Piyasalar

Kazakistan'daki karmaşanın sponsoru İngiliz istihbaratı mı?

Punto:

Türk Devletleri Teşkilatı üyesi, kuzeyde Rusya, doğuda ise Çin gibi iki küresel güce komşu olması gibi jeopolitik konjonktür, Orta Asya’nın kalbinde yer alan eski Sovyet devleti Kazakistan Cumhuriyeti’ni çok yönlü dış politika izlemeye zorladı.

Kazaklardan sonra en büyük etnik grubu yüzde 24 oranla Rusların oluşturması ve Kuzey Kazakistan bölgesinde bu oranın yüzde 50’leri bulması nedeni ile Kazak liderler Rusya’ya yönelik daha titiz bir politika izlediler. 

Kazak halkı ve Astana yönetimi şimdi bu politikanın bedelini ödüyor. 

Nursultan Nazarbayev ektiklerini biçiyor!..

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1991'de bağımsızlığını ilan eden Kazakistan’da 28 yıl aralıksız cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk dünyasının Aksakalı”  ifadesiyle övdüğü Nursultan Nazarbayev, Mart- 2019’da sürpriz istifa ile iktidardan çekildi. 

Her ne kadar bu istifa, ABD’nin Çin Halk Cumhuriyeti’ne karşı Orta Asya’da mevzi kazanması gibi değerlendirilmişse de hiç şüphesiz bu bir algı yanılmasaydı. Atlantik frekanslı bir değişim sinyali sanılan görev değişimi aslında Avrasya derin güç merkezlerinin bölge ülkelerini yeniden dizayn etme operasyonundan başka bir şey değildi. 

Nursultan Nazarbayev, şark diktatörü bir yöneticiydi. En yakınlarını dahi öldürmekten çekinmedi. Devlet başkanlığından istifasından sonra Kazakistan Senato Başkanı Kassım Jomart TokayevTokayev’den boşalan Senato Başkanlığına ise kocasını öldürttüğü kızı Dariga Nazarbayeva seçildi.

Nursultan Nazarbayev’in başkanlıktan uzaklaşmasını en çok isteyen iki kişiden birinin Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin, diğerinin de Nursultan Nazarbayev’in öz kızı Dariga Nazarbayeva olduğu söylenebilir. Kazakistan futbol federasyonu eski başkanı, gazeteci ve siyasetçi, eski Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in eski damadı Rakhat Aliyev; 2007 yılında dahil olduğu bir “rüşvet skandalı” bahane gösterilerek yargılandı. 

Kendisiyle birlikte, eşi Dariga Nazarbayeva da yönetimden uzaklaştırıldı. 2007'de Kazakistan'dan kaçan Rakhat Aliyev"cinayet ve darbeye teşebbüs" suçlarından gıyabında yargılandı ve 40 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Aliyev, Malta’dan uçakla geldiği Viyana Havalimanı’nda gözaltına alındı bir süre Avusturya'da yaşadı. Eski damat Rakhat Aliyev’in, yazdığı "Baba/Godfather-in-law" adlı kitap yasaklandı. Kitapta, Nazarbayev'in aile sırları vardı.

Almanya ve Rusya'da ilk baskısı yapılan kitabın Kazakistan'da resmi yollarla satışı tabii ki yasaklandı. Avusturya mahkemesi, darbe planlama ve suç şebekesi oluşturma suçlamasıyla gıyabında 40 yıl hapis cezasına çarptırılan Aliyev’in, Kazakistan'a iade edilmesi talebini reddetmişti. Damat Aliyev, kitabında Kazakistan'daki üst düzey yetkililerin karıştığı yolsuzlukları ve muhalif siyasetçilerin öldürülmesi dahil, işlenen suçları ayrıntılı bir şekilde paylaşmıştı.

Nazarbayev'in en büyük kızı Dariga, Kazakistan'ı terk etmesinden kısa süre sonra Aliyev'den boşanmıştı. Nursultan Nazarbayev'in eski damadı ve Kazakistan'ın eski Viyana Büyükelçisi Rahat Aliyev’in, başkent Viyana'da tutuklu bulunduğu Josefstadt Hapishanesinde, tuvalette gazlı bezleri kullanarak kendini astığını söylendi.

