Piyasalar

Kudüs Davamız: AYASOFYA ve VAHHABİLİK

Punto:
Evvela şunu hatırlatmak isterim ki millet olarak bizler, çabuk galeyana gelen bir milletiz. Zaaf noktamız olsa gerek. Buna dikkat etmek lazımdır derim. "Kudüs Davamız" önemlidir elbette. Fakat bunun ne kadar farkında ve ciddiyetindeyiz burası mühimdir. Bugün, Kudüs deyince aklıma Cemal Paşa gelir. Özellikle bedeviler yüzünden ne kadar zorda kaldığı ve işinin ne kadar da sarpasardığı tarih vesikalarında canlılığını muhafaza etmektedir. Bu bağlamda Falih Rıfkı ATAY'ın ZEYTİNDAĞI adlı hatırat eserini tavsiye ederim. Kudüs, davamızdan bir şubedir AYASOFYA gibi. Fakat Kudüs'e karşı Ayasofya kartını oynamak yanlış hamledir. Özellikle Rusya ile bu aralar ilişkilerin iyi olduğu zamanda. Çünkü AYASOFYA, Ortodoks Hıristiyanlığı için mühimdir. Bu da Rusya, Rum ve Balkan ülkeleri demektir. ABD ve İSRAİL ile karşı karşıya olduğumuz bu süreçte RUSYA ve BALKAN ülkelerini de karşımıza almak zamanlama açısından yanlıştır derim. Dikkat edilmeli. Dün çöl bedevilerinin Kudüs davasında bizleri müşkül duruma düşürdüğü gibi bugün de bizim bedeviler yani klavye mücahitleri ve marka müslümanları zor duruma düşürmektedir. En asgarisi şamata ve bilgi kirliliği yapıyor olmalarıdır. Böyle bir durumun açacağı tahribat dün olduğu gibi bugün de zarardan ve Kudüs davasına dalaletten başka bir şey değildir. Bu dalalete dün çöl bedevilerinin sebep olduğu gibi bugün de klavye mücahitlerinin galeyanı zarara ve tahribata sebep olmaktadır. Biliyorsanız harekete geçin yoksa gürültü yapmayın komedi oluyorsunuz. Nasıl olur bilmem ama VAHHABİ zihniyeti İslami literatürden kazınıp atılmalıdır. Kudüs davasında destek değil köstek olduğu gibi bizden görünüp asla bizden olmayan bu sisli ve de kirli ingiliz projesi olan VAHHABILIK, Graham Fuller'in İslamsız Dünya adlı eserinde bahsettiği gibi Sünni İslamı çökertebilmek için batının elinde kullanılan oyun kartından başka bir şey değildir. Siyasi masada yalnız olduğumuz gibi olası askeri bir operasyonda da tek tabanca olacağımız ortadadır. Ama yine de ümit var ve hüsnü zannımı yitirmiyorum. Böyle bir zamanda unutmamak gerekir ki VAHHABİ SUUD KRALININ yaptığı açıklamaların suyu daha kurumadığı gibi İslam Davasında da bizlere ne kadar ayak bağı oldukları aşikardır. Cumhurbaşkanımızın: "Bu coğrafya orduların mezarıdır varsa bedel ödemek isteyen buyursun" açıklamasıyla ve ABD tarafından ülkemizin kuzeyine yapılan askeri yığınakla da anlıyoruz ki ya VAROLMA ya da SİLİNME mücadelesi ile HEM SİYASİ HEM ASKERİ sahada İSTİKLAL MÜCADELESİ bizi beklemektedir. Aslında vardı böyle bir mücadele ama şimdi daha da belirgin olarak nefesini hissettirmektedir. Vesselam ALLAH KERİMDİR... Hürmetle...