Emrullah ÖNALAN
Punto:
Dinle
16/Aralık/2018
“DUSODER(Dünya Sosyologlar Derneği) TOPLANTI SUNUMU” Küçükçekmece/İSTANBUL
DİJİTAL KUŞATMA İLE SOSYOLOJİK KIYAMETE DOĞRU
-İlmin, irfan ile yoğrulması insanın cehaletini ,İlim ile irfanın yol ayrışımı da insanın insanlığını alır.
-Bugün insanlık âlemi, para ile üretimin, ilim ile irfanın ilişkisinin kopmasının getirdiği bir sosyal felakete doğrusürüklenmektedir.
-Paranın üretim ile ilişkinin kopması, ekonominin damarlarında dolaşan kan olma görevi üstlenen parayı virüslü hale getirerek,insanlığınbeden ve sağlığın ruh sağlığını tehdit eden bir sosyolojik silah haline gelmiştir.
-İlacın sağlık ile ilişkinin kopması insana sıhhat kazandırmak yerine insanı canı üzerinden sömürü aracı haline getirdiği gibi, İnşaatın bir yuva kurma mantığından çıkıp bir RANT aracı haline dönüşmesi aile yapısını bozmuştur..
Yine felsefenin bile temel taşı bilim temel alan matematik, fizik üzerinden, kitle imha silahlarına dönüşebiliyor olması, ilimle yücelmesi gereken insanı kendi eli ile canavarlaşan bir sapkın yola sürüklemiştir...
Bu konuda yüzlerce alan sayılabilir ama biz bugün burada, ilmin bilişimin alanında,irfanı anlayıştan uzaklaşıp dijital bir kuşatma ile Modern Kölelik yolunda hızla ilerlemesinin getireceği “sosyolojik kıyameti” yaratıp yaratmayacağı üzerine kafa yoracağız.
Şahsımın ister mesleki, ister ülke meselelerine duyarlı oluşumun, ister pratik siyasal takip ve tecrübelerim ışığında bu konuyu sizlere özetle anlatmaya çalışacağım…
Ülkedeki seçim sonuçları, büyüme oranları, paranın dolaşımı, enflasyon rakamları, işsizlik oranları gibi bütün veriler vs. her türlü sonuç bugün bilişim sisteminin ürünüdür.
Dahası menkul ve gayrı menkul alım satımı, her türlü devir işlemleri,hatta insanların irade hürriyeti dahil dijital ortamın sıhhat ve güvenirliğine bağlıdır…
Şimdi sıkı durun;
-Bugün ülkemizde kurulmak istenen “dijital kölelik düzenin”arka akıl sahiplerini rahatsız eden bazı insanlar TC numarası üzerinden kodlanarak hareket alanları çok rahat dalattırabilmektir..
-Yine iletişim araçları ile sosyal medya yolu ile iletişimde oldukları, on binler, yüz binler ve hatta milyonlarca şahsa herhangi bir uydurma isim ile bir dijital saldırı ile haysiyet cellatlığı rahatça yapılabilmektedir...
-Bilişimin baş döndürücü gücü ile dijital düzen üzerinden bakanlarda, yada başka alanlarda istenilen kurum yada şahsın kaynakları buharlaştırabilme veya istediklerini zenginleştirebilme,istediklerini de diz çöktürme denemeleri bugün rahatlık ile yapılabilmektedir.
-Bu konuda şahsımın biri özel iki banka ve Hava Yolu Şirketi üzerinde anlık resim ve video kayıtları ile iki yıla kalkın özel çalışma yürüttüğümü de buradan belirtmek isterim ..
*Mesele Derin Kâinatın değişmez kuralları ile terse düşmek ki: Üretilmemiş zenginlik medeniyet İNŞA etmediği gibi, Üretilmeyen teknolojinin de hem hoyrat kullanıldığı hem de denetlenemediği acı gerçeğidir..
-Demokrasilerde toplum iradesinin tezahürü olacak seçim sonuçlarında,toplumun yaşamında temel gösterse enflasyon sonuçlarında, toplum geleceğine umut olacak kalkınma sonuçlarında şaibe altında olması, üretimin hazını yaşamadan iletişimin sonsuz hazzında buharlaşan toplumsal ruh işte benim tamda anlatmaya çalıştığım, dijital düzen üzerinden sosyolojik kıyamete gidiştir diye düşünüyorum.
-Son 35 yılda 350 yılık bir değişimin ve dönüşümü yaşamak zorunda bırakılan, Cumhuriyet döneminin bazı dönemlerinde kesit kesit yaşandığı gibi son 15 yılda üretmeden tüketime alıştırılan toplumun, psikolojik travma ile yarattığı sosyolojik girdap büyük tehlikenin işaretleridir diye düşünüyorum...
-Yine bize benzeyenlerin desteğiyle, bize benzeyenler elleriyle ve yine bize benzeyenler kaynaklarıyla sadece MEGA alt yapı yatırımların yapılıp aile, eğitim öğretimin çökmesi, beni son on yıldır derin derin düşündürmektedir ki acaba “Cemaat üzerinden Anadolu çocuklarına, Eşek Arısının Solucana oynadığı oyunu oynayanlar, siyasal iktidar üzerinden de ülkemize Guguk Kuşunun, Sığırcık Kuşuna Oynadığı oyunu oynarlar mı!?”
*Bizim Erzurum’daki Lalapaşa Camii mihrabının yan duvarında asılı levhada, Hüsnü hat sanatıyla yazılmış metinde, “Men tâlegafletehuzâledevletehu” ifadesi vardır. Yani “Gafleti uzun ve derin olanın devleti yok olur! (Erzurum merkez mektebi muallimi evveli Yeşil İmamzade Mehmet Salih, 1330’da yazmış, yani Osmanlının yıkılışının tescil tarihi 1914)
-Dünya siyasal tarihinde olup bitenler, bölgemiz ve ülkemizdeki olup bitenleri bütüncül bir analize tabi tutup, bugün belirli bir zümre üzerinden çıkar ve makamların kölesi haline getirilmiş gafiller topluluğunu da düşünerek hesap yapmak zorundayız...
Şimdi daha sıkı durun; Bir sabah kalktığımızda, menkul ve gayrimenkullerin el değiştirdiğini ve bu topraklarda da hak iddia edenlerin torunları üzerine geçtiğini öğrendiğimizde, Çanakkale’de kazandıklarınızı dijital saha da kaybettiniz diye tweetler atılma riskine karşı ne hazırlığı var bu milletin!?
İşte benim merak etiğim şu “Dijital Kuşatma üzerinden yaratılmak istenen modern kölelik düzenine karşı bir başkaldırı sırasında yaşanması muhtemel ”SOSYOLOJİK KIYAMET ” ortamın da bu toplumun Sosyologlarının ne cevap vereceklerdir ki; “Sosyolojik Çanakkale Müdafaa Hattı” konusunda ülke yöneticileri ve biz siyasetçilere yol gösterici olsun da, bize benzer görünenlerin güdümündeki şuursuz hainler eli ile “Cemaat üzerinden Anadolu çocuklarına, Eşek Arısının Solucana oynadığı oyunu oynayanların, siyasal iktidar üzerinden de ülkemize Guguk Kuşunun, Sığırcık Kuşuna Oynadığı oyunu” bozabilelim…
Emrullah ÖNALAN
Milli Vicdan İlmi Düşünce Oluşumu Kurucu Başkanı& DUSODER Gönüllüsü