Emre KESKİN
Punto:
Dinle
Tarım ve hayvancılığı desteklemek keyfiyet değil, en öncül vazifedir. Çünkü tarım ve hayvancılığın doğası bunu gerektirir. Üretim alanlarını bir başına kendi haline bırakamazsınız. Bırakırsanız eğer, kendi topuğunuza sıkmış olursunuz. Akabinde, ya ithalat, ya da kıtlık gelir. Ne demişler: "kıtlık zamanlarında insanları öldüren şey açlık değil, fazlaca alıştıkları tokluktur."
Fevkalade stratejik ve elzem ürün olan şeker pancarından bahsetmek istiyorum…
Memleketimizde şeker pancarı üretimi yaklaşık 450-500 bin çiftçinin, yani 2,5-3 milyon insanın hayatını doğrudan yahut dolaylı olarak etkilemektedir. Ayrıca tarım ve hayvancılık organizasyonunun lokomotiflerinden biri olan şeker pancarı, yem sanayiinden ilaç sanayiine, et ve süt ürünleri üretiminden lojistik-taşımacılık gibi birçok sektörle de ilintili konumdadır. Tarımsal ve hayvansal olarak işlem görmüş ana gıda ürünleri ve bunların oluşturduğu istihdam gibi farklı birçok sektörlerle de etkileşim göstererek devasa bir bütünün omurgasını oluşturmaktadır. Gelgelelim, ne yazık ki böyle muazzam bir ürünün kota sınırı olması gibi acı bir hakikat karşımıza çıkmaktadır. Bunu benim havsalamın idrâk etmesi mümkün değil… Ya sizin?
Böyle stratejik ve elzem bir ürüne kota koymak da nedir? Neredeyse iki katı üretim yapılabilecekken yarı yarıya üretimi düşürmek sınırlandırmak nasıl bir garabettir?
İşin bir diğer tarafıysa, ülkemizde iki sene öncesine kadar 33 adet şeker pancarı fabrikası bulunmaktaydı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bağlı Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'ye ait 25 fabrikadan 10'u 2018 yılında yapılan özelleştirme ihaleleri ile özel sektöre devredildi. Böylelikle 33 şeker fabrikası; devlete ait 15, özel sektöre ait 12 ve pancar kooperatiflerine ait 6 olmak üzere mevcut faaliyetlerini sürdürmektedirler. Gayemiz bu fabriklarımızı tam kapasite çalıştırmak olmalıdır. Şayet, elzem ve stratejik ürün olan şeker pancarını kotadan kurtarırsak etkisi altında olan yan sektörleri de ham madde bakımından rahatlatmış olacağız. Bu yan sektörler nedir, diye örnek verecek olursak… Malumunuz üzere küresel salgın sebebiyle “kolonya” satışlarında patlama yaşanmıştı ve işte bu kolonya üretiminde lazım gelen etil alkol (etanol), şeker fabrikalarındaki melastan üretilen biyoetanol üzerinden karşılanabiliyor.
Örnekleri çoğaltabiliriz ama önemli olan şu hakikati kavramaktır ki, şeker pancarı ile birçok sektöre nokta atışı olarak ham madde tedariki sağlayabiliriz.
Binaenaleyh; aziz bildiğimiz, yoluna revan olduğumuz memleketimizin tarım ve hayvancılık organizasyonu nâmına “Pancar Şekeri” üretimi son derece önemli ve stratejik bir yer teşkil etmektedir.
Ülkemizin tarım ve hayvancılık meselesi adına söyleyecek sözümüz ve yapacak çok işimiz var.
Gayret bizden; takdir ve tevfik Allah'tandır.
Mücadeleye devam, ves’selâm…
Emre Keskin
Ziraat Yüksek Mühendisi