Piyasalar

MİT dikkat etsin! MI-6 Türkiye’de School of African and Oriental Studies ‘SOAS’ mezunlarını kullanıyor!

Punto:

Hiçbir ulusa karşı önyargılı değilim. Yunus gibi düşünürüm; yaratılanı severiz, yaratandan ötürü. Bununla birlikte salak da değilim. Kim ya da hangi ülke, Cihanşümul Kadim Türk Devletini ve Türk Milletini, İslam Ümmetini hedef alan plan ve projelerle şehit kanları ile sulanmış topraklarımızda milli birlik ve bütünlüğümüze kast ediyorsa tıpkı Mehmet Akif misali:

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

 

Bizim kuşak, oryantalizmi Edward Said’den öğrendi. Önceki jenerasyon daha çok, literatüre Şark Meselesi diye geçen Orta Asya, Ön Asya ve Ortadoğu’nun Avrupalı sömürgeciler tarafından paylaşılması konusunu biliyordu.

Oryantalizm” kitabında kültürel eleştirmen Edward Said, Doğu sömürgeciliğinin kültürel tutumları ile şekillenen Doğu dünyasının önyargılı dışsal yorumlarını akademik ve sanatsal olarak tanımlamak için Oryantalizm terimini yeniden güncellemişti. Ama şimdilerde biraz daha farklı değerlendiriyorum.

1935’te Kudüs'te doğan Edward Said, uzun yıllar boyunca Columbia Üniversitesi, İngiliz Edebiyatı ve Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nde hocalık yapmıştı. O, bu çalışması ile doğu halklarının düşünme biçimlerini tersinden şekillendirmişti. 'Batı karşıtı' olduğu iddiasını ilk elde Said’in kendisi reddetmektedir. Gerek Oryantalizmkitabında ve gerekse de Oryantalizm’in yayınlanmasından sonraki tartışmalar esnasında verdiği cevaplarda Said’in dile getirdiği hususlar, Said’in Batı karşıtı olduğu şeklindeki iddiayı destekler mahiyette değildir.

Ömrü boyunca Filistin davasının yılmaz bir savunucusu olması, II. Dünya Savaşısonrası belirlenen İngiliz çıkarları ile uyuştuğunun ispatı denilebilir. 

Demek istediğim; Emperyalizmin farklı yüzleri, farklı teknikleri var. Sağcısı var solcusu var, dincisi var. Sağ gösterip sol, sol gösterip sağ vurabiliyor. Deyim yerindeyse “tekeden süt sağmak” onları işi. Tüm bunlar bilgi istiyor, birikim istiyor, eğitimli kadrolar istiyor değil mi?

Ha tüm bu işleri nasıl yaptıklarına gelince, biraz da ondan söz edelim.

1916 yılında kurulduğunda Doğu Araştırmaları Okulu adı ile faaliyet göstermeye başlayan SOASLondra'nın merkezindeki Bloomsbury bölgesinde bulunuyor. Londra'nın merkezinde bulunan SOAS, Londra'nın birçok bar, kafe ve dünyaca ünlü sosyal ve kültürel mekânlarına kısa bir yürüyüş mesafesindedir.

Tarihsel olarak SOAS, insanları İngiliz Sömürge yönetimindeki roller için eğitmek için kuruldu.

Doğu Araştırmaları Okulu, İngiliz devleti tarafından İngiltere'nin Asya ve Afrika'daki siyasi, ticari ve askeri varlığını güçlendirmek için bir araç görülüyordu. Bu okul, The Foreign and Commonwealth Office/FCO yani Dışişleri Bakanlığı ile istihbarat topluluğunun insan ve bilgi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik düşünülmüştü. Okul, Britanya İmparatorluğu genelinde denizaşırı görevler için Britanyalıyöneticilerin, sömürge yetkililerinin ve casusların eğitiminde hemen ayrılmaz hale geldi. Okulun adına 1938'de Afrika eklendi.

SOAS University of London, Ortadoğu araştırmaları alanında dünyanın akademik merkezlerinden birinin adı altında gizli casusluk faaliyetlerinde bulunuyor. SOASolarak bilinen üniversite (önceden Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu), MI6 ve MI5 için hizmet veren İngiliz güvenlik güçlerini eğitmek amacıyla 1916'da kuruldu. İngiltere Savunma Bakanlığı (MOD), Dışişleri Bakanlığı ve istihbarat teşkilatlarının personelini eğitim için SOAS'a gönderiyor.

SOAS’ın ilgi ve araştırma faaliyet alanı büyük ölçüde İslam Ülkelerini kapsıyor. Türkiye’nin başta olduğu İslam ülkelerinden her birinin sosyal ekonomik, sosyal politik sosyal kültürel yapıları analiz ediliyor. Türkiye'nin 16. Başbakanı Bülent Ecevit buradan mezundur.

Aklınızı alacak soru; SOAS ile Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi İSAM arasında bir bağ var mı?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmetlerini desteklemek amacıyla 1975 yılında kurulan Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Türkiye içinde ve dışında sürdürdüğü faaliyetler çerçevesinde telif bir İslâm Ansiklopedisi (DİA) hazırlatmayı kararlaştırmış ve bu amaçla 1983 yılında İstanbul’da “TDV İslâm Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü” kurulmuştur.

Beş yıllık bir hazırlık döneminden sonra Kasım 1988’de ansiklopedinin yayımına başlanmıştır. Vakıf bu arada yüksek lisans ve doktora bursu vererek yetişmelerine katkıda bulunduğu araştırmacılardan daha verimli ve sistemli şekilde faydalanmak için bir İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM) kurmayı kararlaştırmış ve bu merkez de 1988 yılında İslâm Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü binasında faaliyetine başlamıştır.

1993’te bu iki kuruluş, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM) adı altında birleştirilerek ansiklopedinin hazırlanması görevi de merkeze verilmiştir. İslami Araştırmalar Dergisi Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) tarafından 1997’de yayımlanmaya başlayan ve 2001’den itibaren yılda iki sayı olarak (Ocak ve Temmuz) çıkarılan İslam Araştırmaları Dergisi uluslararası, hakemli, akademik bir dergidir.

Konumuzla ilgisine gelince, İran istihbaratının bir raporunda Türkiye’de neşredilen İslam Araştırmaları Dergisi’nin yayın kurulu üyesi Mısırlı din adamı Yusuf el-Kardavi’yi, SOAS Üniversitesi'nin ağırladığı bilgisi yer alıyor.

Ancak adı geçen dergisinin yayın kurulunda Yusuf El Kardavi’ye rastlanmıyor. Belki derginin önceki sayılarında makaleleri yayınlanmış olabilir. Ancak dergide neşredilen birçok makalelerde Yusuf El Kardavi’ye atıf yapıldığı da bir gerçek. Ama yapılan bu atıflar onu derginin yayın kurulu üyesi göstermeye yetmez. Ama Mısır Yönetimi tarafından Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile iltisaklı olduğu iddia edilen Yusuf El Karadavi’ninİngiliz istihbaratının okulunda kimlere ne dersini ne amaçla verdiği de merak konusu?

SOAS-İSAM İlişkisinin bir başka boyutu Osmanlı Araştırmaları…

Osmanlı Araştırmaları / The Journal of Ottoman Studies1980 yılından beri kesintisiz bir şekilde yayımlanmış ve sadece farklı ülkelerden değil, aynı zamanda farklı ekollerden gelen araştırmacıları bir araya getirerek bir Osmanlı mirası olan çoğulculuğu, günümüzün akademik dünyasına taşımıştır. Kurucusu merhum NejatGöyünçtür.

Osmanlı Araştırmaları2010’dan itibaren, kütüphanesinin zenginliği ve kapısının tüm araştırmacılara açıklığıyla İstanbul’a dünyanın her yerinden gelen Osmanlıaraştırmacılarını birbirine yaklaştıran İSAM’a taşındıOsmanlı Araştırmaları2014yılına ait 43. sayısından itibaren İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi ile İSAM'ınmüşterek ilmî bir yayını olarak neşredilmektedir.

CIA Ajanının, Osmanlı Araştırmalarında işi ne?

Osmanlı Araştırmaları dergisi, hakemli olarak yılda iki kez yayımlanan bir dergidir. Osmanlı Araştırmaları1980 yılında Nejat Göyünç, Halil İnalcık ve Amerikalı Osmanlı tarihçisiakademisyen Heath Ward Lowry’nin akademik idaresinde kurulmuştu.

LowryPortland State Üniversitesi'nden mezun olmadan önce Balıkesir'in, uzak bir dağ köyü olan Bereketli'de bir Barış Gönüllüsü olarak iki yılını (1964-1966) çalışarak geçiren stajyer CIA ajanlarındandı. Lowry ayrıca  Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nün kurucularından. Georgetown Üniversitesi'de Türk Araştırmaları Enstitüsü'nün kurulmasına yardım etti, yöneticiliğini yaptı ve Türkiyatalanında çalışan akademisyenlere yardım etti.

1989-1994 yılları arasında United States Department of State, State Department, DOS/ ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, günümüzde Dış Hizmet Enstitüsü - Foreign Service Institute olarak adlandırılan Virginia Arlington şehrindeki Ulusal Dış İlişkiler Eğitim Merkezi'ndeki öğrencilerin Türkiye'de görevlendirilecek ABD diplomatları olduğu ortaya çıktı. Buradaki Türkçe eğitimi ve Türkiye ile ilgili bilinmesi gerekenleri Heath Ward Lowry anlatmıştı. Heath Ward Lowry, TürkiyeYunanistan ve Kıbrıs'ta “İleri Alan Çalışmaları Programı”nın kurs başkanı olarak görev yaptı. Ha bu arada, bir dönem Fulbright Komisyonu Yönetim Kurulu üyeliğini de unutmayalım.  

“Gilbert Achcar” ismini duydunuz mu?

Gilbert Achcar, Lübnanlı bir sosyalist akademisyen ve yazar. Londra’da bulunan Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu/ School of African and Oriental Studies’te (SAOS) profesör.

London School of Oriental and African Studies/SOAS, web sitesinde  “hükümet organlarını” eğittiğini ve tavsiyelerde bulunduğunu doğrulayan bilgiler mevcut.

Gilbert Achcar, Britanya ordusuna ücretli danışmanlık yapıyor. Aynı zamanda İngiliz askeri eğitim oturumlarına katılan en önde gelen bilim adamlarından biri. Osmanlı Araştırmaları Merkezi Üyesi… Evet yanlış duymadınız. Ne alakaysa?

Siyasal İslamcıların fikir abisi Noam Chomsky’ın düzen karşıtlığı ile Gilbert Achcar'ın solculuğu da tırışkadan!..

AchcarNATO destekli rejim değişikliği çabalarını “devrimler” olarak tasvir ederek Libya ve Suriye hükümetlerini devirmenin güçlü bir destekçisi oldu. Achcar2018’de Ministry of Defence/İngiltere Savunma Bakanlığı'nın Orta Doğu ve Kuzey Afrika Eğitim Programını derslerle başlattı. Gerçekten de, programa diğer bilim adamlarından daha aktif olarak katıldı. AchcarEğitim Programı katılımcılarına Arap Baharı, Arap milliyetçiliği, İsrail-Filistin, Müslüman Kardeşler ve İslamiköktencilik gibi konuları öğretti.

Gilbert Achcar'ın bu önemli İngiliz askeri birliğini eğitmedeki rolü, SOAS bilim insanının savaş karşıtı bir sosyalist olarak kendi portresine aşina olanlar için bir sürpriz olabilir. Yıllar içinde, örneğin Noam Chomsky ile birlikte ve Marksizm, Oryantalizm, Kozmopolitlik gibi başlıklarla kitaplar yayınlayarak, solun adamı olarak ünlendi. Türkçesi bizim “Siyasal İslamcılar”ın yere göğe sığdıramadıkları Noam Chomsky’ın düzen karşıtlığı ile Gilbert Achcar'ın solculuğu da tırışkadan.

Ünlü entelektüel Noam Chomsky'nin 2006'da ABD Askeri Akademisi'ne bir konferans vermişti. Achcar, bir yandan NATO'nun en önemli hedeflerine karşı rejim değişikliği için kulis yaparken, İngiliz ordusuyla olan çalışmalarını kamuoyuna açıklamadan anti-emperyalist sola saldırmak için yıllarını harcadı.

Gizli İngiliz hükümeti belgeleri, akademide çalışan ve kendilerini solcu olarak pazarlayan önde gelen rejim değişikliği aktivistlerinin sessizce Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı için eğitim oturumları öğrettiklerini gösteriyor.

Achcar, Libya ve Suriye'de sömürge sonrası bağımsız hükümetlerin devrilmesini şiddetle savunurken, kendisini alenen bir Marksist olarak tanımladı. Achcar, 2011'de Libya'ya dış müdahaleyi savundu ve hükümeti şiddetle devirmek için kullanılan “uçuşa yasak bölge” olarak adlandırılan bölgeye “kimsenin makul bir şekilde karşı çıkamayacağında” ısrar etti. 

Kalkınma Çalışmaları ve Uluslararası İlişkiler profesörüdür. İlgi alanları Yakın Doğu ve Kuzey Afrika, Amerika Birleşik Devletleri'nin dış politikasıKüreselleşmeİslam ve İslami köktenciliktir.

Aynı zamanda Uluslararası Araştırma  ve Eğitim Enstitüsü'nde öğretim üyesidir; Amsterdam, Hollanda merkezli bir araştırma ve eğitim merkezidir. Dünyanın dört bir yanındaki ilerici aktivistler için eğitimler yürütür ve araştırmaları yayınlar.

 2007 yılında SOAS'a katılmadan önce BeyrutBerlin ve Paris'teki çeşitli üniversitelerde ve araştırma merkezlerinde ders vermiş ve/veya araştırmalar yapmıştır. Toplam 15 dilde yayınlanan pek çok kitabı şunları içerir: The Clash of Barbarisms: The Making of the New World Disorder (2002, 2006); Tehlikeli Güç: Orta Doğu ve ABD Dış Politikası, Noam Chomsky ile birlikte yazılmıştır (2007, 2008); Araplar ve Holokost: Anlatıların Arap-İsrail Savaşı (2010); Marksizm, Oryantalizm, Kozmopolitlik (2013); Halk İstiyor: Arap Ayaklanmasının Radikal Keşfi (2013); ve Morbid Belirtiler: Arap Ayaklanmasında Nüks (2016).

Senegal'de doğan AchcarLübnan Üniversitesi'nde felsefe ve sosyal bilimler alanlarında dereceler aldığı Lübnan'da büyüdü ve Devrimci Komünist Grubun bir üyesiydi Senegal'de doğan Achcar, Lübnan Üniversitesi'nde felsefe ve sosyal bilimler alanlarında dereceler aldığı Lübnan'da büyüdü ve Devrimci Komünist Grubun bir üyesiydi. 1983'te Fransa'da ikamet etti ve 1991'de siyaset bilimi, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler dersleri vermeye başladığı Paris VIII Üniversitesi'nde sosyal tarih ve uluslararası ilişkiler alanında doktorasını tamamladı. 2003 yılında Berlin'deki Marc Bloch Center'da SOAS'ta profesör olana kadar sürdürdüğü araştırma görevini üstlendi.

UK’s Defence Cultural Specialist Unit/ Birleşik Krallık Savunma Kültürü Uzman Birimi /DCSU…

Ve 2018'de, savaşı "zorla durdurmak" için "koruma sorumluluğu" doktrinine atıfta bulunarak, Suriye'ye dış müdahale çağrısında bulunan bir açık mektup imzaladı.

UK’s Defence Cultural Specialist Unit/ Birleşik Krallık Savunma Kültürü Uzman Birimi /DCSU eğitimleri için Achcar ve diğer üst düzey akademisyenler tarafından yönetilen düzenli eğitim oturumları düzenlendi. İngiliz ordusundan bu programa katılanlar, tam üniforma giyen ve savaş alanındaki diğer askerlerle birlikte gömülü kıdemli subaylardan oluşuyordu.

Birimin kültür uzmanları, İngilizlerin Afganistan'daki savaşında kilit bir rol oynadı ve orduya, daha önce Britanya tarafından sömürgeleştirilen birkaç ülke de dahil olmak üzere diğer ülkelerde nasıl faaliyet gösterecekleri konusunda tavsiyelerde bulundu.

Bu eğitim oturumlarına katılan akademisyenlerin çoğu, İngiliz imparatorluğunun sömürge yöneticilerini  yetiştirmek için 20. yüzyılın başlarında kurulan bir kolej olan Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu'nda da ders veriyor. Bugün okul, ilerici ama kararlı bir şekilde anti-komünist olan ve genellikle NATO destekli rejim değişikliği çabalarını ve İslamcılığı destekleyen post-modernist akademisyenleri işe alıp üretmesiyle tanınıyor.

İngiliz askeri programına dahil olan diğer bilim adamlarından bazıları arasında önde gelen Yemen uzmanı Helen Lackner, popüler uzman Lina Khatib ve BBC'nin Arapça ve Türkçe servislerinin eski müdürü yer alıyor.

UK’s Defence Cultural Specialist Unit/Birleşik Krallık Savunma Kültürü Uzman Birimi /DCSU sadece bir kültürel grup değildir; İngiliz ordusunun isyan karşıtı operasyonlarının önemli bir parçası. 2010 yılında, Birleşik Krallık'ın Irak'taki savaştan çekilmesinden kısa bir süre sonra ve Afganistan'da hala çıkmazdayken kuruldu. Bir subay, birimin amacının “kültürel farklılıklarla çalışmak, böylece savunmanın yolunu bir nebze olsun kolaylaştırabilmek” olduğunu açıkladı. Savunma Kültürü Uzman Birimi (DCSU), bilgi faaliyetlerine istihbarat desteği sağlar. İzleyicilerin, aktörlerin ve rakiplerin fiziksel, sanal ve bilişsel davranışlarına dair bir anlayış oluşturarak Tugay'a ve daha geniş Savunmaya yardımcı olur. DCSU aşağıdaki yeteneklerde uzmanlaşmıştır: Hedef Kitle Analizi, İnsan Arazi Analizi, Jeo-uzaysal Analiz, Kültürel ve Dilsel Danışmanlık.

SOAS’ın "Türkiye Masası", William Mathew Hale’den soruluyor…

 

Profesör William Mathew Hale, Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu'nda Türkiye ve Türk siyaseti konusunda uzman ve kitaplarında sıklıkla Türkiye'ye atıfta bulunan Siyaset Profesörü. Şu anda Sabancı Üniversitesi'nde öğretim üyesi. Türk Dış Politikası 1774-2000 adlı kitabı Türkiye’de basıldı. Otago Üniversitesi'nde POLS 310: Türkiye ve Komşuları üzerine siyaset dersi veriyor. Gerçek adı tabii ki bu değil. İsmini kullandığı William King Hale (24 Aralık 1874 - 15 Ağustos 1962) veya Bill Hale, Amerikalı bir sığır çobanı ve hüküm giymiş bir katildi.

Prof. Dr. William Mathew HaleOrta Doğu Politikası, Türkiye Politikası ve Türk Dış Politikası’na dair yazdıklarıyla Türkiye ve dünyada oldukça önemli bir otorite konumuna gelen ve Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu’nda (University of London – SOAS) ders veren önemli bir akademisyendir. TürkiyePolitikası alanında dünyada en çok atıf yapılan akademisyenlerden olan Hale, son yıllarda ülkemizde Sabancı Üniversitesi’nde de ders vermektedir. Hale’in orijinal İngilizce ismi “Turkish Foreign Policy 1774-2000” olan ve 2000 yılında Routledge Yayınları tarafından basılan "Türk Dış Politikası" konulu kitabı bulunuyor.