İstihbarat başkanıyla hükümeti devirmek için "Darbeye teşebbüs etmek" suçundan da yargılanan Aliyev, iki davada da 20'şer yıl hapse mahkum edilmişti. Suçlamaları reddeden ve siyasal bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya olduğu ileri süren Aliyev2013'de yayımladığı kitabında Nazarbayev'i ülkedeki siyasi muhalifleri öldürmekle suçlamıştı.

Nazarbayev'in, yolsuzluğa karıştığı iddiası ile Viyana Büyükelçiliğinden alıp, hakkında  kırmızı bültenle uluslararası tutuklama emri çıkarttığı eski damadı Rahat Aliyev’in 40 yıl ağırlaştırılmış hapse mahkum edilmesinin asıl nedeni, ABD finans şirketlerinin hisse sahibi olduğu NurBank’ın iki yöneticisini öldürtmekle suçlanmasıydı.  

Kazakistan - ABD İlişkileri ve Avrupa ülkelerinin yatırımları…

NurBank, Kazakistan'ın en büyük özel bankalarından biri. Ülkede faaliyet gösteren 38 banka arasında aktif bazında 12. banka. Nurbank, kurumsal müşterilere, KOBİ'lere ve bireylere çok çeşitli bankacılık ve diğer finansal hizmetler sağlayan evrensel bir finans kurumu. 

NurBank’ın, Yönetim Kurulu Başkanı Raushan Yerzhanova, Yönetim Kurulu Üyesi Eduard Kreimer, Genel Sekreteri ise Alexandr Frolov.  NurBank’ın iştirakçisi, Amerika’nın en büyük sekiz finans şirketlerinden  Amerikan  bankacılık devi JP Morgan. 

NurBank’ın en büyük katılımcısı JP finans  kurumunun bünyesinde, State Street Corp  Vanguard Group, FMR, BlackRock, T. Rowe, AXA, Capital World Investor, Capital Research Global Investor, Northern Trust Corp ve Bank of New York Mellon yer alıyor. Yani ABD sermayesi. Bu  ABD merkezli küresel finans şirketi, geçtiğimiz yıllarda Rus ekonomisini olumsuz etkileyen petrol fiyatlarının düşmesinde etkili olmuştu.

2017’de Hollandalı yatırımcılar; 5,99 milyar dolar yatırımla Kazakistan’da birinci sıradaydı. Bu ülkeye 2016’da Hollanda’dan doğrudan yapılan  yatırım  girişi 7.92 milyar dolardı. ABD ise ikinci sıradaydı. 2018 içinde bu ülkeden yapılan yatırımların hacmi 3.71 milyar dolar (2016 yılında 3.42 milyar) oldu.

Kazakistan’a yapılan doğrudan yatırım hacminde üçüncülük İsviçre’de. 2017 yılında 2.93 milyar dolar yatırım yapan  İsviçreliler 2016 yılında Kazak ekonomisine 2.69 milyar dolar yatırdı. Kazakistan’ın en yakın komşusu Rusya ise 2017 yılında 1.23 milyar dolar (2016’da 867.4 milyon dolar) yatırım yaptı. Kazakistan ile ikili işbirliğini artıran Belçika 2017 yılında 1.04 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. 2016 yılında Brüksel’in yatırım paketi  710.6 milyon doları geçmiyordu. 

Çin de yatırımları arttıranlar kervanında.  Kazakistan ekonomisine 988.7 milyon dolar yatıran Çinliler, 2016 sonunda da 961.9 milyon dolar getirdi. 2017 yılında Kazakistan’a en çok yatırım yapan ülkelerin ilk 10 sıralamasında  Fransa, İngiltere, Güney Kore ve Japonya yer aldı. 

Kazakistan, ABD’nin ve Batı’nın “gelecek vaat eden bir ortağı” olarak görülüyordu…

Kendisine küresel aktörlüğü ve dünya jandarmalığını layık gören ABD, Orta Asya’daki askeri faaliyetlerini iki amaca göre düzenliyor. 

Birincisi Hazar enerji kaynaklarına güvenli ulaşım ve bunun korunması, ikincisi Orta Asya’da bir başka gücün hegemonyasının önlenmesi.

Bunun için Sovyetler Birliği dağılır dağılmaz bölgeye el atan ABD ilk önce bağımsızlığını ilan eden Türk Cumhuriyetleri’yle askeri ve ekonomik ittifaklar üzerinden yürüdü. 

