Punto:
Dinle
Ede; Kahramanmaraş’ta yaşayan halkımız/hemşerilerimiz arasında en sık kullanılan hitaplardan/kelimelerden biridir. Farklı anlamları vardır. Ede; kardeş anlamındadır… Büyük erkek kardeş; abla, büyük kız kardeş; ata ve dede anlamları da vardır… Bunların yanında kendisine saygı gösterilen kimse veya elinden iş gelir büyük adam anlamı da bulunmaktadır (bk. TDK Büyük Sözlük)…
Ede karşılığı olarak bu anlamlardan bana en sıcak geleni “kardeş” kelimesidir… İkinci bir anlam önermemi isterseniz “elinden iş gelir kimse” tercihim olur…
Sosyal medya hesabıma gelen bir ileti dikkatimi çekti: “Edeler Buluşuyor…” Ne güzel dedim kardeşler buluşuyormuş!
Edeler Buluşuyor…
Pazar sabahı…
Uyandığımda hava hala karanlıktı… Perdeyi aralayarak dışarı bir göz attım… O esnada yakındaki camiden ezan sesi duyulmaya başladı…
Yüksekliği 10-12 kata ulaşan binaların duvarlarına çarparak göklere yükselen “Esselatu hayrun minen nevm/Esselatu hayrun minen nevm” sedası kulağımda yankılandı… “Namaz uykudan hayırlıdır” sedası ile irkildim... İşin doğrusu bunu her duyduğumda içim ürpermeyle dolar…
Rivayet edilir ki, Bilâl-i Habeşi bir gün sabah namazı için ezan okurken HZ Muhammed (SAV) uyan(a)mamış… Bilal-i Habeş’i, yüce peygamberimizin kapısını tıklatarak “Esselatu hayrun minen nevm" diye iki defa bağırmış…
Peygamberimiz uyanmış ve hücresinden kapıya çıkarak “Ya Bilal! Bu çok güzel bir söz, daima söyle” demiştir…
Yukarıda da söyledim akşam sosyal medyada “Edeler Buluşuyor” şeklinde bir afiş görmüştüm… Buluşma yeri de evimizin hemen yakınındaki ezan sesinin geldiği camiydi…
Karanlıkta 4-5 dakika yürümeyle camiye (Fatma Balcı) ulaşıp, kapıyı açtığımda içerisinin dolu olduğunu gördüm… Ancak dış kapının hemen önünde bir yer bulabildim…
Dualar, Fatihalar, aminler…
Sonrasında çay ve taze simit ikram edildi…
Çıkışta organizasyonun lideri Şeref Dere ile karşılaştım…
Karşımda genç, bu topraklar için bir şeyler yapma arzusunda olan birisi duruyor diye düşündüm…
“Sayın Hocam 113. buluşmamız” dedi…
O esnada sosyal medyadan canlı yayın yapılıyormuş… Duygularımı sordular… Tebrik ettim… Buluşma yerinin camii olması, herkese açık olmasından memnuniyetimi dile getirdim… Önemli sorunumuz bazı insanların kendi vakfını/STK’sını öncelemesidir… Bu nedenle bir türlü millet olarak cem/ede olamıyoruz… Hatta bu topraklar da mescitler bile bölünmek istenmişti… Bundan dolayı camide toplanılmasını önemsiyorum…
Ve ortalık iyice aydınlanıyor… Caminin önünde toplanan insanlar araçlara binerek hatim duası yapmak için şehitliğe gidiyor…
Kim bunlar…
Edeler Diyarı Derneği Başkanı Sayın Şeref Dere camilere gittiğimizde “Bazı hemşerilerimizin kim bunlar?” sorduğunu söyledi… Kendisinin cevabı “Bir ‘ekip’ olarak bunu yapıyoruz…” şeklinde… Buluşmaların organizasyonunda yer alan Ali Koca ise, “Başkanlığını Şeref Dere’nin yaptığı bu çalışmayı ‘gönüllü ekip’ yürütmektedir…” açıklamalarında bulunmaktadır…
Kim bunlar sorusunun cevabı organizasyonun yapanların kendi ağızlarından “gönüllüler” olarak açıklanıyor…
Buluşmalarda çocuklar ihmal edilmiyor… Nitekim “Küçük kardeşlerimize mutlaka hediye veriyoruz.” ifadelerini gönüllülerin konuşmalarından işitiliyor…
Aslında kim bunlar sorusunun cevabı “edenin ve diyarın” tanımında gizli… Yukarıda edenin tanımını verdik: Kardeş…
Kardeşler diyarı…
Kardeşlik denilince ilk akla gelen soy yakınlığıdır… Geniş anlamda kardeşlik; aralarında değer verilen ortak bir bağ bulunanlar olarak açıklanmaktadır…
Bu bağlar: Vatanımız/şehrimiz, inançlarımız, kültürümüz, dilimiz…
Zaten inancımıza göre “inananlar kardeştir…”
Aynı vatanı aynı şehri paylaşanlar kardeş olmayı başarmak zorundadır…
Edeler diyarında kardeşlik… Diyar ülke, memleket, vatan anlamındadır… Kardeşler ülkesi…
Şehrimizde/Ülkemizde kardeşliği tesis etmek ne güzeldir…
Elbette bu tür buluşmalar kardeşliğimizi geliştirecektir…
Diğer kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşları da ortak değerlerimiz etrafında kardeşliğimizi geliştirecek faaliyetler yapmalıdır…
Sonsöz: Kardeş olanlar millet, millet olanlar vatan sahibi olur…
