Piyasalar

Kutsal Anneliği Sektörel Fırsatçılığa Çevirenler

Punto:

Hiç kuşkusuz sevgi, merhamet, fedakârlık, denilince beşer içinde akla gelen ilk insan ANNEdir. Bu tamamen yaradılışın bir karakteristik özelliğidir. Cennetin ayakları altına serildiği muhteşem yaradılışın insanı ANNE.

Aslında oldum olası günleri gönlüm pek onaylamamıştır. Anneler günü de bu günlerden biridir. Modern dünyanın popüler kültürünün ticari bir metaa dönüştürdüğü kavramları artık reklamlar üzerinden haberleştirerek, hikayeleştirerek toplumun hafızasında tüketim kültürüne indirgendiğini görüyoruz. Anneler günüde bu bağlamda en çok istismar edilen duygulara vurgu yapılarak ticarileştirilen bir durumdur. Özel gün reklamları popüler kültürün tüketim kültürü ile birleşmesini sağlamakta başta hediyeleşmek yaptırımı ile karşı karşıya kalan tüketici bir harcama buketi ile ancak bu tip günlerin kutlanabileceğine inandırılmaktadır. Kapitalist sistem kendi hayatiyetini sürdürülebilir kılmak için tüm kutsalları ticari işlevlerine portföy olarak eklemeyi becermektedir. Anneler günü özel günler arasında neredeyse bir ay boyunca (Nisan ortası-Mayıs ortası) hediye alma ritüelin yanında o güne özel yapılacaklar listesi ile markaların yoğun tutundurma stratejileri geliştirdikleri dönemlerin başında yer almaktadır. Anneliğin kutsallığı ve manevi anlamlar içermesi sebebiyle önemsenen Anneler Günü iletişim ve pazarlama stratejileri için büyük önem taşımaktadır. Bugüne özel tasarlanan ürün/hizmetler gibi değer verildiğini hissettiren, çaba gösterilerek alındığı anlaşılan duygusal hediyeler yerini çoğunlukla fiyat promosyonu motivasyonuyla veya hediye verenlerin durumsal unsurlarından etkilenerek alınan fonksiyonel ürünlere bırakmaktadır. Bu işlevleri yapanların günümüz popüler kültürün sosyal medya paylaşımlarında kendilerini motive edici şekilde davranış göstermesi de bu yöntemin bireylerin zihinlerinde yer aldıkları görülmektedir. Anneler günün değersel anlamından çıkarılıp ticari sektörün işleyişine bir unsur olarak üretilmesi hem anneyi hem de günün anlamını yitirdiğini göstermektedir. Annelerinin gözünde gönlünde yer alan evlatların bugün de bir kıymet ifadesi olarak hediye alması gayet güzel ve anlamlıdır. Lakin bunu bir fırsata dönüştüren ve özünü kaybeden bir durumun anneye kıymet yerine onu maddeleştirerek sektörel bir duruma dönüştüğünü görülmektedir. Oysaki anne, sadece evlatlarının yanında olup ona sevgisini hissettirmesi yeter diye bakmaktadır. Peki bu anneler gününü sektörel bir pazara çeviren anlayış nasıl işlemektedir. Tabi ki reklamlarla başlayıp sembolik etkileşim ekseninde sunmaktadır. Şöyle ki reklamlar; kullanılan imgeler bütünü ile gerçek dünyayı birleştirerek, iletiler yaratmaktadırlar. Tüketicilerden reklamda kendilerine sunulan imgeler gibi olmaları veya o içerikte davranmaları beklenmektedir. Reklam iletilerinde kullanılan imgelerin, sembollerin, dilin, imajların, renklerin, jest-mimiklerin, kodların ve ikonların açıkça olmasa da görsel ve işitsel göstergeler aracılığı ile hedef kitlelere dolaylı olarak aktarılmaktadır. Genel olarak bakıldığında, reklamda ileti oluşturulurken anlam aktarımında görsel ve dilsel öğeler birbirini desteklemektedir. Williamson’a göre, reklamlar, sadece ürünlerin niteliklerine bağlı olarak satış sağlamak amaçlı değil, reklamı yapılan ürün/markanın hedef kitle nezdinde ne ifade edeceği ve ne şekilde ifade etmesi gerektiğine göre şekillenmektedirler. Kuşkusuz reklamın büyük bir bölümü mesajdır. Mesajlar biçim ve içeriklerle anlam bulurlar. Bunlar terminolojik olarak ‘gösteren şeyler’ ve ‘gösterilen-düşüncelerden’ oluşarak göstergeyi oluştururlar. Zihinlerde yer alan bu duygu durumu reklamların kutsallar üzerinden istediğini rahatlıkla yaptırdığı görülmektedir.

Toplumun bireylerini yetiştirmede bir eğitimci olan annenin fonksiyonel durumu göz önünde bulundurulduğunda neden cennet anaların ayaklar altında olduğu daha iyi anlaşılır. Onları yalnız bırakmamak, onlara varlıklarını bir evlat olarak hissettirmek onlar için en büyük ödül olacaktır şüphesiz. Modern dünyanın popüler tüketim kültürüne değil annenin yüreğindeki evlat olarak onun hayatında olmaya, ona saygı, sevgi göstermeye, onun ihtiyaçlarını karşılamaya yani kısaca onun için hayatın anlamı olan evladının hayatında var olduğunu hissettirmek olacaktır anneler günü onlar için. Annen baban hayatta ise sen hala çocuksun. Onlar hayattan kopunca da bil ki kimsen yok yapayalnızsın. Ayakları öpülesi annelere; hayatta olanlara sağlık, ölenlere de rahmet diliyorum.