Mehmet Talât Uzunyaylalı
Punto:
Dinle
“Allah, kullarının yaptıklarını bilmektedir; herkese yaptığının karşılığı verilecektir.” (Zümer 70)
İnanan insanlar da inanmayan insanlar da yaptıkları eylemlerinin sonucuyla yüzleşeceklerdir. İnsan eylemleri kayıt altına alınmaktadır: Allah’ın kulları, kazandıklarının kendilerine eksiksiz olarak verilmesini sağlayacak, ilahi bir sistemin gözetimi altında yaşamaktadır. Rabbimiz, kullarını -ki, o kullar kendisine inanmamış olsalar bile – hayatlarının sonuçlarıyla yargılayacak ve vaadi gereği cennetine yahut cehennemine koyacaktır.
Bu gerçeklik, Zümer suresinin 71-74 ayetlerinde, inanan ve inanmayanlar üzerinden, şu şekilde bize anlattır ki, neyle yüzleşeceğimizi şimdiden kesin bir şekilde bilelim ve ona göre de aklımızı başımıza alalım:
“O inkârcılar, grup gurup cehenneme sürülür. Nihayet cehenneme ulaştıklarında cehennemin kapıları açılır. Memurlar onlara sorar: Size, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı bildiren peygamberler gelmedi mi? Evet, geldi, derler. Ama azap sözü kâfirlerin üzerine hak olmuştur.
Cehennemliklere denir ki; İçinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin; kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!
Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, grup grup cennete sevk edilirler. Cennete varıp da kapıları açıldığında memurlar onlara şöyle seslenir: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere cennete girin.
Cennetlikler ise şöyle cevap verir: Bize verdiği sözün gereğini yapıp bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah’a hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne güzelmiş!”
Dikkat edilirse cennetlerde ve cehennemlerde görevli melekler, her iki yaşama bölgesinin halkı için, müjde yahut kınama içeren ifadelerle onları karşılamaktadırlar.
Bu ayetlerde ifade edilen diyaloglarda inkârcılar, ahirette karşılaşacakları cezadan kaçınmaları için, yine bir rahmet eseri olarak, şimdiden, tekrar be tekrar, uyarılırken; inananlar ise, girecekleri ebedi nimet yurtları cennetlerde daha yüksek nimetlere nail olma fırsatını kaçırmamaları için isteklendirilmektedirler.
Sonuç: İnsanla ilgili hiçbir sürpriz yok. Her şey açıkça bildirilmiş durumdadır. Rabbimiz, Kuran’da yaptığı bu ve benzeri açıklamalarında varoluş palanlarını ve sonuçlarını bize alenen açıklamıştır. Yarattığı her varlığın eylemi o varlığı esir almış durumdadır. Kişi, Hak Din İslam’a mensup olup Allah rızası için Kuran’ın emir ve yasaklarına uygun bir hayat yaşadığında o insanın gideceği yer cennet olurken; amelleri Allah’ın rızasını içermeyen kimselerin gidecekleri yer ise, maalesef cehennem olacaktır. Böylece her iki insan grubuna yapılan ilahî vaat gerçekleşecek, inananlardan ve inanmayanlardan ibaret insanlık, cennetlere ve cehennemlere yerleştirilecektir.
M. Talât Uzunyaylalı