Yunus EKŞİ
Punto:
Dinle
Tarih 5 haziran 1977. CHP %40 barajını geçerek rekor kırdığı bir seçim sonucu aldı. Ancak meclisten güvenoyu alamadı.
ikinci milliyetci cephe hükumeti kuruldu. Hükumet kurmayı 11 oy ile kaçıran Ecevit, "kumar borcu olmayan 11 adam arıyorum" diyerek, kapılarını AP'li milletvekillerine açtı.
İstanbul'da Güneş Motelde yapılan bakanlık pazarlıklarının ardından, 11 AP'li milletvekili CHP'ye geçti. Bunların arasında sonradan yolsuzluktan dolayı hapse giren Tuncay Mataraci ve Ali Riza Septioglu da yer alıyordu. 11 Milletvekilinin hepsi bakan yapıldı.
İyi Parti nasıl bir bedel ödeyecek;
Seçime girme engelini; CHP den 15 milletvekilinin istifa ederek İyi Parti’ye katılması, İyi Parti’yi seçime sokarken, kuruluş felsefesinden neler kaybettirecek?
İyi Parti’nin seçime girmesini sağlayan CHP’nin İyi Parti içerisinde bu transfer olan milletvekillerinin yeniden seçilmesi garanti edilecek mi?
Belki Güneş Motelde ki gibi bakan olamayacaklar ama yeniden seçilmeleri veya başka şeylerin sözü alınmış olabilir. Bu durumda böylece CHP bir taşla iki kuş vurmuş oldu.
1. İyi Parti’yi seçimlere girmeye taşıyarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde avantaj kazanmak. Ayrıca İyi Parti’nin içinde CHP’nin felsefesini etkin kılacak kadar bir ağırlık kazanmasını sağlamak.
2.Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP kendi adayını çıkaracak. İyi Parti’de kendi adayını zaten açıkladı, Meral Akşener olacak. CHP, kendi adayını da ilk turda İyi Parti’den yüksek oy alacağını bildiği için, bu milletvekilliği transferindeki anlaşmalardan muhtemel biri de, İyi Parti’nin tamamen CHP’nin adayına destek vermesi şeklinde planlandığı gözüküyor.
Oysa son zamanlarda Ak Parti’ye karşı en güçlü muhalefeti Saadet Partisi yaptı. Saadet Partisi’nin tavrını geç belirlemesi şimdi kendileri açısından bir avantaja dönebilir.
Muhalefetten ortak aday olacak şekilde Cumhurbaşkanı adayının Milli Görüş cenahından çıkartarak, CHP’nin desteklemesini isteyebilir. Milletvekilliği seçimlerinde aday konusunda seçilecek konumlardan en az Ak Parti’nin teklifini karşılayacak bir talepte bulunabilir. Saadet Partisi bu konularda gecikmeden tavrını netleştirmelidir.
Diyelim ki CHP ve İyi parti ‘’Saadet Partisi’nin yeteri kadar muhalif rüzgarını yaptığını, artık muhalefetin Saadet Partisine ihtiyaç olmadığını’’ düşündüğünü varsayalım.
Bunun içinde Cumhurbaşkanı adayını gösterecek kadar Saadet Partisi’nin elinin güçlü olmadığını, sadece bir kaç milletvekili ile Saadet Partisi’nin ikna edileceğini muhalefet düşünebilir.
Saadet Partisi, ortak misyondan gelen Ak Parti’ye karşı temel politikaların değişimi ile ilgili olarak daha önceki görüşmelerinde pazarlık yapmıştı. Özellikle bu pazarlığın konusu olan ekonomi konusunda Temel Karamollaoğlu’nun son çıkışları toplumda karşılık bulmuştu.
Şimdi Saadet Partisi ; ne olursa olsun Recep Tayyip ERDOĞAN gitsin diye bir politika mı izleyecek?
Ekonomi konusunda, Ne CHP ne de İyi Parti Saadet Partisi ile aynı düşünmüyor. Saadet Partisi ekonominin zehri faizin tamamen kaldırılması konusunda tavrını net koyarken, İyi Parti’nin programı ve CHP’nin programı faizci ekonomik yapının sürdürülmesi yönündedir.
Saadet Partisi, oluşturduğu rüzgarı muhalefetin diğer kesiminin hizmetine verirse, kendi özgül ağırlığı da sorgulanır duruma gelir.
Siyasette ki bir gün bile çok uzun zamandır. Bunun için Saadet Partisi gerekirse Ak Parti ile temaslarını yeniden gözden geçirmelidir.
Çünkü; Cumhurbaşkanının NTV yaptığı açıklamada; bizim öteden beri ısrarla vurguladığımız milli ve yerli para, ve faizin kaldırılması ile ilgili yeni bir ekonomik yapılanmanın habercisi niteliğinde açıklamaları oldu.
Saadet Partisi, faizsiz ekonomik modelin kurulması ile ilgili Ak Parti ile tekrar görüşüp bir anlaşmaya varsa, seçim sonuçlarından çok daha hayırlı bir oluşuma hizmet etmiş olur.
Bunun içeriği karşılıklı detaylandırılabilir. Ancak bunun temel prensibi olmazsa olmazı Mevcut Borca Dayalı Para sisteminin değiştirilmesi olmak zorundadır.
Amaç eğer Türk milletinin menfaati ise, siyasette yapılan bütün bu entrikalara karşı, milletten yana bir ekonomik modelin uygulanmasını Saadet Partisi özgül ağırlığı ile sağlayabilir.
Ayrıca HDP’in kamuoyuna düşen ‘’Abdullah Gül’e destek veririz’’ şeklindeki açıklaması da manidar olup, Refah yol hukümeti döneminde , Erbakan’a darbe ihbarı şeklinde gelen mektubu vermeyen Dışişleri Bakanı da, Saadet Partisinin adayı olma ihtimaline karşı, saadet Partisi’nin tabanında ciddi tepki uyandırabilir.
Selam ve dua ile...