Piyasalar

Kavramsal İşgal

Punto:
Operasyon; kavramlarla, kelimelerle başlıyor. Kötülükler, iyilikler, her ikisi de kendini kelimelerle ifade eder. Kimi kullandığımız kelimeler bizi yüceltip yükseltirken, kimi kelimelerde bizi zelil eder. Söz var savaş kese, söz var baş kese. Buradaki kullanılan sözün karşılığı da kelimelerdir. Zihin yapımızı etkileyen kelimeler, bakış açımızı belirliyor. İşte bu çerçevede tercih ettiğimiz kavramlarla değersayımımızı oluşturuyoruz. Böylece yaşam modelimizi bu değer sayımına bağlıyoruz. Her kavram insan hayatında yeni bir dünya kurar. Şu anda hepimiz bir değer sayım kabulüne göre yaşıyoruz. Bu değerlerimizi de tercih ettiğimiz ve bizde bir etki uyandıran kavramlar üzerinden oluşturuyoruz. İktisat kavramı da bu temel kavramlardan bir tanesidir. İktisat, bugün ekonomi kavramı ile değiştirilmiştir. Ekonomi yunan medeniyetine ait iki kavramın bileşiminde oluşmuş olup, ev anlamına gelen ‘’Oikia’’ ve kural ve idare anlamında olan ‘’Nomos’’ kavramlarından oluşan ekonomi ‘’Ev İdaresi’’ anlamına gelir. Ev idaresi, toplum idaresi, toplum iradesi de devlet idaresine kadar uzanır. Bizim medeniyetimizde ekonomi kelimesinin karşılığı İktisattır. İktisat, arapça kökenli bir kelime olup, bütün İslam dünyası ekonominin karşılığı olarak iktisat kavramını kullanır. Kelime anlamı; orta yollu olmak, tutumlu olmak, israfçı olmamak, gereğinden fazla veya az harcamadan kaçınmak, hiçbir yönde aşırıya gitmemek anlamlarına gelir. Kişinin iktisatçı olması; davranışsal olarak ölçülü olması, orta yollu olup gereksiz harcamalarla israfçı olmaması, gerekli harcamaları yapmamakla da cimri olmaması, davranışlarında da aşırıya gitmeme anlamı taşır. Bir kavramın içini boşaltmak için; o kavramı yerinden, bağlamlarından koparmak gerek. İçini boşaltmak için ‘’Kavramsal işgal’’ gerekir. Ev idaresi anlamın gelen ekonomi kavramı, anlam daralması oluşturarak, bugün çok yönlü anlamları taşıyan iktisat kavramının yerini almıştır. Kavramlar; bizim bireysel, toplumsal iletişim dilimizdir. İletişim kazalarının temel nedeni bu kavramların kullanılmasıyla zihinlerde anlaşılan şeyin aynı olmamasıdır. Buda önce bireysel sonra toplumsal anlam bağlarımızın kopmasına neden olmaktadır. Şimdi sık sık duyduğumuz bazı kavramların zihnimizde gerçek anlamlarını uyandırıp uyandırmadığına bakalım. Tasarruf yetersizliği, Yatırım eksikliği, Cari açık, Bütçe açığı, Sürdürülebilir Borç, Kredi. Bu kavramları çoğaltabiliriz ama biz muradımızı anlatma konusunda bu kadarla yetinelim. Tasarruf, para. Yatırım, para. Açık, parasal zarar. Sürdürülebilir borç, sürekli faizli para. Kredi, faizli borç para... Şimdi sokaktaki adam haklı olarak şöyle diyecektir; kardeşim senin bu dediklerinin hepsinin anlamı para ve faiz borç anlamında. Niye bunlara böyle farklı isimler veriyorsun? Evet, finansal okuryazarlık adı altında bu kavramlarla, sen bunları anlamayasın diye. Senin kafan basmaz psikolojisini oluşturmak için. İşte halk kavramlar üzerinden böyle narkozlanıyor. Sürdürülebilir borç ‘’seni sürekli bir avuç faizciye karşı borçlandıracağım’’ açıklığında halka söylense bunu halk asla kabul etmez ve itiraz eder. İşte bu itirazların edilmemesi için bu kavramsal operasyonlar yapılmaktadır. Yukarıda iktisat kavramının içeriği işte bu kavramsal işgaller ile değiştirilmektedir. Türk Milleti üzerine yapılan operasyonların en büyüklerinden biri kavramlarla yapılıyor. Bu çok yönlü bir operasyondur. Bu operasyonun amacı; toplumun ve bireylerin iletişimini koparacak, kavramların anlamları ile ilişkisini koparacak, dinleyecek ama anlamayacak, anlamayacak ki tepki veremeyecek hale getirmektir. İşte bu narkozlamaktır. Milletimizi bu narkozdan çıkaracak bir ‘’İktisat Hareket’’ şarttır. İktisadi Hareket; kendi değersayımlarımızla oluşturacağımız bir saç ayağı olarak; iktisadi adil bir devlet yapısıyla, işte o zaman refah toplumunu oluşturacaktır. Not: 25 Nisan Perşembe Saat:20:15’de Üsküdar Bağlarbaşı Kongre Kültür Merkezi Avrasya Salonun da ’’Ekonomik operasyonlar ve sosyal yapımız’’ konulu konferansımıza tüm halkımız davetlidir. Selam ve dua ile… Yunus EKŞİ