Piyasalar

Psikolojik Açıdan Kuran’a Bakış 

Punto:

Pandeminin sıkıntılı durumu online toplantılar ile olumluya dönüştürmek mümkün.  Son 2-3 aydır izlediğim programlardan birinde “Psikolojik Açıdan Kuran’a Bakış” başlıklı sunumu Din Psikolojisi uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Peker yaptı.

Kuran’da ilgili ayetlerin psikolojik yorumu eskiden beri ilgimi çeken bir konudur. Toplantı sonunda şu tespitimi yaparak düşünceme katılıp katılmadığını sordum.

Soru(n)

Ayrım yapmadan aşırı ideolojik grupların içinde psikolojik bozuklukları olan kişiler var. Belki de bu kişiler kendilerini ifade etmek için bu ideolojileri maske olarak kullanıyorlar. İkincisi, bazı öneriler obsesyonları teşvik ediyor. Örneğin abdest alırken kuru yer kaldı mı  vs şeklindeki takıntılar.  Üçüncü olarak bazı kişiler öznel deneyimlere veya değerlere sahip oldukları düşüncesini bağlılarına aktarıyorlar. Aslında kendini özel (seçilmiş) gören kişilerde narsistlikten şizofreniye kadar hastalıklı bir ruh halinin ipuçları var ve dahi zaman zaman tespit ediliyor. Uzmanlar kendini mehdi kurtarıcı olarak görenlerin bazılarının şizofreni olduğunu söylemekte.  

Din Psikoloji üzerine çalışan Sayın Prof. Hüseyin Peker’e ne düşündüğünü sordum. Buna “katıldığını” belirterek genişletici açıklamalarda bulundu. Toplantıda çözüm konusunda  “Kuran Dili” önerisi dikkat çekiciydi. İlahi mesaj sapma olunca psikolojik sapmalara neden olur. Sadece Arapçanın değil Kuran dilinin de bilinmesi gerekir.

Dil

Hepimizi bildiği gibi dil, tat alma organı veya Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracıdır. Burada şu anlama dikkat çekilmek isteniyor: Dil; bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi; belli mesleklere özgü dil; özel dil. Kur’an’ı Kerimin Dili Yüce Yaratıcıya aittir. Dolayısıyla doğru anlaşılırsa bireysel ve toplumsal hastalıklara reçete olabilir. Aksi halde yalan yanlış yorumlar kişileri ve toplumları hastalıklara sürükler.

Psikoloji yorum

1990’lardan beri psikoloji üzerine okumalar yaparım. Oldukça faydalandığımı söylemek isterim. Yazının başlığı işin uzmanları tarafından da irdelenmekte. Kısa bir araştırmada birkaç makale okuma fırsatım oldu. Onlarda birkaç cümle alıntı yapacağım:

“Kur’ân-ı Kerîm’de pek çok tarihi olay anlatılır. Yüce Allah bunlarla bizim günlük hayatta karşılaşacağımız şahıs ve toplum tiplerini sunmaktadır. Kur’ân’da anlatılan hâdiselerin kahramanlarını tahlil etmek, insanoğlunu tanıma noktasında çok farklı ufuklar açacaktır. Psikolojik tefsîr, müfessirin âyetlere psikolojik açıdan yaklaşıp ondaki psikolojik tahlilleri ortaya çıkarma çalışmalarıdır. Elmalılı, Kur’ân ilimleriyle ilgili çalışmalarda psikolojiye de yer verilmesi gerektiğini düşünür. Kur’ân-ı Kerîm, tarîh boyunca değişik açılardan ve farklı konulara ağırlık verilerek tefsîr edilmiş lakin onun müstakil olarak psikolojik tefsîri, bugüne kadar hiç yapılmamıştır (F. Kahraman, 2015. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/184728)

Eleştiriler

Psikolojik Tefsîre yöneltilen eleştirilerde var. Kur’ân’daki kişilik, madde ve manâ bütünlüğüdür. Oysaki psikologların ekserisi, insanın bedensel (biyolojik) özelliklerini inceler, ruhsal yönünü ise soyut olduğu için fazla değerlendirmek istemezler.  Her ilmi tefsîr de olduğu gibi, psikolojik tefsîrin de en büyük sıkıntısı, nassın değişmezliği ile bilimin değişkenliği ve sürekli yenilenme ihtiyacını örtüştürmektir. Psikolojik tefsîrde en büyük sıkıntılardan biri metodoloji eksikliğidir.

Son söz: Yeni yaklaşımlar beklenmeyen ufuklar açabilir.