Abdulnasir KIMIŞOĞLU
Punto:
Dinle
Palandöken 2023 Zirvesinde Marka Şehir Erzurum
İlgili Mercilere
Değişen ve gelişen dünyada, zamanın şartlarına göre duruş sergilemezse, o çağa ayak uydurulamaz. Çağa ayak uyduracağız ve hatta çağın ilerisini hayal edip geliştirmeye çalışacağız. Bütün bunları yaparken de özellikle teknoloji çağında olduğumuzun bilinciyle yaptığımız tüm işlerde ilim, bilim, sanayi, teknoloji ve medya faktörünü iyi bir şekilde kullanabilmeliyiz.
Günümüzde medya faktörü, azımsanmayacak bir etki gücüne sahiptir. Medya, beş duyu organından en kolayı olan “görsel” hafızaya hitap ettiği için fazla rağbet gören bir etkendir. En mühimi de elbette ki bu faktörü faydalı ve doğru kullanabilmektir.
Konumuz itibariyle özellikle dikkat çekmek istediğimiz konu “Marka Şehir Erzurum” olma yolunda şehrimizde medya faktörünün nasıl kullanılabilmesidir.
Şöyle bir örnekle asıl meseleye gelmek istiyorum. Zamanında Mardin / Midyat şehrinde Sıla Dizisi çekilmişti. Ve bu dizinin çekimlerine ev sahipliği yapan KONAK şimdilerde turist akınına uğramaktadır. Ve dizinin içerisinde yer alan yöresel REYHANİ halk oyunu da özel bir ilgiyle izlenmişti. Dizinin içerisine konu edilen bu iki faktör ulusal alanda daha da çok tanınmış oldu.
Bu misalde olduğu gibi ve bu misalin yapmış olduğu tanıtımın etkisi de göz önünde bulundurularak MEDYA faktörünün tanıtım ve reklamda etki gücünün fazla olduğu aşikârdır.
Medya faktörü ile şehrimiz Erzurum’u nasıl kavuşturabilir ve marka şehir olma yolunda nasıl değerlendirilebiliriz işte bununla ilgili çalışmalar yürütmek gerekir.
Diyebiliriz ki ulusal ve uluslararası film / dizi / klip sektörünü şehrimize davet edebiliriz. Tarihi, strateji, komedi, dramatik, romantik… gibi birçok film / dizi / klibe konu olabilecek hikayeler şehrimizde mevcuttur. Aziziye Zaferini anlatan tarihi bir dizi, Ermeni Mezaliminde katledilen nice insanımızın acılarını anlatan iki sezonluk dramatik dizi, tarih boyunca ülkemize serhat ve askeri üs konumunda hizmet vermiş bir şehir olarak strateji/aksiyon bir film, mesela Hüma kuşu türküsünün hikâyesini anlatan romantik/drama bir film… elbette çekilebilir.
Ayrıca Tortum gölü ve şelalesi, Hınıs Kanyonu, Narman peri bacaları, Palandöken dağı, Çoruh ve Aras nehri, Pasinler ovası, tarihi Çobandede Köprüsü, Aziziye ve Hasankale kaplıcaları, şehirde ki tüm tarihi eserler gibi bütün tarihi, coğrafi ve kültürel zenginliklerimiz tanıtım / reklam için dizilerde, filmlerde hatta kliplerde değerlendirilebilir.
Yöresel oyunlarımız, spor etkinliklerimiz, yemek kültürümüz; gelenek görenek ve ananelerimiz gibi her bir zenginliğimiz medyanın film / dizi / klip sektörü içerisinde değerlendirilmelidir.
Yukarıdaki misalde Sıla dizisinde bahsi geçen konak ve halk oyununun medya etkisi ile Mardin şehrinin tanıtımına nasıl etki yaptıysa, bizdeki tüm bu zenginlikler de şehrimizin marka şehir olma yolunda çalışmalarına katkı sunacağı kanaati içerisindeyim. Yeter ki bu bağlamda kaliteli ve orijinal çalışmalar yapılabilsin.
Mesela çarşı deyince İstanbul’da Yeraltı Çarşısı, İran deyince Tebriz Çarşısı akla geliyorsa Erzurum deyince de “Taşhan ve Tebriz Kapı Çarşısı” neden gelmesin. Sıla Konağı binlerce turist çekebilirken Müceldili Konağı neden sönük kalsın. Ve bunlara benzer birçok misallerin bu bağlamda medya faktörü içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Şehrimizde yerel / ulusal bazda yetişen birçok sanatçımızın katkılarıyla, hatta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüyle birlikte şehrin tanıtımı için, şehrimizin bütün tarihi eserlerini ve yerlerini içine alan kliplerin çekilmesi yerinde bir fikir olacağını düşünüyorum. Böyle bir çalışma hem şehrin tanıtımı hem sanatçılarımızın tanınması hem de sahip olduğumuz mozaiklerle şehrimizin marka şehir olmasını sağlamaya yönelik bir çalışma olacaktır.
Mesela merhum İbrahim ERKAL zamanında “hadi gel Erzuruma” klibiyle hem kayağı hem de palandöken kayak merkezini ziyadesiyle tanıtmıştı. Bu şarkı ve klipten sonra şehrimiz kayak turizminde artış gördü. Çünkü medyanın etkisiyle bir nebzede olsa tanıtılmış oldu.
Özellikle bilinmelidir ki Erzurum Bar oyunu, Cağ Kebabı, Kadayıf Dolması ve Palandöken Dağı ile sınırlı değildir. Zengin kültürel ve tarihi birikime sahip olan şehrimiz, dünya şehirlerarasında marka şehir olmayı en çok hak eden bir seviyededir.
Netice itibariyle, teknoloji çağında teknolojiyi iyi kullanan başarılı olacaktır. Amaç ne ise ona göre AR-GE ve etüt çalışmalarıyla, yapılmak isteneni hedefe ulaştırmak en güzeli olacaktır. “Marka Şehir Erzurum” sloganıyla da şehrimizi, yukarda ifade ettiğimiz medya sektörüyle verimli bir şekilde tanıtmak ve reklam yapmak, bütün yetki sahiplerinin üzerine ciddi bir şekilde yoğunlaşmasıyla daha da etkili olacağı düşüncesindeyim.
Saygı ve hürmetle…
Abdülnasır KIMIŞOĞLU
Tortum / Serdarlı Yayla Camii İmam Hatibi