İsmet TAŞ
Punto:
Dinle
Şimdi diyeceksiniz ki, “Bu ne kardeşim, siyasetin sıcaklığı ortalığı yakıp kavururken şimdi bu da nereden çıktı? Sırası mı?” Evet tam da bunun için sırası. Çünkü siyasetin bilgi kirliliğinden birazcık, bir nebze olsun uzaklaşmak, daha sağlıklı düşünmemize, daha dinamik olmamıza, enerji yüklememize neden olacağını düşünüyorum. Elbette herkes, ülkemizin geleceğini kafasını ellerinin arasına alıp, saatlerce düşünmeli. Ama sağlıklı bir şekilde. Bunun için biraz nefes alıp soluklanmamıza ihtiyacımız var.
Başkanlığını Ak Parti Ankara Milletvekilimiz Nevzat Ceylan’ın yaptığı Başkent Ankara Meclisinin, 9-10 Haziran tarihleri arasında, Sanem Arıkan’ın koordinatörlüğünde, Nallıhan Belediyesinin katkıları ile, Nallıhan Kaymakamının destekleriyle, “Fotoğraf Avcılığını Yaygınlaştırmak ve Doğa Koruma Bilincini Geliştirmek” maksadıyla, onlarca basın mensubunun, yüzlerce fotoğraf sanatçısının ve kalabalık bir davetli topluluğunun katıldığı, Nallıhan Kuş Cenneti’nde, “5. Foto Safari” etkinliği düzenlendi.
Sayın Vekilimiz konuşmasında, “Öldürmeyelim, ölümsüzleştirelim” dedi. Bu cümle bile her şeyi özetliyor! Doğa katliamlarının yapıldığı zamanımızda, beton yığınları arasında sıkışıp kalan insanımız, nefes alacak yer bulamazken, Sayın Vekil diyor ki; “İşte Ankara’nın yanı başında, iki yüze yakın kuş türünün bulunduğu, Kuş Cenneti var, Nallıhan var. Doğal dokuyu bozmadan burayı yaşatalım, doğaya sahip çıkalım”. Doğal dokunun korunması konusunda yılların çalışmasını yapan Sayın Vekil, bir kez daha insanımızı uyarma ihtiyacı hissediyor.
Kuş Cennetinde bulunan kuşlarla ilgili bilgiler verilirken çoktan kendimizi sorgulamaya başlamıştık bile. “Bunumuzun dibinde dünyanın en güzel yerlerinden bir yer var ve bizim bundan haberimiz yok, varsa da acaba kaç kez geldik?” Bu düşünceyi onlarca kez tekrarlayacağımızı aklımıza bile getirmedik. Çünkü her şey orası ile sınırlı sanıyorduk. Oysa ki orası sadece şaşkınlığımızın başladığı yermiş!
Nallıhan Belediye Başkanı Sayın İsmail Öntaş’ın talimatı, Başkan Yardımcısı Gökhan Arıcı’nın bizzat katılımı, son derece kibar, nazik, çalışkan, güler yüzlü hepsi de işini profesyonelce yapan belediye personelinin yardımları ile onlarca gazeteci, fotoğraf sanatçısı ve davetli topluluğu ile Nallıhan’ı ve çevresini gezmeye başladık. Öncelikle Anadolu misafirperverliğini en üst düzeyde yaşadığımızı ifade etmek isterim.
Gördüğümüz her yer, merakımızı bir kat daha arttırırken, muhteşem bir doğal doku karşısında ne düşüneceğimizi bilemiyorduk! Ankara’nın yanı başında Çayırhan’da, Sarıyer Hasan Polatkan Baraj Gölünde tekne gezintisi yaptık! Bunu Ankara’da kaç kişi biliyor? Yüzlerce metre dağın tepesinde, sadece 21 Mart-21 Haziran arasında suyu akan “Uyuz Şelalesi’ni gördüğümüzde artık hiç kimse şaşkınlığını gizleyemiyordu. Defalarca deklanşörlere basıldı, anı ölümsüzleştirmek adına. Şelalenin şekli, doğal yapısı, göz kamaştırıcı güzelliği karşısında gözlerimizi ayıramıyorduk. Bize eşlik eden Nallıhan Belediyesi Personeli bizlere daha siz ne gördünüz dercesine bakıyorlardı!
