması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başlattığı askeri harekatın bir başka boyutunu ortaya koyuyor.

Çünkü bu gelişmeye çomak sokmak isteyen bölgesel ve küresel güçlerin varlığı inkar edilemez. Nitekim, Türk ve Iraklı yetkililer, İran'ın 13 Mart'ta Erbil'e düzenlediği füze saldırısını, IKBY'nin Türkiye ve Avrupa'ya, İsrail'in de yardımıyla gaz tedarik etmeye yönelik planı nedeniyle gerçekleştirdiğini iddia etmişlerdi.

Bordo Bereliler ve Komandolar Metina, Zap ve Avaşin-Basyan’da…

TSK, Pençe-Kilit harekâtını başlattı. Diyarbakır'dan havalanan jetlerimiz, Zap ve çevresindeki Kuzey Irak PKK hedeflerini vurdu. Bordo Bereliler, mağaraları imha ediyor. SİHA'lar yine başrolde.Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komando, Bordo Bereli, Hava Kuvvetlerinin F-16, SİHA ve İHA unsurlarıyla Kuzey Irak Zap bölgesi merkez olacak şekilde çok sayıda hedefe yeni bir harekât başlatıldığını bildirmesi, bu operasyonun uluslararası platformlarda tartışılabileceğinin habercisi.

En son terörist bitene kadar devam edeceği bakanca bildirilen Pençe 1-2-3 ve Pençe Kaplan isimlerini almış mücadelenin bu safhasına, “Pençe Kilit” adı verildi. Böylece Pençe serisi operasyonların tamamlanması hedeflenmekte.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin KıbrısLibyaSuriyeKatarSudanAzerbaycanDoğu Akdeniz ve NATO noktalarındaki varlığının en önemli noktalarından biri olan sınırötesi PKK ile mücadelede önemli başarılar elde edilmekte. Operasyon, özellikle dağlık arazideki terörist ve cephane barındıran mağaralara yönelik yapıldı.

PKK/KCK'nın Irak'ın kuzeyinde bazı bölgelerde varlığını halen sürdürmeye, yeniden barınma alanları ve mevziler oluşturmaya devam ettiğinin istihbarat unsurları tarafından belirlenmesinin ardından, hazırlanan plan kapsamında gerçekleştirilen operasyonda Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terörist hedefleri önce hava kuvvetleri tarafından ateş altına alındı.

Hava unsurları terör örgütüne ait barınak, sığınak, mağara, tünel, mühimmat depoları ile sözde karargahlardan oluşan hedefleri başarıyla vurdu. Fırtına, ÇNRA ve diğer topçu unsurlarımız tarafından da belirlenen hedefler, yoğun şekilde ateş altına alınarak tam isabetle vuruldu.

ATAK helikopterleri, İHA ve SİHA'larla desteklenen komandolar ve bordo bereliler karadan sızarak ve hava hücum harekatı ile bölgeye intikal etti. Şu ana kadar operasyonumuz planlandığı şekilde başarıyla devam ediyor. Birinci safhada belirlenen hedefler ele geçirildi.

İşi şansa bırakmak yok. Bu sefer hedef Kandil'deki şer ateşini tamamen söndürmek.