Piyasalar

Su Uyur Düşman Uyumaz

Punto:
Özellikle son zamanlarda yaşanan olaylara baktıkça insanın kahretmemesi mümkün değil mi? Defalarca bu köşeden uyardık! Yapmayın, etmeyin, eylemeyin, ülkeyi zayıf düşürüyorsunuz, ülkenizi çok kötü durumda gösteriyorsunuz, başka Türkiye yok, bunun adı özgür düşünce değil, vatana ihanetle eş düzeydedir, dedik! Ama gördüğünüz gibi vatan hainliğinde yarış var! Şöyle kısaca bakalım ülkemizin çevresine ne var ne yok. Güneyde, Güney Kıbrıs Rum kesimine konuşlanmış her an harekete hazır binlerce İngiliz askeri ve F 35 ler, petrol aramalarında çıkan ciddi sorunlar ve Kıbrıs meselesi, gözdağı verircesine Yunanistan’ın ABD ile ortak tatbikatı, (Bunda ne var demeyin!) ABD nin seçim iptalinde “Yazdık bir köşeye” diye tehdit etmesi, PKK, PYD, YPG yi en üst düzeyde modern silahlarla donatması ABD nin Suriye de kara gücünü oluşturması, özellikle PKK nın son dönemde saldırılarının yoğunlaşması şehit haberlerinin fazlalaşması, Almanya başta olmak üzere batılı ülkelerin sürekli tehditleri, ekonomik baskılar vs. İçerde ise olay çok daha vahim. Sanki dışımızda bu ve buna benzer olaylar olmuyormuş gibi görmemezlikten gelinip, Türkiye’yi zayıf, güçsüz düşürme faaliyetleri. Kısaca hepinizin bildiği bu olaylar sizce nasıl okunmalı? 1-Türkiye’ye karşı bir işgal hazırlığımı var? 2-Türkiye’nin zayıf, güçsüz düşmesi için düğmeye mi basıldı? 3-Saydığımız emperyalist güçler ülkemiz içindeki hainlerle birlikte hareket edip mesaj mı veriyorlar? (Sabredin, bekleyin, direnin geliyoruz veya yanınızdayız gibi) 4- Türkiye köşeye sıkıştırılıp Sevr’imi uygulatılacaklar? 5- İç savaş, kaos, kargaşa veya isyan çıkartılıp, birilileri gel beni kurtar deyip müdahalemi edilecek? Vs. Büyük fotoğrafa baktığımızda bence hepsi! Yer altına çekildiği düşünülen başta fetöcüler olmak üzere illegal güçler ülkemizi zayıf düşürmek, etkisiz ve güçsüz göstermek için her yolu denedikleri de bir gerçek. Bu arada S-400 füzelerinin tesliminin erkene alınması, bütün bu tehlikeler karşısında devletin kendini koruma anlamında son derece isabetli bir karar olduğu da bir gerçek. Çünkü şayet bir saldırı olursa bu hava saldırısı şeklinde olacağı gün gibi aşikâr. Bunları, “Komplo Teorisi” olarak görebilirsiniz. Ama çıplak gözle baktığınızda pek de öyle gibi görünmüyor! Ne güzel bir söz, “Su uyur düşman uyumaz”. ( Biz tedbirimizi alalım da…) Peki bu kadar dört yanımızdan kuşatılmışken, bizler neler yapıyoruz? Ne ile uğraşıyoruz? Bir olayı bir kararı beğenmeyebilirsiniz, adaletsizlik ve haksızlık yapıldığını da düşünebilir, iddia edebilirsiniz, demokratik yollardan her türlü tepkinizi de gösterebilirsiniz, aykırı şeylerde söyleyebilirsiniz, bunlar demokrasinin içinde var olan şeyler. Ama siz, kendi ülkenizi zayıf ve güçsüz gösterecek, dış ülkeler nezdinde bizzat ülkeniz aleyhinde faaliyet gösterecek, ülkedeki bütün kurumları yok farz edecek, benim istediğim gibi karar verilmedi diye ülkedeki hukuk ve adaleti bitmiş, tükenmiş diye dış ülkelere şikâyet edecek ve ülkeniz aleyhinde faaliyette bulunacaksınız! Ne böyle bir hakkınız var, ne de dış ülkelere çığırtkanlık yapıp onların değirmenine su taşımaya! Bunun adına her yerde vatan hainliği denir. Gerçekten ülkenizi, vatanınızı, devletinizi ve bayrağınızı seviyorsanız, içerde kime nasıl muhalefet ederseniz edin, iç kamuoyuna ne mesaj verirseniz verin, hangi siyaseti izlerseniz izleyin, söz konusu vatan olduğunda tek vücut tek yumruk olmasını bilmelisiniz. Ama maalesef çıkar, menfaat ve egoizm diz boyu. Benim dediklerim doğru, benim dediğim olmalı, benim istediğim gibi kararlar alınmalı. Benim dediğim olmazsa her türlü küfür ve hakareti yapma hakkına sahibim. Dış kamuoyunda da ülkemi şikâyet ederim! Var mı böyle bir dünya! Kim olursa olsun, hangi makam da veya mevkii de siyasetin neresinde olursanız olun, neyi veya kimi temsil ederseniz edin, asla ülkeyi zayıf düşürecek fütursuzca hareketlerde bulunamazsınız! Millet bunun hesabını sorar, soracaktır da. Aylardır seçimle yatıyoruz, seçimle kalkıyoruz. Konuştuğumuz ilgilendiğimiz başka bir konu yok. Dünyada, çevremizde neler olduğunun farkında mıyız? Seçimin dışında içeride neler olup bittiğin görebiliyor muyuz? Öyle ki şehitlerimize bile saygımız kalmadı. Bizin için canını veren, kanını döken insanları görmemezlikten geliyoruz. Kendimize bir şey yapıldığı zaman ortalığı ayağa kaldırıyoruz, ama yaşadığımız topraklara göz dikenlerin gelin gözlerini oyalım denildiği zaman üç maymun oynanıyor. Hayatımızı devam ettirme nedenlerimizi, ideallerimizi, vatan ve millet sevgimizi tekrar gözden geçirelim. Bütün şer güçler Türkiye’den bir parça koparma derdin de iken, tertip üzerine tertip, oyun üzerine oyun tezgahlarken, siz neyin derdindesiniz. Milli konular ve vatan söz konusu olunca bir araya gelemeyip tek vücut halinde hareket edemiyorsak bu ülkeye sahip çıkarmıyorsak bu ülkeye her türlü kötülüğü reva görüyorsak kim olursak olalım bu topraklarda yaşamaya hakkımız yok. DÜN OLDUĞU GİBİ BU GÜNDE BİR AVUÇ KAHRAMAN MİLLET EVLADI, GEREKİRSE BU ÜLKEYE GÖZ DİKENLERİN GÖZLERİNİ OYAR, DİŞLERİ İLE ÇİĞERLERİNİ SÖKERLER. BUNDAN KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN. VATAN HAİNLERİNİ DE HAİNLİKLERİNDE BOĞMASINI BİLİR. MAALESEF BU ÜLKENİN KADERİ! HAİNİMİZDE ÇOK, KAHRAMANIMIZDA…! İsmet TAŞ – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı