Piyasalar

Kim Doğruyu Söylüyor?

Punto:

“Kim doğruyu söylüyor?”

Bunun bir önemi var mı?

O vakit soruyu değiştirelim; “Vatandaşın büyük ekseriyeti kime inanıyor?” Bu doğru soru olabilir ama esasa taalluk eden bir soru mu? Elbette hayır…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun doğruyu söylüyor olması, buna karşılık vatandaşın büyük ekseriyetinin Peker’e inanıyor olmasının karşısında ne anlam ifade edebilir ki? Türkiye’deki televizyon kanallarının yüzde dosan dokuzunu alsanız da hepsinin toplamı bir youtube kanalının izlenme rakamlarına yaklaşamıyor bile

İktidarın; “Nerede hata yaptık, vatandaş niçin bize inanmıyor-güvenmiyor” diye kendini sorgulaması gerekir.

Devletin televizyonu TRT ve Devletin Bakanına vatandaşlar inanmıyor da, içerisinde pek çok bilgi kirliliğinin yanında düşman güçlerin operasyon yapma imkanı olan sosyal medyaya inanıyor olması büyük handikap ve tehlikeli bir süreç değil mi?

Bunları not ettikten sonra bizim esas sorumuza gelelim; “Bu durum, Alaattin Çakıcı ile Sedat Peker arasındaki bir kavga mıdır?”Görüntü öyle ancak Çakıcı ile Peker kavgası iktidar partileri içerisindeki kavganın görünen yüzü değil mi? Yani kavganın iktidar içerisinde tarafları var.

Özellikle AKP içerisinde gücü ele geçirme savaşları yaşanıyor.  Pelikan grubu, Soylu grubu, Mehmet Ağar ve oğlu Tolga Ağar, Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan hangi taraflarda mevzi tutuyorlar?

İktidardaki Cumhur İttifakı fokur fokur kaynıyor, içerdeki güç savaşı maalesef devlete de zarar veriyor.

Muhalefetin bir şey yapmasına gerek yoktur, iktidar partilerinde büyük bir çözülme söz konusu.

Cumhurbaşkanı susarken bir tek Bahçeli İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya hararetle sahip çıkıyor?

2002 seçimlerine giderken AKP ekibi esnaf gezisi yapıyordu. Ben de bir esnaf arkadaşın yanında oturuyordum. AKP ekibi geldi, başladılar konuşmaya, onlara; “Boşuna konuşuyorsunuz, AKP iktidara geliyor zaten, sizin böyle konuşmanız işe yaramaz hatta belki oy kaybettirir. Çayınızı kahvenizi için, esnafa ‘hayırlı işler’ dileyin gidin” dedim.

Bugün için de muhalefetin bir şey yapmasına gerek yoktur sanırım, AKP içten içe çürüyor. Bu çürüme yeni başlamış değildir elbette ama öyle kokular geliyor ki çürümenin son merhalesine gelindiğini gösteriyor.

Türkiye’mizi güzel günler beklemiyor, Rabbim sen; yurdumu, milletimi, bayrağımı, vatanımı koru.