Piyasalar

Paşa Dedesi İbrikçi Çıktığında

Punto:
Soy günlerde E-Devlet girişi üzerinden erişimi açılan alt-üst soy (soyağacı) bilgisi sorgulama hizmeti büyük ilgi çekti… Her vatandaş kendi soyundan olan 5 nesle kadar isimleri, doğum yeri ve tarih bilgilerini görebilmektedir. Yani kişiler 1800'lü yıllara kadar olan aile geçmişlerine ulaşabilmektedir… Şimdi bunda ne var dediğinizi duyar gibiyim. Yarı şaka yarı ciddi yaşananları görünce bayağı keyif aldık bu işten… İlk açıldığında yoğun giriş nedeniyle sistem kilitlendi… “Abi! Gece saat 02.00’de bilgisayarın başındaydım. Yine de giremedim” yakınmaları aldı başını gitti… Sonuçta sistem çöktü… Çok geçmeden Nüfus ve Vatandaşlık İşleri’nden yapılan açıklama ile “mutlu haber” geldi: Alt üst soy bilgisi öğrenmek yeniden hizmete açılmıştı… Erkenci bir vatandaş… Sabah gün ışıkları yeni yeni dünyamızı aydınlatırken telefon çalıyor… -Günaydın, Hayırdır? -Hayır hayır! Soyunu sopunu öğrenme sistemi yeniden açılmış… Şimdi, sistem daha düzenli, soy ağacını sorgulamak isteyen kişiler öncelikle sıraya konuluyor. Abi, İçişleri Bakanlığı’ndan bu sabah saatlerinde yapılan resmi açıklamaya göre istek sayısı 8 milyonu geçmiş… Geç kalmayın sizde sıraya girin diye arıyorum… -Allah razı olsun, bu önemli (!) gelişmeyi bizimle paylaştın… Elbette, geç kalmamalıyız (!)… Şu anki halimin ne önemi var! Yeter ki geçmişimizi bilelim! Müdürün Dedesi İbrikçiymiş… Yan odadaki mesai arkadaşım heyecanla odama giriyor… -Duydun mu haberi muazzamayı? -Yok! Nedir önemli haber? -Bizim müdür soyumuz saraya dayanıyor diyordu ya! Meğerse doğruymuş. -İyi işte… Yanılmışım ibrikçi başı ile ilgili… -Hayır yanılmamışsın! “Saraya dayansa da İbrikçi başıdır…” derdin ya! -Adamı hasta etme! Haberi söyle! -Dur dur! Daha önce anlattıklarını bir özetleyeyim… “İbrikçilik Osmanlı zamanında bir meslektir. Görevleri tuvaletin önünde beklemek, boşalan ibrikleri doldurmaktır. Yeni gelene hangi ibriği alacağı konusunda direktif vermektir. İbrikçi başı ibrikçilerin rütbelisidir… Hele Padişahın ibrikçi başı olmak önemli bir mertebedir. Çünkü 7 düvele hükmeden haşmetli padişahın şey hizmetinden bulunuyorsun… Hatta okkalı bir fıkra da anlatırdınız… -Fıkrayı geç! Haberi söyle… -Doğru çıktı tespitin… Sen muhterem(!) için hep ibrikçi başı derdin… Bizim müdürün dedeleri paşa, sadrazam değil sarayda tuvalet temizliğine bakıyormuş… Yani ibrikçiymiş! İbrikçi başı bile değilmiş… -İbrikçinin torunu ibrikçi başı olmuş ya! Epeyce yükselmiş! Kaldı ki günümüzde sahip oldukları yetkilerini yüceltip her fırsatta kullanan adamlara "ibrikçi başı" denir… O arada müdür de odaya dalar… -Ah! Azizim… Dünyalarım yıkıldı… Hastaneden geliyorum! Psikiyatrdır depresyon ilacı başlattı… Bilimsel testler… Bir genetik profesörünün e-postasına bir mektup geliyor… Değerli dostum! Bu işleri fazla karıştırma gide gide bir maymuna (!) dayanmasın soyun derdin… Keşke dediğin gibi yapsaymışım… Bildiğin gibi ailemin soy ağacını merak ediyordum. Kökenlerimizin nereden geldiğini, atalarımızın kim olduğunu, nerede yaşadığını bilmek istiyordum. Soy Ağacı testi yapıldığını öğrendim… Teste ilgili şu bilgiler paylaşılmaktaydı: DNA’larımız geçmişimizle ilgili birçok detayı barındırmaktadır. Soy Ağacı testi ile bu detayları ortaya çıkartıp atalarınızın nereden geldiğini bulmamız mümkün. Bundan ortalama 200.000 yıl öncede ilk modern insanlar Doğu Afrika’dan göç etmeye başlamış ve Ortadoğu’da ki bu topluluklar Avrupa, Asya ve dünyanın diğer bölgelerine doğru yayılmıştır. Soy Ağacı testi ile DNA yapınızdaki 176 bölge taranarak biyocoğrafik haritanız belirleniyor… Bu gruplar 4 grupta toplanmaktadır: (1)-Avrupalı, (2)- Doğu Asyalı, (3)-Afrikalı ve (4)- Amerikalı/Kızılderili… Nihayet gerçeği bilimsel olarak öğreneceğim diyerek kan örneklerimi verdim… Sonuçlar geldiğinde ulu atalarımızla hiç ilgili olmayan bir coğrafi bölgeden olduğum söyleniyor… Lütfen bu testlerin doğru olmadığın söyle… Böyle hoş zamanlar geçirirken oğlum e-devletten aldığı belgeyi elinde sallayarak “e-dedemin e-dedesinin e-dedesi bir “ede” imiş… diyerek odaya daldı… Güldüm! “Bizim ne olduğumuz belli… Dedemin dedesinin dedesi de Türkçe konuşup, kıbleye yöneliyordu… Ama önemli olan insan olman… Vatan, din, şehir bezirgânlarının geçmişine dikkat et!” dedim Son söz: İnsan olmayı beceremeyenlerin bulacağı ya ibrik ya da dört ayaklıya ait bir kemik…