1995’ten 11 Eylül saldırılarına kadar Barış İçin Ortaklık programı kapsamında çeşitli tatbikatlarla katılan bölge ülkelerinden Kazakistan,  Kırgızistan ve Özbekistan 1995’te Amerikan Merkez Komutanlığı CENTCOM desteğiyle CENTRASBAT (Central Asian Peacekeeping Battalion) adında bir ortak askeri birlik kurmuşlardı. Bölgede istikrarı korumayı ve istihbarat paylaşımını amaçlayan CENTRASBAT, ABD ve diğer NATO üyelerinin de katıldığı yıllık tatbikatlarla eğitimler yapmaktaydı.

Eski Sovyet yöneticisi olsa da Özal, Demirel, Gül ve Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı dönemlerinde, Türkiye ile ilişkilerini sıcak tutan Nursultan Nazarbayev'in Kapitalist  ABD yönetimi ile arası hep iyiydi.  26–29 Eylül 2006 tarihlerinde Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ABD’ye resmi bir ziyarette bulunmuştu.

Bu ziyaret, N. Nazarbayev’in Aralık 2005 tarihinde yapılan Devlet Başkanı seçimlerinden sonra bu ülkeye gerçekleştirmiş olduğu ilk, Devlet Başkanı olarak seçildiği tarihten itibaren ise altıncı ziyaret niteliğini taşıyordu. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan'ın  Ocak 2018’deki ABD ziyareti sırasında 7.5 milyar dolarlık anlaşma  imzalandı.

Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi “Nursultan Nazarbayev Aksakalımız” demedi ama Kazakistan’ı “Kuzey Kore’nin nükleer silahlardan arındırılması konusunda değerli bir ortak” olarak gördüğünü belirtti. 

Trump, Nazarbayev’le birlikte  Pyonyang’ın dünyayı nükleer yıkımla tehdit etmesinin önüne geçmeye çalıştıklarını söylemişti. Kazakistan'ın ABD'nin en önemli müttefiklerinden ve ekonomik ortaklarından olduğunu dile getiren TrumpGüneydoğu Asya  stratejilerinde  Kazakistan'ın rolüne işaret etmişti. 

Kazakistan - İngiltere ilişkileri…

AB'den ayrılan Birleşik Krallık'ın güvenlik ve dış politikada yeni önceliklerin ortaya konulduğu strateji belgesinde, Hint-Pasifik bölgesi ağırlık noktası ilan edilirken nükleer güce geri dönüş işareti verildi. Ayrıca  İngiltere’nin “yumuşak güç" özelliğine vurgu ile Asya'da daha büyük bir oyuncu haline gelmeyi hedefledikleri belirtildi. 

İngiliz yatırımcılar ve şirketler 1991 yılından bu yana Kazakistan ekonomisine 25 milyar dolar yatırım yaptı. Birleşik Krallık ve Kazakistan, Trans-Avrasya Ulaştırma Koridoru ve İpek Yolu için destekleyici altyapı ve ticari faaliyetler oluşturmak için işbirliği içindeler.

Birleşik Krallık, Kazakistan'daki en büyük üçüncü yabancı yatırımcıdır. Toplam yabancı yatırım hacmi ise yüzde 14'tür. 100'den fazla İngiliz şirketinin Kazakistan'da işletmesi bulunuyor. Nursultan Nazarbayev bazı işadamlarıyla birlikte Londra'da sık sık boy gösteriyordu. 

Ziyaretlerinin birinde İngiltere Başbakanı Tony Blair, Kraliçe II. Elizabeth, Hazine Şansölyesi Gordon Brown, Lord Belediye Başkanları John Stuttard ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başkanı Jean Lemer ile Kazakistan'ın büyüyen ekonomisi bağlamında enerji işbirliğini görüşmüş hatta Londralı işadamları ile bir araya gelerek Londra Metal Borsasını ziyaret etmişti.

Nursultan Nazarbayev, İngiltere Başbakanı David Cameron'un davetlisi olarak 2015’te İngilterenin yolunu tuttuğunda iki ülke arasında 13 milyar dolar değerinde 46 yatırım Anlaşması ve Stratejik Ortaklık Anlaşması imzalanmıştı. 

Tıpkı Avusturya gibi İngiltere de Nursultan Nazarbayev’in muhalif yakınlarına hayat hakkı tanımadı. Şubat 2020’de Kazakistan’ın eski Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in torunu, İngiltere’ye siyasi iltica başvurusu yaptı. Dedesi Nursultan Nazarbayev ve şu anda Senato Başkanı olarak görev yapan annesi Dariga Nazarbayeva ile arası açık olan Rahat Aliyev’in oğlu Aysultan Nazarbayev, ailesi tarafından baskı altında tutulduğunu iddia etmişti. Nursultan Nazarbayev’in torunu 30 yaşındaki Aysultan Nazarbayev, 16 Ağustos 2020'de İngiltere’nin başkenti Londra’daki evinde ölü bulundu. 

Kazakistan’ı karıştıran İngiliz istihbarat mikseri mi?

Brezilyalı gazeteci ve uluslararası politika analisti, The Cradle'da köşe yazarı, Asia Times'ın genel yayın yönetmeni Pepe EscobarKazakistan'daki karmaşanın sponsorunun İngiliz istihbaratı MI6 olduğunu öne sürdü. 

İddiasını bir istihbarat kaynağına dayandıran Ecobar"Maydan (Ukrayna'da eski Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in azledildiği darbe süreci) yeniden yürürlüğe konuldu. Cenevre'de önümüzdeki hafta yapılacak olan Rusya-ABD görüşmelerinden hemen önce Rusya'ya karşı yeni bir cephe açtılar. Rusya'yı Doğu'da oyalayarak Batı'da geri adım atmaya zorlama niyetindeler" ifadelerini kullandı.  

Kazakistan - Çin ilişkileri…

2022 yılı Kazakistan ile Çin arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 30. yıl dönümü. Kazakistan ve Çin ikili işbirliği çerçevesinde son yıllarda Kazakistan üzerinden Avrasya ve Avrupa’ya kadar ulaşan taşıma güzergâhları da güçlendiriliyor. 2000’li yıllardan itibaren giderek daha fazla enerjiye muhtaç hale gelen Çin, Batı Kazakistan’dan başlayarak Sincan bölgesine kadar uzanan dünyanın en uzun boru hattını inşa ediyor.

Kazakistan üzerinden geçen Batı Çin - Batı Avrupa karayolunun Çin’deki kısmı ile Kazakistan üzerindeki 2.639 kilometrelik büyük bir kısmı da tamamlanmış. 

2014 yılında Kazakistan Demir Yolu (KTZ) şirketi Cetigen-Horgos ve Cezkazgan - Beineu demiryolu projelerini gerçekleştirerek, Çin’den Horgos geçidinden Kazakistan’ın batısındaki Aktau limanına kadar uzanan taşıma güzergâhlarının bağlantısı sağlandı. Horgos üzerinden gerçekleşen demiryolu kargo taşımacılığının transit sevkiyat miktarının 2020 yılında 18 milyon tondu ve 2035 yılında ise 31.5 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor. 

Çin’de eğitim gören Kazak öğrenci sayısı da sürekli olarak artışta. Bu artışın temel sebebinin, Çin kültürüne ve ülkeye duyulan ilgi ve sevgiden ziyade ekonomik olduğu söylenebilir. Çince öğrenmenin Kazakistan’da sağlayacağı imkânlar, diğer yabancı dillerle kıyaslandığında oldukça fazla. Çin’in Kazakistan’a yönelik büyük yatırımları ve bu potansiyeli devam ettirme olasılığı, geniş bir istihdam alanı oluşturduğu için Kazak gençlerin Çinceye olan ilgileri her geçen yıl daha da artmakta.

Çin’in Türk azınlıklara yönelik  baskılama  politikası sebebiyle Kazak halkının bir bölümünün Çin’e karşı oldukça tepkili olması sözkonusu. Öyle ki son yıllarda Almatı, Nur-Sultan ve Çimkent gibi büyük şehirlerde Doğu Türkistan’daki uygulamaları sebebiyle Pekin yönetimine karşı protestolar düzenlenmişti. Ayrıca sosyal medya da Çin’e yönelik tepki ve protestoların önemli bir adresini oluşturuyor. 

