Evet, yanlış okumadınız. PKK/YPG, Suriye’de sözde bir ‘merkez bankası’ kurdu ve çalışmalarını sürdürüyor. ABD’nin desteğiyle kurulan bu ‘merkez bankası’ Türk kamuoyunda pek dikkat çekmedi. Ancak Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından ciddi bir risk oluşturuyor. ‘Merkez bankası’nın kurulmasından ziyade, nasıl bir ‘merkez bankası’ kurulduğu belki de daha fazla önem arz ediyor. İşin aslını anlatayım:
Suriye’deki gerginlik ve çatışmaların göreceli olarak azalmasının akabinde yeni bir rekabet başlamıştı: Suriye’de dört farklı kontrol alanındaki yönetim modelleri, hangisinin daha iyi olduğu yarışı.
Bir yandan Esed rejimi, ülkenin tek hâkimi olabileceğini göstermeye çalışırken diğer yandan terör örgütü YPG’ye bağlı sözde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile İdlib’deki terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam’a (HTŞ) bağlı Suriye Kurtuluş Hükûmeti kendi vizyonlarını ortaya koyuyorlar. Bunun yanında, Türkiye’nin desteğiyle Suriye muhalefetine bağlı Suriye Geçici Hükûmeti, güvenli bölgede bir yönetim kurmuş durumda.
Bu yarış çerçevesinde, ABD de YPG’nin işgalindeki bölgelerde ciddi kalkınma projeleri yürütüyor ve bölgenin güçlenmesi için çeşitli faaliyetlerde bulunuyor. ABD’nin 2022 yılında belirlediği yeni politika gereğince, YPG’nin kontrol ettiği bölgeler ve Afrin hariç Suriye Geçici Hükûmeti bölgeleri yatırıma açılırken Esed rejimi ve HTŞ kontrolündeki bölgeler yaptırım altında kalmaya devam etmektedir.
Ancak Suriye’ye yatırımların önündeki en büyük engellerden biri finansal yönetmelikler ve mevzuat eksikliğidir. Ayrıca bölgedeki yatırımları denetleyici ve düzenleyici bir organ ihtiyacı bulunmaktadır. Şam’da zaten bir Merkez Bankası bulunmaktadır. İdlib’de ise Suriye Kurtuluş Hükûmeti’ne bağlı ‘Para Yönetimi Genel Müdürlüğü’ isimli bir heyet kurulmuştur. Bu heyetin kullandığı yönetmelik ve mevzuat, Şam’daki yönetmelik ve mevzuatla uyumlu geliştirilmiş bir versiyondur.
Ancak ABD desteğiyle terör örgütü YPG işgalindeki bölgelerde Mart 2024’te kurulan ‘Mali Politika Merkez Ofisi’ isimli yapı farklıdır. ABD’nin aracılığıyla Ürdün’den bir şirket gelip sözde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile bir anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşma gereğince Ürdünlü şirket, 4,5 milyon dolar değerinde bir yatırım yapmayı kabul etmiştir. Bu bağlamda, YPG kontrolündeki bölgesine bir ‘merkez bankası’ için gerekli altyapı inşa edilmiştir.
Mali Politika Merkez Ofisi, sözde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Yürütme Kurulu’na bağlı bir şekilde çalışmaktadır. Görevi, bölgedeki tüm finansal hareketliliği denetlemek, düzenlemek ve gerekli yönetmelikleri ile mevzuatları çıkarmaktır. Türkiye’deki ‘Bakanlar Kurulu’na örgüt hiyerarşisinde ‘Yürütme Kurulu’ denilmektedir.
Ancak ‘Mali Politika Merkez Ofisi’nin çıkardığı yönetmelik ve mevzuatlar, Suriye’deki diğer yönetmelik ve mevzuatlarla uyumlu değildir. Bu nedenle, terör örgütü YPG bölgelerinde mali politikalar anlamında ayrışma sürecine girmiş bulunuyoruz. Nitekim Mali Politika Merkez Ofisi’nin benimsediği anlayış, Suriye’de olası bir siyasi çözüm sağlanırsa YPG işgalindeki bölgelerdeki mali işlemleri diğer bölgelerle uyumsuz hâle getirecektir.
Özetle, ABD’nin terör örgütü YPG’ye kurduğu sözde ‘merkez bankası’ ile beraber örgütün Suriye’deki ayrılıkçı politikalarının mali ayağı da oluşturulmuştur.