Piyasalar

Kuran Kişiliğinden Kopuş

Punto:
Ey İnsan! Allah’ın verdiği kişiliği niçin korumazsın! Nedir seni silik ve ezik yapan? ADAM YERİNE KONMAMAK VEYA KURAN KİŞİLİĞİNDEN KOPUŞ Kişi nesne ve kopya; kişilik özne ve özgündür. İnsan ilişkilerindeki birçok sıkıntı "kişilik sorunu"ndan kaynaklanmaktadır. Her hal ve durumda herkes kişiliğini ortaya net biçimde koymalıdır. Bu durumun kısa tarifi; “Adam yerine konmaktır”. KURAN, MUHATABINI DÖRT AŞAMADA İNŞA EDER: Yeniden anlam yüklediği kelime ve kavramlarıyla TASAVVURUMUZU inşa eder: İyi-kötü, hayat-ölüm, kazanç-kayıp, bilgi-cehalet, gibi. Önerme ve hükümleriyle AKLIMIZI inşa eder. "Düşmanlık, yalnızca zalimleredir (Bakara 2/193)”, "İnsan başıboş yaratılmamıştır" (Kıyamet 33/36) gibi. Kıssa ve mesellerde örnek verdiği bireylerle KİŞİLİĞİMİZİ inşa eder. Hz. İbrahim ve Hz. Muhammed (güzel örnekler), atıf yaptığı tüm peygamber ve salih insanlar. Vahiy, ancak bütünsel bir okuma ve derin tefekkürLE ulaşacağımız maksat ve ruhuyla, HAYATIMIZI inşa eder. ŞAHSİYET SAHİBİ OLMADA ESMA’NIN YOL GÖSTERİCİLİĞİ Şahsiyet, Allah’ın kulundan beklediği temel duruştur ve bizde bir takım nitelikleri zorunlu kılar. Ve en güzel nitelikler (isimler) Allah’ındır. “AZİZ; çok şerefli ve hep değerli olan, mükemmel, en yüce izzet sahibi, KAVİY: Çok kuvvetli mutlak güç sahibi, dik duruşlu, Allah dışında hiçbir şeye karşı dik duruşunu bozmayan” demektir. KURAN KİŞİSİ NE YAPAR? “Eşhedü” (Ben Şahitlik ederim ki) : Kelime-i Şehadetle Allah bize kişiliği zorunlu kılmaktadır. Şahsiyetli insan, ödünç kafayla düşünüp, ödünç kalple duymak yerine, kendi kafasıyla düşünüp, kendi kalbiyle duyan insandır. Adam yerine konulmadığı yerde, görevde ve makamda bir an bile durmaz. Kovulduğu görevden giderayak, yine de kovana teşekkür etmez; bu utanç vericidir. Ey İnsan! Allah’ın verdiği kişiliği niçin korumazsın! Nedir seni silik ve ezik yapan? Atalarımız gittikleri yere şahsiyetiyle gittiler, orada iz bıraktılar. Rüzgâra göre savrulmayan, güç karşısında eğilip bükülmeyen, irade beyan eden kişilikli insanlar oldular. Dış ülkelere karşı alay konusu olmadılar, kendilerine güldürmediler. Müslüman ve Türk olmanın onurunu hep korudular (Not: Ömer Seyfettin’in “Pembe İncili Kaftan”ını bir daha okuyun lütfen). Derdimiz yalnızlık değil, Allah’tan uzaklıktır. Hayırlar diliyorum. Ankara, 25 Eylül 2017