Piyasalar

Korona Virüsü, Akıllı Şebekeler ve Yeni Dünya Düzeni

Punto:
11 Mart itibariyle DSÖ tarafından “Pandemi” kategorisine alınan Korona Virüsü (Coronavirus COVID-19) insanlık tarihinde insan alışkanlıkları ve yaşam şekilleri değiştiren politik, sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerini aynı anda yaşadığımız nadir olaylardan birisidir. Öyle ki, Covid 19 ile fiziki insan gücü ile yapılan bir çok işin aslında böyle bir güce ihtiyaç duyulmadan yapılabileceğini, eğitimlerin yüz yüze sınıfların haricinde sanal sınıflarda da işlenebileceğini, bu tür eğitimler için yeni eğitim teknolojilerini takip etmemizin gerektiğini ve bunun bir gelişmişlik ölçüsü olduğunu, karşılaşacağımız bir kriz anında şehirlerin altyapılarının bir koordinasyon merkezinden görüntülenmesinin ve yönetilmesinin gerektiğini, ekonominin lokomotifi olan sanayide endüstri 4.0 ve teknolojik geri kalmışlığın eksikliğini anladık ve daha bir çok şeyi yeri geldikçe anlayacağız. Covid 19 ile öğrendiğimiz bir diğer konu ise evlerimizde kullandığımız elektrik, su ve doğal gaz gibi temel ihtiyaçlar için illa bir sayaç okuyucu çalışanının kapılarımızı ziyaret etmesinin gerekli olmadığının ortaya konmuş olmasıdır. Covid 19, 5G teknolojisinin bir ürünüdür diyenlere, bu virüs için aşı bulunduğunda içerisine konulacak nano teknolojik sistemler ile hepimizin uzaktan kontrol edilebilir robotlara dönüştürüleceğimiz gibi söylemlerle ortaya çıkan pekçok bilim insanı ve araştırmacının konuşmalarını hepimiz dinlemişizdir. Bizler zaten şu anda uzaktan kontrol edilen robotlara dönüştürülmüş durumdayız. Nasıl mı? İşte cevabı: Endüstri 4.0 ile gelişmiş ülkelerde elektrik, su ve doğal gaz için “Akıllı Şebekeler” kavramı kullanılmaya başlanmıştır. Peki “Akıllı Şebekeler” ne anlama gelmektedir? “Elektrik, su ve doğal gaz şebekeleri ile bilgisayar ve ağ teknolojisinin entegre edilerek elde edilen yeni şebeke sistemine “Akıllı Şebeke” (Smart Grid) denilmektedir.” Bu kavram daha çok elektrik tesislerinde kullanılsa da pekçok tüketim altyapısına sahip sistemler için uygulanabilmektedir. Bu sistemler; kendi kedini iyileştiren, dengeleyici ve optimize edici yapıdadır. Ayrıca, otomatik izleme ve analiz etme özelliği ile arızaları tahmin edebilecek yapıya sahip sistemlerdir. Bu tür teknolojik sistemlerin omurgasını Nesnelerin İnterneti (IoT-Internet of Things) denen ağ yapısı oluşturmaktadır. Nesnelerin İnterneti ile bizler artık evlerimizde otururken tüm akıllı sayaçlarımızın bilgileri okunup, faturalarımız kesilip, ödemelerimiz bile yapılabilecek bir duruma gelecektir. Hatta özellikle elektrik sistemlerinde dağıtım firmaları ile evlerimizde bulunan bu sistemler pazarlık edecek ve en kaliteli enerjiyi en ucuza veren firmadan bizim adımıza satın alım gerçekleştireceklerdir. Bu teknoloji büyük bir bilgiyi yani “Büyük Veri” (Big Data) denen bir ek bileşeni de beraberinde getirmektedir. Büyük veri içerisinde elektronik olarak yaptığımız yazışmalardan kişisel bilgilerimizi depoladığımız bulut türü sistemlere kadar kişisel olan her şeyimizi bünyesinde barındırmaktadır. Herhangi bir ticari web sitesini ziyaret ettikten sonra e-postalarımıza baktığımızda ziyaret ettiğimiz bu sitenin reklamının bizim e-postamızın ana sayfasında görüntülendiğine hepimiz şahit olmuşuzdur. Ya da yemek yediğimiz bir lokantada masanın fotoğrafını çekip sosyal paylaşım sitelerinde paylaştığımızda yakınımızda olan başka yerlere ait reklamların bize sunulduğunu görmüşüzdür. Bu olay büyük veri ve veri madenciliği denilen teknolojinin bir ürünüdür. Aslında kişiye özel olarak kalması gereken bu tür bilgiler biz gizli kaldığını düşünsek bile başkaları tarafından ifşa edilmektedir. Akıllı şebelerle de bizim enerji kullanım alışkanlıklarımızdan bir müşteri profili çıkarılacak ve bu profile göre çeşitli yönlendirmeler bizlere sunulacaktır. Bu tür analizler hali hazırda evlerimizde veya cep telefonlarımızda bulunan internet bağlantılarından, kablolu televizyonlarımızdan, akıllı sayaç olarak değiştirilmiş elektrik sayaçlarımızdan, Erzurumda henüz görmediğimiz ama büyük şehirlerde kullanılan doğal gaz sayaçlarından zaten yapılmaktadır. Yani bizler aslında farkında olmadan bazı istatistiksel hesaplamaların birer parçası olmuş durumdayız. Bu durum daha da büyüyerek gelişecek bir teknoloji olarak bizleri beklemektedir. Covid 19 ile başlayan, iletişim araçlarında neredeyse tüm söyleşilerde ve beyanatlarda sıklıkla duyduğumuz “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ve “yeni dünya düzeni” gibi ifadeler bu teknolojik gelişmenin dünya çapında uygulamaya geçirileceğinin bir işaretidir. Önceleri bilim kurgu filimlerinde gördüğümüz ama günümüzde pekçok güvenlik sisteminde kullanılan yüz tanıma sistemleri gibi ev ve müşteri tanıma sistemleri geliştirilmiş durumdadır. Bu sistemler “Uzaktan Kontrol ve Gözleme Sistemi” olarak tanımlanmakta ve genel ifadesiyle SCADA sistemler olarak bilinmektedirler. Bu sistemler uzaktan ve anında elektrik tüketim bedelini ödemeyen bir müşterinin elektriğini kesebilecek, henüz tansiyon ilacını kullanmamış bir hastaya ilaç alması gerektiğini hatırlatacak, yakıt parasını ödemeyen bir bina sakininin kalorifer sistemine giden su vanasını kapatacak veya okul servisini bugün için kullanmayan çocuğunuzun servis ücretini kesebilecek sistemlerdir. Yani Covid 19 ile çokça duymaya başladığımız “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadeleri kullanılırken artık “yeni dünya düzeni” içerisinde ülkelerin politikalarını, ekonomilerini ve “dijitalleşme” stratejilerini yukarıda bahsedilen teknolojileri ellerinde bulunduran diğer ülkeler belirleyici olacaktır. Gelecekte enerji ve su savaşlarından ziyade teknolojik veri kontrol savaşları bizleri beklemektedir.