Geniş toprağa ve zengin yer altı kaynaklarına sahip olan Kazakistan yüksek ekonomik ve transit potansiyeliyle Çin’in Avrupa’ya ulaşan yol güzergâhı konumunda bulunarak, Çin’in enerji güvenliğinin sağlanması ve Çin mallarının önemli dış pazarlara ulaşması bakımından da büyük öneme sahip. Dolaysıyla son yıllarda Pekin yönetimi Kazakistan ile ikili ilişkilerine daha çok önem veriyor. Çin’in Avrasya bölgesindeki en önemli işbirliği ortaklarından biri olan Kazakistan, aynı zamandan Çin’in Tek Kuşak Tek Yol girişiminin uygulanmasında da vazgeçilmez durumda. 

Dünyanın yükselen gücü konumundaki Çin ise, Kazakistan’ın çok boyutlu dış politikasında Rusya’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Çünkü Kazakistan gerek alternatif arayışında, gerekse ekonomik kalkınmasında Çin’in ekonomik gücü ile yatırımlarına ihtiyaç duyuyor. Hiç şüphesiz bu ihtiyacın körüklenmesinde Çin Kazaklarının rolü büyük. 

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Çince biliyor…

Kazakistan’ın ilk Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev hem eski Çin lideri Jiang Zemin ve Hu Jintao hem de şimdiki Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile iyi ilişkilere sahipti. 

Cumhurbaşkanı Tokayev ve Xi Jinping arasındaki dostluk her iki liderin istisnai kişisel niteliklerinden ve karşılıklı birbirlerini takdir etmelerinden değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Tokayev’in Çin kültürü hakkında iyi bir bilgiye sahip olmasından da kaynaklanıyor. 

Cumhurbaşkanı Tokayev, Çin’de yıllarda süren öğrenim ve çalışma hayatı sayesinde, akıcı bir Çince konuşuyor. seçimleri kazandıktan sonra bir Çin medya kanalına Çince mülakat vermişti. Kazakistan’daRusya ve Çin arasındaki ekonomik rekabet gittikçe daha belirgin bir hale geliyor. Belki Kazakistan halkının yönetime karşı şiddet içeren tepkiselliğinin perde arkasında Rusya ve Çin'in bu ekonomik ve siyasi rekabeti var.  Zira Çin, ülkeyi Avrupa Birliği’ne (AB) otoyollar ve demiryolları ile bağlamak için tasarlanmış yeni İpek Yolu üzerindeki bir taşımacılık projesine aktif olarak yatırım yapıyor. 

Kazakistan - Rusya ilişkileri…

Bağımsızlığını kazanan Kazakistan, iç ve dış siyasetini uzun yıllar etkileyen üç temel problemle karşılaştı. Bu problemlerden ilki Rusya tarafından kontrol edilen askeri/nükleer tesis ve silahlar olarak ön plana çıktı. 1949 yılında Sovyetler Birliği tarafından inşa edilen Semipalatinsk’te bulunan nükleer deneme alanı, Baykonur uzay üssü ve nükleer başlık taşıyan 1.000’den fazla füzenin Kazakistan sınırları içinde kalması, Nazarbayev yönetimi üzerinde önemli bir baskı unsuru oluşturmuştu. Kazakistan ekonomisinin sektörel ve finansal açıdan büyük ölçüde Rusya’ya bağımlılığı   krize yol açan etken oldu. 

Kazakistan’da yerli halk nüfusun ancak yüzde 53’nü oluşturmaktadır. Rus nüfusu ise diğer Türk Cumhuriyetlerine oranla Kazakistan’da daha çoktur. Kazakistan’da yaşayan 3,5 milyon etnik Rus’un 1500 civarında Rusça okulu var. Rusya’da yaşayan 1 milyon Kazak’ın ise 1 tane dahi Kazakça okulu yok.

Çarlık Rusya ve ondan sonra gelen Sovyet hükümetinin Rus ve diğer Slav nüfusunun Ruslaştırma politikalarının bir aracı olmak üzere Kazakistan’a yerleştirilmesi günümüzdeki bağımsız Kazakistan’da etkisini göstermektedir. Bu durum, Rusya’daki bazı çevrelerce “soydaşların hak ve özgürlüklerinin korunması” gerekçesiyle kullanılmaktadır. Rusya tarafından entegrasyon adına yapılan eski etkisini sürdürme girişimlerinde, din, eğitim, dil vasıtasıyla, Kazakistan topraklarında Rus nüfusunun rolü önemlidir. 

