Piyasalar

NATO, TÜRKİYE'Yİ KORURMU?

Punto:

Nato yani, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü. 
    Nato konuşulmaya başlandığında ilk akla gelen ve sürekli gündemde olan 5. madde. 5. maddeye göre özetle bir ülkenin Nato'ya savaş ilan etmesi bütün Nato ülkelerine savaş ilan etmesi anlamına geliyor. Bu madde o kadar çok dile getirildi ki beşikteki çocuk bile artık bu maddenin ne anlama geldiğini biliyor. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra.
    Tabi hemen aklımıza, bütün yükümlülüklerini yerine getiren Türkiye'yi,  Nato  korurmu veya daha net bir ifadeyle "koruyor mu?"
    Türkiye, Nato'ya girdiği 1952 yılından itibaren bütün sorumluluklarını yerine getirmiş, Kore Savaşından tutunda, Nato nun düzenlemiş olduğu bütün operasyonlara katılmış, üzerine düşeni yapmıştır. Yani Türkiye Nato'nun kural, ilke ve prensiplerine uyan ender ülkelerden birisidir. 
    Türkiye'nin Nato için ne kadar önemli olduğunu da bütün ülkeler kabul etmiş durumdalar. Gerek jeopolitik, jeostratejik öneminden gerekse Nato'nun ikinci büyük ordusuna sahip olmasından dolayı. 
    Peki, bütün bunlara rağmen Nato veya Nato'yu oluşturan 30 ülke, Türkiye'yi korur mu veya koruyabilir mi?
    Beşinci maddeye göre, "bir Nato üyesine yapılan saldırı diğer bütün Nato üyesi ülkelere yapılmış saldırı sayılır" gerçekten öylemi?
    Kendimize soralım biz kırk yıldır kiminle, kime karşı veya kimlere karşı savaşıyoruz? Yine 1952 yılından yani Nato'ya girdiğimiziden bu güne kadar ülkemizde olan, iç karışıklıklar ve sağ-sol çatışmalarından tutunda, mezhep kavgalarına, ihtilallere,  darbelere, 15 Temmuz’lara,  gezi olaylarına varıncaya kadar  arkasında hangi ülke veya ülkeler var? 
    Bunlara baktığımızda, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda, İsveç ve benzeri ülkeleri görürüz. Bunların hepsi Nato üyesi ülkeler. Yani Türkiye'ye savaş açan örgütlerin ve  bütün olayların arkasında Nato var!
    Can alıcı soru ise, "Nato üyeleri arasında Türkiye'nin 70 yıldır yaşadığı hangi olayların bir benzerini diğer Nato ülkesi yaşamıştır?"  Hiçbiri...
    İşin en ürkütücü tarafı ise açık, aleni bir şekilde Nato üyesi ülkeler, Türkiye'yi bölüp, parçalamak isteyen örgütlere yataklık yapmak bir tarafa her türlü para ve silah desteği vererek bu örgütlerin gücüne güç katmaktadırlar. Yani Türkiye, PKK/YPG/PYD, Fetö,Deaş veya benzeri örgütlere karşı savaşmıyor, 
    NATO'YA KARŞI SAVAŞIYOR!
    Bunun en önemli nedenlerinden birisi, kim ne derse desin, kim hangi argümanı kullanırsa kullansın, kim hangi itirazı yaparsa yapsın, Türkiye Nato'nun tek Müslüman ülkesi olmasıdır. Yani Hilal-Haç kavgası...
    Kimse olayı nasıl getirip buraya bağladın gibi boş laflar etmesin. 
    Nato için Türkiye gibi önemli bir ülkenin gelişimine her türlü katkı sunulması gerekirken her zaman bunun tam aksi olmuş, Türkiye'nin her konuda geri kalması için bu ülkeler ellerinden geleni değil gelmeyeni de yapmışlardır. 
    Türkiye, Rusya -Ukrayna savaşında bir şekilde tarafsızlığını koruyabildi. Peki, ABD nin Çin ile savaşında nasıl koruyabilecek? (ki ABD, Çin'in Tayvan'a saldırması durumunda silahlı güç kullanacağını söylüyor)
    Türkiye son dönemde terör faaliyetlerinden dolayı,  İsveç ve Finlandiya'nın Nato'ya alınıp alınmaması konusundaki çekincelerini dile getirirken, beşinci maddeye mutlaka ülkelere karşı yönelik terör eylemlerinin engellenmesi ve terör örgütlerinin korunup kollanmaması şartını ekletmelidir. Ekletmekle kalmayıp bu ve benzeri durumlar karşısında müeyyideler uygulanması konusundada ısrar etmelidir.
    Diyeceksiniz ki bu kabul görür mü? Zor ama Türkiye bunu zorlamaldır. 
    Özetle; Nato, Türkiye'yi bırakın korumayı düşmanlık etmesin yeter. Ama etmeye devam edecektir. Peki  o zaman bizim Nato'da ne işimiz var bu da ciddi bir şekilde sorgulanmalı ve gereği yapılmalıdır. 
    İsmet Taş - İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
    Dünya Muhabirler Birliği Türkiye  Başkanı
    Külliye Tv/program yapımcı-sunucu