William Hale, 2006 yılında Türkiye'ye Özel Referans ile Siyaset Profesörü olarak atanmış ama emekli olmuş bir Fahri Profesördür. 1989'da Bölüm'e katılmadan önce, Durham Üniversitesi Siyaset Bölümü'nde Ortadoğu Siyaseti Bölümü'nde Öğretim Görevlisi, ardından Kıdemli Öğretim Görevlisi olarak görev yaptı (1967-89). SOAS'tan emekli olduğundan beri, İstanbul Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde (2007-9) Misafir Profesör olarak, Yeni Zelanda Otago Üniversitesi'nde Siyaset Bölümü'nde (2010) ve Bilim ve Sanat Bilimleri Bölümü'nde görev yaptı.

Uluslararası İlişkiler, Koç Üniversitesi İstanbul (2010-13). Başlıca ilgi alanları, Türkiye'nin modern siyaseti ve uluslararası ilişkileridir. Yakın tarihli yayınları arasında "Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve Irak" (Saqi Books, for London Middle East Institute, 2006), Islamism, Democracy and Liberalism in Turkey, The Case of the AKP (Ergun Özbudun ile ortak yazar, Routledge, 2011) ve "1774'ten Günümüze Türk Dış Politikası" ( Routledge, 2012).

SOAS University of London veya The School of Oriental and African Studies’ın Türkiye masası sorumlusu Profesör William Mathew HaleTürkiye’den öğrenci transferi yapıyor. SOAS mezunlarının Türkiye’de özellikle üniversitelerde istihdam edilmesine yardımcı oluyor. SOAS Mezunları ile İstanbul’da güvenli mekânlarda dar katılımlı toplantılar düzenliyor.

İngiliz Müslümanlarına dikkat edin! Her gördüğünüz sakallıyı hacı sanmayın!..

Birleşik Krallık'a yönelik terör tehditlerinden bahsederken, birçok aklın neden mevcut askere alma dürtüsünü saflarına daha fazla "İngiliz Müslümanı" katmakla ilişkilendirdiği anlaşılabilir. İngiliz istihbaratı, düşmanın kim olduğunu anlamak istiyor ve bu nedenle kültürel ve dilsel bilgi paha biçilemez. Ancak Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu'na bir ziyaret, MI5 ve MI6 için ne kadar zorlu bir mücadelenin önlerinde olduğunu gösteriyor. Savunma Bakanlığı'na eğitim veren bir diğer SOAS meslektaşı da okulda Türkçe çalışmaları öğretim görevlisi olan Gamon McLellan'dı.

 

McLellan'ın, SOAS web sitesindeki biyografisi, daha önce bir İngiliz kamu yayıncısı olan BBC'nin Türkçe Servisi'ni yönettiğini belirtiyor. Gamon McLellan, yetmişlerin ortalarında Ankara'da haftalık siyasi ve ekonomik bir derginin editörlüğünü yaptığı sırada Türkiye ile profesyonel olarak ilgilenmeye başladı. 1979'da, Türkiye'de gazeteciliğin ciddi şekilde kısıtlandığı 1980 askeri darbesini takip eden yıllarda sansürsüz haberlerin önemli bir kaynağı haline gelen Türk Servisi'ni yönetmek için BBC'ye katıldı. Ayrıca BBC World Service'de Doğu Akdeniz meselelerini inceleyen bir analist olarak düzenli olarak yer aldı. 

1992'de BBC Arapça Servisi'nin Başkanı oldu ve ödüllü bbcarabic.com'un lansmanını ve BBC Arabic'in 24 saat haber yayını hizmeti olacak şekilde genişletilmesini denetledi. Bu çalışma, 2003 Irak savaşı sırasında BBC'nin Arapça yayınını yönetmesiyle sonuçlandı. Ertesi yıl BBC'den ayrıldığından beri, Türkiye'deki çıkarlarını sürdürmeye devam etti, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu. 2006'dan beri Türkiye: Süreklilik ve Değişim yüksek lisans dersini vermektedir. 2018 yılında McLellan, İngiliz ordusuna “Türkiye ve Kürt sorunu” başlıklı eğitim verdi.

