Merhaba değerli okurlarım,
Daha önceleri pek konu edilmemiş bir meseleyi biraz farklı yönleriyle anlatmaya çalışacağım.
Yerel seçimlere bir ay gibi bir süre kaldı. Siyasi partiler Belediye Başkan Adaylarını, Belediye Meclis
Üye adaylarıyla İl Genel Meclisi üye adaylarının listelerini seçim kurullarına verdiler ve listeler
değişemeyecek şekilde kesinleşti. Seçimler için propaganda çalışmaları şiddetini artırarak devam
edecektir. Olağanüstü bir durum yaşanmadığı takdirde her 5 yılda bir yenilenen yerel seçimlerden
biri 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak.
Seçimler demokrasinin bir gereği olarak halkın önüne sunulurken ‘’halk bu seçimlerin
neresinde ne kadar var’’ sorusu aklıma gelmiyor değil. Demokrasi denilince en yaygın ve kesin tanım
olarak ‘’Halkın refah seviyesinin korunması amacıyla toplumdaki her bireyin aynı eşitliğe sahip olma
hakkıdır’’ diyebiliriz. Bu bağlamda demokrasinin Ülkemizde ne kadar uygulanabilir olduğu konusunu
bir ara yine yazılarımda konu edeceğim. Bu gün yazımda; demokrasinin işletilişi ile ilgili halkın önüne
5 yılda bir konulan sandık için Devlet bütçesinden Partilere yapılan maddi yardımlarla ilgili olacak. Bu
konuda aklımıza takılan sorular var. Önce hangi sorular aklımıza takılmış bir bakalım.
Siyasi partilere neden yardım yapılır?
Partilere Hazineden ne kadar yardım yapılıyor ve bu yardımlar ne zaman başladı?
Maddi yardım alan partiler gerçekten yardıma muhtaç partiler mi?
Seçim yardımları neden her partiye yapılmıyor?
Hazineden alınan bu kadar parayı Partiler nereye harcıyor?
Partilere yapılan yardımlar kesilirse demokrasimiz zede alır mı?
Seçim yardımları hususunda vatandaş ne diyor?
İlk önce partilere neden yardım yapılır? Seçim yardımının elbette bir ya da daha fazla amacı
vardır. Demokraside siyasi partiler vazgeçilmez unsurlardır. Siyasi partilerin faaliyetlerine katkıda
bulunmak, seçim kampanyalarında destek olmak, seçmenlerle bir şekilde iletişime geçmek ve iletişimi
güçlendirmek, siyasi rekabeti artırmak ve daha önemlisi siyasi yolsuzlukları önlemek için 1965
yılından beri seçim yardımları yapılır.
Siyasi partilere seçim yardımı yapılması hususu seçim kanununda düzenlenmiştir. Bu kanuna
göre son milletvekili genel seçimlerinde ülke barajını aşan siyasi partilere ‘’her yıl’’ hazineden
ödenmek üzere devlet yardımı yapılır. Belirlenen devlet yardımı tutarı barajı aşan partilere oy
sayılarına göre paylaştırılır.
Seçim yardımları, seçim yapılacak yıllarda daha fazla olmaktadır. Yerel seçimlerin olduğu
yıllarda normal tutarın 2 (iki) katı, milletvekili seçimlerinde ise 3 (üç) katı yardım yapılır. 2024 yılı
bütçesine göre, siyasi partiler toplamda 6,7 milyar Lira seçim yardımını 2 (iki) taksit şeklinde aldılar.
Yardımdan en fazla payı Adalet Kalkınma Partisi ve sırasıyla azalarak, Cumhuriyet Halk Partisi,
Milliyetçi Hareket Partisi, İyi Parti, Yeşil Sol Parti almış olacak. Seçim Yardımı alan Siyasi Partiler,
iktidarda olan parti ve mecliste grubu bulunan genel seçimlerde %
7 ülke seçim barajını aşan partilerden oluşmaktadır.
Ülke barajını aşmış her siyasi partinin genel merkezi ve taşra teşkilatları mevcuttur.
Bünyelerinde gönüllü veya ücretli çalışan personel barındırırlar. Hazine yardımı alamayan Siyasi
Partilerde de benzer teşkilat yapısı ve giderler olmasına karşın onlar siyaseti kendi imkânlarıyla
oluşturdukları bütçelerle yapmaktadır. Bu şartlarda Seçim yardımı almayı hak edecek barajı aşamayan
partilerle seçim yardımı alan partiler nasıl eşit şartlarda seçime girmiş olacaklar? Bu bana göre
Demokrasi adına çok ciddi bir problemdir.
