Evvelsi gün yapılan hataları, yanlışları kınıyordunuz, bizler de, içimizdeki
yangınla, söylediklerinizi gerçekleştirebilmeniz ve Allah’ın yardımının sizlere
yetişmesi için dua ediyor, yanınızda mücadele ediyorduk.
Ama ne yazık ki;
Dün; evvelsi gün kınadıklarınızı yaptınız.
Bugün; dün kınadıklarınızı yapıyorsunuz.
Böyle gider ve değişmezseniz yarın da bugün kınadıklarınızı yaparsınız.
Başkalarını geçmişleriyle, dünleriyle, bugünleriyle, hatta Kur’an ve Hadiste
yer alan; "Hiçbir günahkâr/suçlu, başkasının günahını yüklenmez." (Fatır 18),
"Hiç kimse kendi suçundan başka bir şey ile suçlanamaz. Baba, oğlunun, oğlu
da babasının suçu üzerine suçlanamaz." (Veda Hutbesi) Emirlerine ve uyarılarına
rağmen değil yaşayanların, ölülerin yaptıkları üzerinden bile insanları kınayan,
yargılayan, suçlayan ve kendileri daha beterini yaptıkları halde dün
söylediklerini unutup, bugün yaptıklarına bin bir bahane bulanlara soruyorum.
Sizler nasıl anılacaksınız veya nasıl anılmayı bekliyorsunuz?
Yaptıklarınız, söyledikleriniz, sebep olduklarınız hakkında bu millet sizleri
nasıl hatırlayacak, tarih sizin için neler söyleyecek?
Ve tabi ki Yüce Allah’ın huzurunda hesaba çekilirken ne diyecek, ne cevap
vereceksiniz?
Hiç düşündünüz mü?
AHMET BERHAN YILMAZ