Aynen de öyle oldu. Ertesi gün yaşları 500 yıldan başlayan ardıç ağaçlarının bulunduğu ormanlık ve mesire alanına gittik. İlginç olan bu saha şehir ile iç içe ve hiç bozulmamış durumda. Yani Belediye para kazanma hırsı ile imara açıp, tabiat varlığımızı çar, çur etmemiş, aksine muhafaza ederek, yaşları bin yılı aşan ağaçları koruma altına almışlar. Mesire alanı içinde bulunan, “Hoşebe” Türbesinin ise ayrı bir hikayesi var.
Nallıhan denilince akla tabi ki hemen, “İğne Oyaları” gelir. Müthiş bir sabır ve incelikle işlenen ve her birinin ayrı bir anlamı ve hikayesi olan bu iğne oyaları, şimdilik 21 ülkenin ilgisini çekmeyi başarmış. Yörenin hanımları bu konuda ciddi bir şekilde üretim yapmaya başlamışlar bile.
Yunus Emre’nin yetiştiği, Toptuk Emre’nin Türbesi elbette ayrı bir manevi haz verdi bize.
Nallıhan, hanları, hamamları, camileri antik çağ ve Roma döneminden kalma tarihi eserleri, Davutoğlu Kuş Cenneti, Hoşebe Mesire Yeri, Ardıç Ormanları, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Asırlık Tepeler, Tabiat Anıtı ve daha sayamadığımız birçok tarihi eserleri ve göz kamaştırıcı doğal dokusu ile gerçek anlamda nefes alacağımız, gurur duyacağımız bir yer. İşte belediyecilik, işte doğa sevgisi, işte misafirperverlik, işte Anadolu İnsani, işte Osmanlının Torunları diyebileceğimiz ender yerlerden birisi.
Tuhaf olan ise, yanı başımızdaki böyle bir güzellikten bir çoğumuzun habersiz olması. Elbette bu bizim ayıbımız.
Bir Vekil düşünün, doğa sevdalısı, doğa aşkı ile kendini donatmış, doğal dokunun bozulmaması için nerede ise ömrünü vermiş, insanına kendini adamış bir vekil. Ekibi ile birlikte sürekli sahada. Ülkem ve insanım için neler yapabilirimin hesabını yapıyor. Siyasi kaygı taşımadan, yöreye ve insanına sahip çıkıyor, doğaya ve insana saygı adına proje üstüne proje üretiyor.
Bir Belediye Başkanı düşünün, bir avuç olağanüstü yeteneklere sahip personeli ile, harikalar yaratıyor. Doğal dokunun bozulmasına izin vermiyor, imar çalışmalarının arkasına sığınıp yöreyi talan ettirmiyor, modernlik adı altında şehri beton yığını haline getirmiyor. Yörenin Ülkemizde ve dünyada tanıtımı için inanılmaz fedakarlıklar yapıyor. Bunları yaparken de, siyasi bir kaygı taşımıyor.
Müthiş bir ekip. Halk, Sayın Vekil, Kaymakam, Belediye Başkanı Devletin ilgili kurumları ve Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği. Hepsi birleşip bir ekip olmuşlar, dünyaca ünlü Kuş Cennetinin oluşumundan tutunda, doğal hayatı korumaya varıncaya kadar birçok projeye imza atmışlar.
Şimdi yüreğinde hardal tanesi kadar insan ve doğa sevgisi olan biri bu ekibi elleri çatlayıncaya kadar alkışlamaz mı? Konuk olan bütün gazeteciler, fotoğraf sanatçıları ve misafirler her defasında takdirlerini ifade ettiler.
Bu yazıyı kaleme almamızın en önemli sebebi, istendiğinde neler yapılabileceğini göstermek ve bu çalışmaların diğer yörelere, ilgililere, sorumlulara örnek olması, dünyayı daha yaşanılabilir bir hale getirmenin o kadar da zor olmadığını ve bizlerin çevremizdeki güzellikleri fark etmemiz gerektiğidir.
Başta Sayın Vekilimiz Nevzat Ceylan ve ekibi, Sayın Belediye Başkanımız İsmail Öntaş ve ekibi, Turizm Gönüllüleri Derneği olmak üzere emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
ÖLDÜRMEYELİM, ÖLÜMSÜZLEŞTİRELİM.