Savunma Kültürü Uzman Birimi güçleri Afganistan'da sıklıkla askerlerle yan yana konuşlandırılıyor.. Kenya'da Psikolojik Operasyonlar Grubu'nun yanı sıra Bosna-Hersek'te de konuşlandılar. DCSU bugün, 1990'larda İngiltere destekli NATOsavaşlarında Balkanlaştırılana kadar Yugoslavya'nın bir parçası olan Bosna-Hersek'te aktif durumda.

Birliğin en uzun süre görev yapan üyelerinden Rachel Phillips, Saraybosna'da yaşıyor. Sahi orası "Türkiye'nin arka bahçesi" değilmiydi? Acaba orada hangi dümenleri çeviriyor? Kimleri devşiriyor? Hangi raporları hazırlıyor?

London's School for Oriental and African Studies, DCSU için bu eğitim programlarını üç farklı bölgesel grupta tasarlar ve sunar: Orta Doğu ve Kuzey Afrika; Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya; ve Sahra Altı Afrika.

İslam'ın siyasete sıçraması olmamıştır. İslam, kelimenin etimolojik anlamıyla siyasi bir din olduğundan, İslam ve siyaset her zaman birbirinden ayrılamaz olmuştur. Bu nedenle, Müslüman ülkelerde din ve devletin ayrılması talebi laik olmaktan daha fazlasıdır: Açıkça din karşıtıdır. Bu, Türkiye'deki Kemalizm dışında, İslamtopraklarındaki büyük burjuva veya küçük burjuva milliyetçilik akımlarından hiçbirinin neden laiklik çağrısı yapmadığını açıklamaya yardımcı olur.  

Türkiye'nin yirminci yüzyılda doğrudan yabancı egemenliğine maruz kalmayan tek Müslüman toplum olması tesadüf değildir. Mustafa Kemal de yaşıtları arasında istisnai biriydi. Ana savaşını sömürgeciliğe veya emperyalizme karşı değil, maddi ve manevi gücün bir bileşimi olan Saltanat'a (Hilafet) karşı verdi. Öte yandan Nasır, ne kadar radikal bir burjuva milliyetçisi olursa olsun, emperyalizme karşı ana savaşında İslam'la özdeşleşmek konusunda her türlü çıkarı vardı; dahası, çünkü bu onun için sol ve sağ kanatlarını korumanın ucuz bir yoluydu. Birim ayrıca, CIA ve diğer dış istihbarat servislerinin Beşar Esad hükümetini devirmek amacıyla İslamcı militanları eğittiği ve silahlandırdığı, Batı'nın Suriye'deki savaşı için önemli bir operasyon üssü olan Ürdün'de de aktif.

Londra Orta Doğu Enstitüsü (LMEI) Üye, Filistin Araştırmaları Merkezi (CPS) Danışma Kurulu Üyesi, Osmanlı Araştırmaları Merkezi Üyesi, Göç ve Diaspora Araştırmaları Merkezi Üyesi.

SOAS Üniversitesi son dört yılda Al Saud kraliyet ailesinden 755.000 sterlin bağış almış. Kendi sitesinde SOAS Londra Üniversitesinin, Asya, Afrika ve Yakın ve OrtaDoğu araştırmalarında uzmanlaşmış, Avrupa'nın önde gelen Yüksek Öğrenim kurumudur bilgisine yer veriliyor. Birleşik Krallık'taki sadece beş Ulusal Araştırma Kütüphanesinden biri; Asya, Afrika ve Orta Doğu'ya odaklanan, 400 dilde 1,5 milyon cilt, süreli yayın ve görsel-işitsel materyal mevcut. Öğrencilerinin yüzde 56'sı, Birleşik Krallık dışından geliyor. 133'ten fazla ülkeden gelen öğrencisi var. 

Hadi şimdi sağ ve sol yumrukları sıkılmış bir şekilde havada görelim ve "tambağımsız Türkiye" diye nefesimiz çıktığı kadar bağıralım.

Siz siz olun bu atasözünü unutmayın; Ağaca balta vurmuşlar sapı bedenimden demiş!

Türkiye'de yolu SAOS'tan geçen ne kadar akademisyen, bürokrat varsa mercek altına alınmalı. Yoksa her geçen gün altımız biraz daha oyulur.  Bu bir güvenlik meselesidir. Paronaya değil!