Piyasalar

Slogan Milliyetçiliği

Punto:
Düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde demokrasi de yoktur. Arınç'ın bir TV'de yaptığı konuşma sert eleştirilere neden oldu. Konuşanın ne kadar konuşma özgürlüğü varsa, tepki gösterenlerin de o kadar eleştirme hakları vardır. Arınç'a en büyük tepki Demirtaş ile ilgili sözlerinden geldi. Kürtlerin ne çektiklerini anlamak için Demirtaş'ın kitabını tavsiye etmesi, kamuoyu tarafından HDP'nin ayrılıkçı siyasetinin meşrulaştırılması olarak algılandı. Bu ülkede her kesim şu veya bu oranda sıkıntı çekmiştir, ancak bunu tek bir etnik gruba hasretmek, o etnik grup üzerinden şiddete başvuranlara meşruiyet kazandırmaktır. Kürtleri devlet mağduru olarak okuyan bu okuma biçimi tam da HDP'nin istediği şeydir. Oysa zaman zaman bölgede görev yapanların hatalarına rağmen, bölge halkı gerçekte PKK'nın mağdurudur. Çocuklarını dağa çıkarmış, inançlarını yok etmiş, ellerine silah vererek hayatlarına kıymış,esnafından, tüccarından haraç almış, karısının-kızının namusu ile oynamış, bölgede kendinden başkasına hayat hakkı tanımayan bir mekanizma kurmuştur. Bu gerçeği görmeden yapılacak her yorum eksik ve hatalı olacaktır. Ancak Arınç'ın açıklamalarından daha vahim olan, CB tarafından kamuoyu önünde istiskal edilmesidir.Düşüncelerini yanlış bulanlar Arınç'ı eleştirebilirler bu en tabii haklarıdır. Ancak konuşamaz anlamında ifadelerin kullanılması ifade özgürlüğüne dolayısıyla da demokrasiye aykırıdır. Demokratik bir ülkede şiddet teşvikçiliği yapmamak şartıyla herkes konuşur,farklı düşünenler tarafından da cevabını alır. Arınç'a yapılan, düşüncelerinin değerlendirilmesi değil, konuşmuş olmasının cezalandırılmasıdır. Kamuoyu Arınç'ın görüşlerini onaylasa CB aynı tepkiyi verir miydi, bilemeyiz. Arınç'ı defe koyarak onun üzerinden milliyetçilik gösterisi yapmak çok inandırıcı değil. Gösteri diyorum, çünkü zamanında PKK ile masaya oturan, bu ülkenin hakimini savcısını Habur'a gönderen, İmralı'yı ikinci bir hükümet merkezi haline getiren, PKK'ya bütün yolları açan, yanlış yapıyorsunuz diyenleri hainlikle suçlayan da bu iktidardı. Şimdi herkesten şahin görünerek kimse Çözüm Sürecinde bu milletin başına açtığı belaların hukuki ve ahlaki sorumluluğundan kurtulamaz. Milliyetçilik bir devlet kurma ve onu yaşatma doktrinidir, HDP karşıtlığına indirgenemez. HDP karşıtlığı üzerinden milliyetçilik, ucuz kahramanlıktır. Milliyetçilik bütünleştirir, farklı kategoriler arasında tutkal işlevi görür, dışlayıcı değil, içselleştirici, mas edici bir fonksiyon ifa eder..Doğru olan HDP'den kaçmak değil, HDP'yi etnik politika yapmaktan uzaklaştırmak için üzerine gitmek, kitlesi üzerindeki ayrıştırıcı politikaları etkisiz hale getirmektir. HDP'den kaçmak hem korkaklık, hem de özgüven eksikliğidir. HDP kitlesi, partisinin kim veya kimlerle görüştüğünü hiç sorun yapmazken, milliyetçiliği alem yapanların bunu hayat memat meselesi haline getirmeleri özgüven eksikliğidir.Bir Türk milliyetçisinin ülke ve milletimin bütünlüğü için herkesle oturup konuşabilecek cesaret ve özgüvenim vardır demesi gerekir. Zira önemli olan kiminle konuştuğunuz değil, ne konuştuğunuzdur. Kaldı ki, bugün ucuz milliyetçilik yapanlar, Apo'nun ipi ellerindeyken hukukun gereğini yapmayanlarla, çözüm sürecinde PKK'yı muhatap alıp, 20 yıldır yüzde 6'nın üstüne çıkmayan HDP'nin oyunu yüzde 13'lere çıkaranlardır. Peygamber efendimizin (S.A.S) Risaletinden Hudeybiye Anlaşmasına kadar geçen 19 yıllık süre içinde en abartılı rakamlarla en fazla 10 bin kişi Müslüman olmuştur. Çünkü, Hudeybiye'ye kadar İslam bir nevi illegal kabul edilmiş, suçlanma korkusu ona sempati duyanları bile frenlemiştir. Hudeybiye ile müşrikler Müslümanları muhatap kabul ederek meşrulaştırınca, Hudeybiye ile veda Hutbesi arasında geçen 4 yıllık sürede 120 bin kişi Müslüman olmuştur.Ceza görme, Mekkeli müşriklerin gadrine uğrama korkusu ortadan kalkınca insanlar dalga dalga İslam'a koşmuştur. HDP/PKK'da benzer büyümeyi çözüm sürecinde yaşamıştır. AKP'nin PKK/HDP'yi meşru muhatap kabul etmesi, İmralı yolunu açması, süreç boyunca PKK'ya dokunulmazlık vermesi PKK ile kitleler arasındaki korku duvarlarını yıkmış, HDP'nin oyu yüzde 6'dan yüzde 13'e çıkmıştır. Şimdi bazılarının HDP karşıtlığı üzerinden milliyetçilik yapar görünmesi tamamen kendi sorumluluklarını unutturma maksadına matuftur. Onu bunu HDP ile konuşmakla suçlayanların önce bunu görmeleri gerekir. Tabi eğer başka bir maksatları yoksa.