Her seçim öncesinde Siyasi partilere milletvekilliği, belediye başkanlığı, belediye meclisi
üyeliği, il genel meclisi üyeliği için aday adayı olanlar müracaat ettikleri siyasi partilere
azımsanmayacak miktarlarda başvuru ücreti, bağış gibi adı her neyse bir sürü para öderler. Bu da
demek oluyor ki doğal olarak her aday kendi çapında bütçesini oluşturmak zorundadır. Ayrıca seçim
kampanyalarında ve ya durağan zamanda siyasi partilere her türlü kişi ve kesimden bağışlar,
yardımlar kabul edilir.
Eski bir siyasetçi ayrıca siyaset bilimi ve kamu yönetimi tahsili yapmış biri olarak biliyorum ki
seçim kampanyaları için ciddi masraflar yapılır. Seçim kampanyalarına ayrılmış bütçesi olmayan
adaylar listelerde seçilebilecek yerlere konulmazlar. Adaylar tespit edilirken adayın yetkinliği, siyasi
geçmişi, sosyal çevresi ve bütçesi gibi kriterleri değerlendirilerek listelerde sıralama yapılır.
Genel ve yerel seçimlerde demokrasinin gereği olarak yazdığımız sebeplerden dolayı hazine
yardımı alan siyasi partilere bütçeden ciddi paralar aktarılırken yine mahalli seçimlerde muhtar
adayları ve azaları için neden seçim yardımı yapılmaz. Muhtar adayları seçim kampanyası yapmıyor
mu? Demokratik seçim eşitliği bunun neresinde. Şayet muhtar adayları ve ülke barajını aşamayan
siyasi partiler ve bağımsız adaylar kendi seçim bütçelerini kendileri karşılıyorsa, fevkalade barajı aşan
siyasi partiler de karşılayabilir.
Seçim kampanyaları sırasında bir sürü çevre ve insan sağlığına zarar verecek gürültü ve atık da
meydana çıkmaktadır. Kampanya masrafları aşağı çekilirse daha mütevazı propaganda araçlarıyla
seçmene seslerini duyurabilirler. Kitle iletişim araçları 1965 yılından bu güne çok yol kat etti. Artık eski
dönemlerin propaganda araçlarının yerini yenileri aldı ve seçmene ulaşmak için çok daha kolay ve
etkili hale geldi. Çağ değişti ama seçim yardımı geleneği değişmedi. Ülkemizde hem seçmen profili
hem kitle iletişim araçları, hem propaganda yöntemleri, hem yönetim biçimi değişmiştir. 1960’lı yıllar
da okuryazar nüfusun kıt olduğu dönemden çıkılarak, üniversite okumayan kalmamış bir nesil oluştu.
60 sene önce çıkarılmış bir seçim yardımı konusu artık güncellenerek kaldırılması gerekmektedir.
Ülke ekonomisinin zorda olduğu bu dönemde bile seçim yardımından vazgeçilmedi maalesef.
Emekliye bayram ikramiyesi adı altında verilecek olan parayı konuşuyorlar. İçinde bulunduğumuz
enflasyonlu dönemde bir siyasetçinin bir öğün yemek parası kadar küçük rakam olan Üç Bin Lirayı
meydanlarda, Seçim propaganda malzemesi olarak kullanan gerek iktidar partisi gerekse muhalefet
partileri seçim yardımı adı altında aldıkları milyarları hiç konuşmuyorlar.
Sokakta ki insanlarla konuştuğumda; partilere yapılan seçim yardımlarından rahatsız
olduklarını vurguluyorlar.
Siyasi partilere yapılan seçim yardımları sadece üç beş parti haricinde kimseye bir fayda
sağlamazken demokrasinin eşitlik ilkesiyle de uyuşmamaktadır. 2024 yılının Ocak ayı itibariyle 135 siyasi parti etkin olarak mevcudiyetini korumaktadır. Demek oluyor ki 130 parti kendi imkanlarıyla
siyaset yapıyor.
Vatandaşın ortak görüşü seçim yardımlarının kaldırılması yönündedir. Partilere yapılan Seçim
yardımlarının kaldırılmasıyla hem demokrasiyi daha etkin kullanmış hem de partiler arası eşitliği
sağlamış oluruz.
Eşit şartlarda girilen seçim yarışı sonucunda, demokrasimiz rahatlamış. Hazinemizin
kasasından da para çıkmamış olacaktır. Yeni geliştirilecek seçim kampanyalarında İnsan ve Çevre
sağlığına duyarlı propaganda yolları tespit edilerek ekonomik olarak daha küçük bütçelerle seçimlere
gidilmiş olacaktır.
Bir sonra ki yazımda demokrasi nedir, dünya ve ülkemizde uygulanan seçim yöntemleri gibi
konulardan bahsedeceğim.
Yine yeniden buluşmak dileğiyle Allah’a Emanet olun.
İsmail YILDIRIM