Rauf Denktaş'ın Ölümünün 8. Yıldönümünün Ardından

Rauf Denktaş’ın Özgürlük ve Bağımsızlık Mücadelesi Müslüman Türk'ün Gönlünde Ebediyen Yaşayacaktır -Mehmet Mutluoğlu 13 Ocak.2012 günü. Saatler 22.00’yi gösteriyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf DENKTAŞ’ın ölüm haberini alıyorum. Kalü innalillahi ve inna ileyhi raciğun oluyor ilk sözlerim. Ve gittikçe haber Kıbrıs’ta,Türkiye’de, Türk dünyasında, İslam dünyasında ve bütün dünyada yangılanıyor. Türk Milleti, tarihin son dönemlerinde emsaline az rastlanır, bir büyük mücadele adamını, Mücahid Gazisini ve kimsenin bilmediği ve önemsemediği Kıbrıs Türk’ünü ve Kıbrıs Türk Cumhuriyetini en olumsuz şartlarda dünyaya duyuran ve yaşatan özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin yılmaz, yıkılmaz, sarsılmaz iradesi bir büyük liderinin ahirete intikali acı haberini duymuştu. İnsanlık alemi de bu esprili, bilge, kararlı, ilkeli, yiğit insana ağlıyordu. Başta Denktaş ailesi olmak üzere, Kıbrıs mücahitlerinin, Kıbrıs Türklerinin, Büyük Müslüman Türk Milleti’nin, İslam dünyasının başı sağ olsun. RAUF DENKTAŞ’I TANIMAK Aziz Dostum Rauf DENKTAŞ’ı yakinen görmek, sohbet etmek, tanımak nasip oldu bana Allah’a hamd olsun. 2003’lerden itibaren Anan Planı ile Kıbrıs Türk varlığının önce sulandırılması ve peşinden Girit’in kaybedilişi gibi Yunan’a teslimi ile sonuçlanacak bir plan gündemdeydi bütün canlılığı ile. Planda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kalkıyor; yerine güya iki toplumlu, iki devletli, eşit,ortak federe bir birleşik Kıbrıs kuruluyor. İlk bakışta böyle. Ama bir inceliyorsunuz ki atıfta bulunduğu diğer kanunlarla beraber ve bir yığın kelime oyunlarıyla dolu 10 bin sayfayı geçen plan tam bir Bizans oyunu. Tatlı, sinsi bir plan. Ama ilk bakışta şunları net olarak tüm canlılığı ile biraz dikkatle bakınca Annan Planına görebiliyorsun: Güney Kıbrıs Rum kesimi 2003’te 650 bin nüfusa, Kuzey Kıbrıs Türk Devleti ise sadece 210 nüfusa sahip. Bu 210 bin nüfusun 90 bini Türkiye’den 1974’ten itibaren göç edip yerleşenler. Plana göre Türkiye’den 1974 sonrası ilk gidenlerden sonra; gidenlerden ilk etap 40 bini geri gönderilecek, sonra bu sayı 60 bine kadar çıkacak. Güneyden de yani Rum kesiminden de ilk etap 135 bin kişi Kuzey’e yerleşecek. E ne oldu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yaşayan Türklerin durumu. 210 bin nüfusun 60 bini Türkiye’ye dönünce Türk Nüfus 150 bine inecek, 135 bin de Rum geliyor kuzey’e. Böylece Kuzey’in nüfusu eşitleniyor. Ortak yeni devletin parlamentosuna kuzeyin Türk temsilci gönderme sayısı giderek yarı yarıya düşüyor ve denge bozuluyor. Avrupa Birliğinin ve dünyanın da baskısıyla uzun vadede Kıbrıs Türk varlığı yok oluyor Girit gibi. Plan açık seçik. .Biz buna razı olamazdık. Kıbrıs’ta binlerce şehidimiz ve aramızda yaşayan Gazilerimiz vardı. Şanlı Ay yıldızlı, hilalli şehid kanlarından oluşan Türk ve Kıbrıs Türk bayrakları dalgalanıyordu Kıbrıs’ın semalarında. Allahüekber nidaları 5 parmak dağlarını inletiyordu. Dahası binlerce şehidimiz ve Peygamberimizin halası Hala Sultan orada yatıyordu. Fahreddin Paşa’nın İngilizlere karşı yürüttüğü Medine Müdafaasını hatırlıyorsunuz. Tüm bunlardan vazgeçecek, 40 yıl Batının bize uyguladığı ambargoların zararlarını unutacak, katlandığımız bunca maddi ve manevi sıkıntıyı bir anda yok sayacaktık. Hayır. Buna dur demeliydik. Çünkü biliyorduk ki barışta ter dökmeyen bedelini savaşta kan