Piyasalar

Mete Gündoğan'ın Üç Stratejisi

Punto:
Barış Pınarı Operasyonu için Stratejist yorumcular, adeta tek merkezden dağıtılmış genel bir bildiri okur gibi TV ekranlarında yorumlar yapıyor, işin sadece operasyonel boyutuna dikkat çekiyorlar. Geçtiğimiz günlerde Akit TV'de Halis Özdemir'in hazırlayıp sunduğu ''Vizyon'' programına katılan Prof.Dr. Mete Gündoğan farklı bir yorumda bulundu. Bölgemizde Türkiye'yi kuşatacak şekilde atılan adımların günlük kararlar olmadığını, uzun vadeye göre çalışılmış planların aşama aşama uygulandığı gerçeğini ortaya koydu. Gündoğan'ın özellikle dikkat çeken bir harita üzerindeki yorumu oldu. Bu yorumu üç temel yaklaşımla ortaya koydu. 1.Operasyonel seviye 2.Taktik seviye 3.Stratejik seviye Bu üç tanımlamayı şu şekilde özetledi; Suriye'de sahadaki ordumuzun operasyonel hamlesinin uzmanları tarafından en iyi bilindiği, dışarıdan yapılan yorumların isabetli olamayacağı vurgusu. Bölgede operasyonel hamlelere göre toplanmış küresel güçlerin duruma göre taktikler geliştirdiği, son olarak bu iki unsurun taraflar açısından belirledikeri temel bir stratejiye göre hareket ettiği gerçeği. Bölgemizde uzun vadede askeri ve ekonomik projelerin birlikte değerlendirilmesi, bunun içinde en önemli olan küresel finans elitlerin kurguladığı iktisadi modelin öncelikle ülkemizde değişmesi gerektiği. Gündoğan, Trump'ın izlemiş olduğu politikanın kendi içinde bir mücadelesi olduğuna da dikkat çekti. Bu mücadele, Türkiye'nin barış pınarı operasyonunun başlamasına da izin verecek nitelikte gelişmeler oldu. Amerika çekildi, Türkiye operasyona başladı, terör örgütü ağır darbe almaya başlayınca, bölgede uzun emelleri olan küresel finans Trump'ın kapısını çaldı. Trump da adamlarını göndererek Türkiye ile bir anlaşma yaptı. Başkanlıktan azledilme çalışmalarına karşı, küresel kapital güçlerle pazarlıklarını Trump'la hala sürdürmektedir. Gündoğan'ın ilginç bir yaklaşımı da; Trump'ın diplomatik dilde kabul edilemez üslubuna karşı, attığı twitlerdeki sürekli çelişkili ifadeleri bir çok kişi tarafından hafife alınması, dünyanın her tarafında büyük inşaat firmaları kurmuş bir insanın kurguladığı temel stratejisini görmemeye neden olur demesiydi. 2020'de Tekrar Başkan olmak isteyen Trump, Ortadoğu'ya gönderdiği 70 bin tır dolusu silahın tehlikeye düşebileceğini de küresel finans elit güçlere mesaj verdi. Daha önce de Trump Suriye'den çekileceğini söylemiş ama ABD deki küresel güçlerin çekilmediğini dolaylı olarak ifade etmişti. Gündoğan'ın söylediği bizim de önemli olduğunu düşündüğümüz bir noktada, bölgemizdeki binlerce km uzaklıktan gelip asker yığınağı yapan batı, Ak Deniz ticari münhasır alanla ilgili olarak karadan ve denizden kuşatma yapması, bölgenin ticari kabiliyetini neredeyse tamamen bitirmiştir. Ticaretin olduğu yerde savaşlar kolay kolay olmaz. Ticaretin güvenle yapılamadığı yerde kaos çıkarmak kolaydır. Türkiye'nin bölgesi ile yaptığı ticaret bitirilmiş olup, ticari bağımlılıkta bölge dışına çıkartılmıştır. Ortadoğuda'ki ticaret kendi içinde %9 olurken, %99 da bölge dışı ticaret yapılıyor. Avrupa'da ticaret kendi içinde %75 ulaşmış olup, diğer bölgelerdeki bölge içi ticaretin neredeyse % elli olduğunu görüyoruz. İlginç olan bu dış bölgelerin kaynakları da büyük oranda %9 bölgesel ticaret yaptığımız bizim bölgemizden tedarik ediliyor. Güçlü bir devletin güçlü bir ekonomiye sahip olması şarttır. Bölgemizdeki kaynakları iki aşamada küresel güçler sömürüyor. Bunlardan en önemlisi, onların kurguladığı bir ekonomik modeli uygulamamızdır. Bu adeta kendi ellerimizle kendimizi ticari olarak zayıf düşürüyoruz demektir. Ekonominizi bağımlı hale getiriyor ve artık sürekli borç almaya mahkum oluyoruz. İyice zayıfladığımızda, bölgemizde ekonomik kriz yaşayan halkları harekete geçirmek üzere iç kargaşalar oluşturuluyor. Sonrası küresel güçlerin kurgularına göre hareket eden BM organları harekete geçerek küresel finansın işgali maşa devlet yöneticileri ile yapılıyor. O halde bölge güvenliği sadece askeri başarılarla sağlanamayacağı gerçeğini görmemiz gerekir. Ekonomik başarının gelmesi içinde bağımsız bir iktisadi modelin yeniden kurgulanması şarttır. Türkiye'nin askeri başarıları ekonomik başarısızlıklarla gölgelenmemelidir. Trump'un Barış Pınarı Operasyonunun başarısı ardından, ''durun yoksa ekonominizi çökertirim'' tehdidinin güç kaynağını iyi anlamamız gerekir. Gündoğan'ın askeri başarının ekonomik başarı ile desteklenmesi gerektiği, bununda kesinlikle mevcut Borca Dayalı Para Sisteminin değişmesi ile mümkün olacağını vurgulaması önemliydi. Barış Pınarı Operasyonunu; Operasyonel, taktik ve stratejik tasnifi içinde değerlendirilmelidir. Uzun vadede askeri operasyonlarımızda ekonomiktir. Bunun için bölgemizde stratejik uzun vadeli planlarımız yapılırken başa oturtulması gereken bölgesel ekonomiyi ayağa kaldıracak, bölgenin kaynaklarını bölgenin ticareti için kullandıracak yeni bir iktisadi modelin oluşturulmasıdır. Bunun içinde Borca Dayalı Para Sisteminin lağvedilmesi şarttır. Bilinmesi gerekir ki güçsüz ekonomi yüzünden bölgemizde sürekli kan akıyor. Ekonomi artık milli güvenlik konusu olarak değerlendirilmelidir. Selam ve dua ile... Yunus EKŞİ @yunuseksi_5353