Kazak Feodal Yapısı ve Kabileler savaşı…

Etnik Kazak nüfusunun toplumsal yapısı, eski kabile ilişkilerini devam ettiren sosyal bir sistematikle şekillenmiş. Üç büyük kabile birliği olan Ulu Cüz, Orta Cüz ve Küçük Cüz, Sovyet döneminde de etkisini korumuştu, ülke bağımsız olduktan sonra da, ilişkiler, bu kabile sistemine göre yürüyor. 

Cüz” Kazakça üz, ayrıca "ordu" ve "yüz (sayı)" anlamlarına da gelir) üç ana Kazak topluluklarının, Kıpçak Obası'nda kontrol ettikleri alanlara denir. Bu alanların büyük kısmı bugünkü Kazakistan sınırlarını kapsar. Cüzlerin, 16. yüzyılın ortalarında Kazak Hanlığı'nın dağılması sonucu göçebe kabilelerin askerî birlikler kurmasıyla oluştuğu düşünülüyor. 

Nazarbayev ve çevresi, Ulu Cüz’den idi. İsyanın başladığı Janaozen şehri ve Batı Kazakistan ise, devlet yönetiminden büyük ölçüde dışlanan Küçük Cüz’ün egemen olduğu bölge. Buralar aynı zamanda, Sovyetler Birliği zamanında da, Sovyet etkisinin en zayıf olduğu, geleneklerin en kuvvetli olduğu bölgeleri. Halen Kazakistan’da İslamcı örgütlerin en faal şekilde örgütlendiği bölge, burası. Janaozen’de, 2011 yılında da benzer şekilde bir ayaklanma patlak vermiş ve çok sayıda kişi, hayatını kaybetmişti. Şimdiki olayların 2011’dekinden farklı olarak ülke geneline yayılması, önceden örgütlenmiş olabileceğine işaret ediyor. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in olayların ardında dış güçlerin olduğunu söylemesi, bu nedenle, temelsiz bir iddia, sayılamaz.

2020 yılı sona ererken Rusya Parlamentosu’nun alt meclisi olan Devlet Duması’nın iki üyesi Vyaçeslav Nikonov ve Yevgeny Fyodorov, Rus nüfusunun mevcudiyetini ileri sürerek Kazakistan’ın mevcut topraklarını Rusya’nın bir hediyesi olarak nitelendirmişlerdi.

Hükümet istifa etti, olaylar sürüyor!

 

Sıvılaştırılmış doğalgaz fiyatlarındaki artışın ardından Pazar günü Zhanaozen şehrinde başlayan protesto hareketinin yol açtığı  ve hükümetin istifasına yol açan toplumsal kaostan dolayı ülkedeki durum belirsiz. 

Maalesef önce federasyon sonra bölünme Kazakistan’ı bekleyen  kader. Göreceli istikrar ve otokrasisiyle ünlü Orta Asya cumhuriyetinde yaşanan en büyük siyasi krizln, diğer ülkelere sıçraması söz konusu olabilir.   

Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) devrede…

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, ülkede yaşanan olayların ‘yurtdışında eğitilen teröristlerce' gerçekleştirildiğini belirterek Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) ülkelerinden yardım istedi. Rusya’nın öncülüğünde kurulan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün üyeleri Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Belarus ve Ermenistan.

KGAÖ Sekreterliği, ülkedeki durumla ilgili olarak Kazakistan'dan yapılan yardım başvurusunda, ülkedeki durumun yurt dışında eğitilmiş çetelerin işgali olarak görüldüğünün belirtildiğini duyurdu. Sekreterliğin internet sitesinden yayınlanan açıklamada, "KGAÖ Sekreterliği, Kazak tarafından yardım başvurusunun alındığını teyit ediyor. Müracaat, bu durumun yurtdışında eğitilmiş çetelerin işgali olarak görüldüğünü söylüyor. istikrara kavuşturmak ve normale döndürmek için Kolektif Barış Gücünü sınırlı bir süre için Kazakistan Cumhuriyeti'ne göndermeye karar verdi" denildi.

Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan’dan Suriye ve Irak’taki çatışmalara katılanlarla ilgili batı kaynaklarına göre, 2 bin 46 savaşçı, adı geçen ülke kaynaklarına göre 4 bin civarında savaşçının DAEŞ'e iştirak ettiği iddiası mevcut.  Ayrıca  istihbarat kaynaklı bazı bilgilerde Kazakistan’da güçlü FETÖ yapılanmasının   bu olaylarda aktif yer aldığının belirtildiğini ifade etmek gerek. 