olarak ödemek zorunda kalır. Milletimiz, ailemiz günübirlik kaygıları içerisinde bunu bilmeseler ve bizi anlamasalar da bu hakikati biz biliyorduk. O halde görevimizi Bir Müslüman Türk Aydın’ı olarak yapmalıydık. ….. DEKTAŞ YAPTIKLARININ YANINDA 50 KİTAP YAZDI HELE BİR KARKOT DERESİNİ OKUYUN, KUR’ANDAN İLHAMLARI OKUYUN Kıbrıs ve Kıbrıs Davasını inceliyoruz. O konuda 1970 yılından itibaren Aykut Edibali’nin önderliğinde yayınlanan Yeniden Milli Mücadele, Bayrak, Çınar dergilerini ve gazetelerini inceliyoruz cilt cilt. Gerekli notları alıyoruz. O ne muazzam bilgiler Kıbrıs’la ilgili. O ne müthiş savunma. Tabii peşinden Denktaş’ı okuyoruz. İlk eseri Karkot Deresi. Hocamız Bayrakta daha önceden bir başyazısında bu eseri okumamızı önermişti. Denktaş, çocukluğundan itibaren hayatını anlatıyor. 1,5 yaşında annesini kaybetmesi, anneanne ve babaannesinin yanında kalması. Sonra İstanbul’da yatılı okul. .İngiltere’de hukuk tahsili. Genç avukatlık ve savcılık dönemi ve Kıbrıs mücadelesi. Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nın kuruluşundan daha nicesine… O dönemde Denktaş’ın ikinci önemli eseri Kıbrıs Girit Olmasın eserini okuduk. Kur’an’dan İlhamlar, Saadet Sırları ve Gençlere Öğütler ve Hatıraları incelemeye çalıştığımız kitaplarıydı. RAHMETLİ DENKTAŞLA İLK KARŞILAŞMAMIZ 2003 Kıbrıs seçimlerini izlemek üzere; seçimden 20 gün önce Kıbrıs’a gitmiştik. ….. Merhum Cumhurbaşkanı DENKTAŞ da oğlunun bu toplantısına misafir olarak katılmıştı. İlk karşılaşmamız böyle olmuştu. SİVİL ÖRÜMCEĞİN AĞINDA ….. Merhum Cumhurbaşkanı Denktaş bir televizyonda yaptığı konuşmada bir kitabı göstererek özetleyecekti. ‘Sivil Örümceğin Ağında’. Avrupa, Amerika ve Siyon maliyesinin desteklediği bir yığın sözde sivil toplum kuruluşlarının; toplumu nasıl yönlendirdiğini apaçık görme imkanını yaşamıştık Kıbrıs’ta ve Türkiye de Hal böyle iken, Bir devleti baş döndürücü bir feragat, fedakarlık ve kahramanlıkla kuran, 7 yaşında ölen çocuğunun cenazesine katılamayan, genç yaşında ölen oğluna ağlama fırsatı bulamayan DENKTAŞ ; Ergenekonculukla suçlanacak... ….. Türk’ün diriliş destanı Ergenekon Destanını da çok iyi biliyoruz ve milletimiz de biliyor. Unutmadık Unutturmayacağız. Bu varoluş ve diriliş destanımızı karalayan ve teröre yamayan karanlık mihrakları ve yardakçılarını, yerli işbirlikçilerini de tanıyoruz, biliyoruz ve İnşallah en kısa süre içerisinde de bu millet bunun hesabını soracaktır. MERHUM RAUF DENKTAŞ TÜRK MİLLETİNİN ALTIN LİDERLER HALKASINDA YERİNİ ÇOKTAN ALMIŞTIR. Bilge Kağan’dan, Süleyman Şah’a Selçuk Bey’e, Ertuğrul Gazi’den Osman Gazi’den Fatih’e, Yavuz’a ; Kanuni’ye, Atatürk’e uzanan adlarının tamamını zikretmeye imkan olmayan Müslüman Türk’ün büyük kahraman, gazi ve unutulmaz liderleri kervanına yepyeni bir aydın halka eklemiştir. O’nun özgürlük ve bağımsızlık aşkı, direnci, imanı, mücadelesi daima, yüzlerce, binlerce yıl Müslüman Türk Milletinin, İslam dünyasının ve insanlığın yolunu aydınlatacaktır. Müslüman Türk’ün Bilge Lideri Aziz Denktaş, Aziz Dostum; senin bir ömür tükettiğin idealler ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Büyük Türk Milleti’nin ve onun has evlatlarının emaneti olarak ebediyen yaşayacak; Türkiye ve Büyük Türk Milleti; muhteşem tarihimize layık ondan daha MUHTEŞEM TÜRKİYE’yi eninde sonunda mutlaka gerçekleştirecektir. Ruhun şad, mekanın cennet olsun. Mehmet Mutluoğlu (Emekli Milli Eğitim Müdürü Eğitim Yönetimi Bilim uzmanı)