İsmet TAŞ
Punto:
Dinle
Medeniyet dediğimizde, birçok tarifle karşılaşmamıza rağmen, genel kabul, teknik ve teknolojinin yanında, insan davranışları ve insanın insanla olan ilişkilerinin tamamını kapsar. İnsanın giyimi-kuşamı, fiziksel görünümü veya buna benzer davranışları insanın ne kadar medeni olduğu ile ilgili değil, hangi kültürün etkisi altında kaldığı ile ilgilidir.
Sevgi Medeniyeti dediğimizde, İslam Medeniyetini kastettiğimiz bilinmelidir. İslam Medeniyeti, bütün ilke, kural, prensipler silsilesini, İslam Vahyinin bir yönlendirici unsuru olduğu da asla unutulmamalıdır.
O halde Sevgi Medeniyetinin ana kaynağı, Allah’ın Kitabı Kur’an-ı Kerim’dir. Ve dolayısı ile de Türk-İslam Medeniyetinin kaynağı.
Sevgi Medeniyetinin Kaynağı Kur’an-ı Kerim dir dedik. Kur’anda;
“Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler (in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve muttaki olanlar da bunlardır.” (Bakara 177)
Ve yine Asr Suresinde; “Asra yemin olsun ki, İnsan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.” Buyrularak Sevgi Medeniyetin temelleri oluşturur.
Hz. Peygamber; “Birbirinize sırt çevirmeyiniz. Birbirinize kin tutmayınız. Birbirinizi kıskanmayınız. Birbirinizle dostluğunuzu kesmeyiniz. Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz.” Diyerek bu Medeniyetin ilkelerini çizmiştir. Ve demiştir ki Allah’ın Resulü;
“ Üç sıfat vardır ki, bunlar kimde bulunursa, Allah o kimseyi himayesine alır ve onu Cennete koyar. Bunlar: Zayıflara yumuşak davranmak, anne ve babaya sevgi ve hürmet, emri altındakilere iyilikle muamele etmektir. Diyerek Sevgi Medeniyetini özetlemiştir.
Bu ayet ve hadisleri çoğaltabiliriz. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatına baktığımızda sevginin her halini görmemiz mümkün.
Kur’an ve Sünnetin ışığında hayatlarını düzenleyen Müslümanlar, önce Yaratan’ı, sonra yaratandan dolayı yaratılanı sevmişlerdir. Yaratılanların en kutsalı olarak ifade edilen insan, sevgilerin en yücesine layık görülmüştür. Bundan dolayı dır ki, kin, nefret, intikam vs. duyguları şiddetle reddedilmiş, sevgi, şefkat, merhamet, yardımlaşma, iyilik, güzellik, doğruluk, adalet, kardeşlik, dostluk vs. emredilmiştir.
1400 yıllık Türk-İslam Tarihini baktığımızda da bunu görürüz. Fethedilen yerlerde asıl fethedilen, din, dil, ırk mezhep ayrımı gözetilmeksizin insanların kalpleri, gönülleri fetholunmuştur. Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin Sevgi Medeniyetinin izlerine mutlaka rastlarsınız. Yüz yıllarca bu medeniyet ve izleri yok edilmeye çalışılmışsa da , bunu başaramamışlardır.
Sevgi Medeniyeti, “Zalim babası bile olsa karşısında durmuş, zulüm gören düşmanı dahi olsa koruyup kollamıştır.”
Sevgi Medeniyeti, “İnsan odaklı bir anlayışla, insanın mutluluğu ve huzurunun tesisi için uğraşmış, bu uğurda fedakarlıkta sınır tanımamıştır.”
Sevgi Medeniyeti, “İnsanın, Allah’ın vadettiği cennete girmenin yollarını göstermiş, insanca yaşama, insanca hayat tarzının gerekliliklerini göstermiş, huzura ve mutluluğa giden yolu öğretmiştir.
Sevgi Medeniyeti, “Sadece kendi insanına değil, dünya insanlığına da sevgiyi gösteren ve öğreten bir medeniyettir.
Bunları çoğaltabiliriz ama özetle Sevgi Medeniyeti, “Hak’kın, adaletin, barışın, kardeşliğin, dostluğun, huzurun, birliğin, beraberliğin, mutluluğun, iyiliğin, güzelliğin, doğruluğun, merhametin, şefkatin, yardımlaşmanın ve sevginin adıdır.
Bu anlamda bayramlar bu duyguların yoğunlaştığı günlerdir. Özellikle Ramazan Bayramı, Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda, “Oruç İbadetini” yerine getirmenin, bunun karşılığı olarak da Allah’ın sonsuz nimetlerini sunacağının mutluluğu ve sevincinin yaşanmasıdır.
Ramazan Bayramı’nda İnsanlar bu sevinç ve mutluluğu birbirleri ile paylaşmanın coşkusunu yaşarlar. Kırgınlıklar ve küskünlükler giderilir, sıla-i rahim yapılır, insanlar birbirlerine büyük bir sevgi ve muhabbetle davranır birlik ve kardeşlik bağları güçlenir. Bozulan, kırılan, ilişkiler düzelir. Bu manevi hava içerisinde kutlanan bayramlar, huzur ve mutluluğu beraberinde getirir.
Ve insan…. Bir kez daha… Allah’ın emir ve yasaklarına uymakla, O’nun sunduğu rahmetin, bereketin, huzurun ve mutluluğun hazzını yaşarlar.
Bu duygular içerisinde;
MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINIZI EN KALBİ DUYGULARIMLA KUTLAR, MİLLETİMİZE, İSLAM ALEMİNE, MAZLUM VE ESİR MİLLETLERE KURTULUŞ VESİLESİ OLMASINI, SEVDİKLERİNİZLE BİRLİKTE DAHA NİCE BAYRAMLAR GEÇİRMENİZİ YÜCE ALLAH’TAN NİYAZ EDERİM.
SAĞLIK, MUTLULUK, ESENLİKLE. SELAM VE DUA İLE…
İsmet TAŞ – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Türkiye Muhabirler Birliği Başkanı