Ukrayna'da sürgünde bulunan Kazak muhalif lider Muhtar Ablyazov, protestoları koordine etmek için başkent Kiev'de bir merkez kurduğunu duyurdu belirtti ve sokağa çıkan Kazakların kendisiyle iletişime geçmesi için iki telefon numarası yayımladı.

Nazarbayev dönemi bitti mi?

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, protestoların gölgesinde Güvenlik Konseyi'nin başkanlığını devraldı.

Burada dikkat edilmesi gereken husus Cumhurbaşkanı Kasım Comert Tokayev’ın bugün halka yaptığı açıklamalardır. Tokayev bu açıklamalarında Kazakistan eski Cumhurbaşkanı Nazarbayev’i Güvenlik Konseyi başkanlığı görevinden aldığını ifade etti ve böylece Kazakistan’da 30 yıl süren Nazarbayev hakimiyeti son buldu.

Bunun ardından sokaktaki halk Kazakistan’ın birçok bölgesindeki Nazarbayev’e ait heykelleri yıktı. Protestocular Nazarbayev'in memleketi olan Taldıkurgan'da Nazarbayev'in bir heykelini yıktı. Halkın gözünde Nazarbayev rüşvetçi, diktatör ve konjonktüre göre davranan bir lider olarak biliniyordu. 

2019 yılından itibaren göreve gelen Kasım Comert Tokayev, milli devlet anlayışı üzerine politikalar geliştirmekteydi. Bunlara örnek olarak Kazak Türkçesi’nin Latin alfabesinde tezahür bulmasına yönelik adımlar, Rusça yerine Kazak Türkçesi’nin ülke genelinde tebliğ edilmesi gösterilebilir.

Kazakistan’ın güvenliği, tüm Türk Dünyası’nın güvenliğidir!..

Kazakistan’daki toplumsal ayaklanmanın  kısa ve orta vadede ülke yönetiminin fedaratif bir yapıya dönüşme ihtimalini tetiklediği söylenebilir. Sovyet temelli çok etnisiteli devlet projesinin uzun vadede bölünmenin sosyolojik gerekçesini oluşturacak olması mümkün.

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı ve Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı Ünver Sel’in belirttiği gibi; ABD’nin NATO eliyle Karadeniz’den Çin’e kadar uzanan geniş coğrafyada yürüttüğü faaliyetler Türk dünyası için açık tehdit halini almıştır. Türk dünyasındaki ülkelerin güvenliği, huzuru ve bağımsızlığını tehdit eden faaliyetler, Türkiye başta olmak üzere tüm bölge halklarına zarar vermektedir.

Kazakistan’ın güvenliği; Karadeniz’in, Türk Boğazları’nın, Hazar Havzası’nın ve tüm Türk dünyasının güvenliği anlamını taşımaktadır. Bu nedenle 7 Ekim 2002 tarihinde Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Belarus ve Ermenistan tarafından oluşturulan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü, Sayın Kasım Cömert Tokayev’in çağrısıyla devreye girmiştir. 

Türkiye de Sovyetler Birliği’nin dağılması esnasında yaptığı hataları tekrarlamamalı, aktif üyesi olduğu Türk Devletleri Teşkilatı ile koordineli hareket ederek, bütün bu gelişmeler karşısında bütünlüklü ve kararlı bir politikayı hayata geçirmelidir.

 

Türk Hareketi Derneği Başkanı Emekli Albay Atila Şimşek, Türk Yurdu Kazakistan’da yaşanılanların üzücü olduğunu ifade ederek, Kazakistan enerji kaynaklarından elde edilen gelirin Kazak halkı ile hakça paylaşımda bulunulmamasının, krizi tetiklediğini ifade ediyor. Türk Hareketi Başkanı ŞimşekTürk Devletler Teşkilatı adlandırmasını doğru bulmadıklarını, Avrupa Birliği örneği gibi Türk Devletleri Birliği'nin daha uygun olduğunu söylemişti. 

Sahi Türk Devletleri Teşkilatı, Turan Ordusu neden sırra kadem bastı? Bizim titrek Aksakalımız Türk Dünyasındaki özgül ağırlığını neden hissettirmiyor?