Piyasalar

KAMU ZARARLARI VE TAZMİNLERİ

Punto:

Maalesef bu yazımızda ele alacağımız önemli bir konu da kamu görevlilerinin görev sırasında
gerek ihmal, gerekse kusurlarından dolayı yol açtıkları zararların tazmini konusudur. Gerek
üniversitelerimizde gerekse diğer bütün kamu kurumlarında sıkça karşılaşılan böyle bir
durum karşısında kurumlarımızın durumu nedir ona bakacağız.
Bildiğimiz üzere yürürlüğe gireli atmış yıl olmuş meşhur bir 657 Sayılı Devlet Memurları
Kanunumuz var. Bu kanunun “Kişisel Sorumluluk ve Zarar” başlıklı 12’nci maddesi bakın ne
diyor:
“Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim
edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli
tedbirleri almak zorundadırlar. Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği
sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden
ödenmesi esastır.”

Aynı kanunun devam eden 13. Maddesinde ise:
“Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu
görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Ancak,
Devlet dairelerine tevdi veya bu dairelerce tahsil veya muhafaza edilen para ve para
hükmündeki değerli kâğıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi halinde,
zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak
sahibine ödenir. Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır.
(Ek fıkra: 26/03/2002 - 4748 S.K../3. md.) İşkence ya da zalimane, gayri insani veya
haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilen
kararlar sonucunda Devletçe ödenen tazminatlardan dolayı sorumlu personele rücu
edilmesi hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.”

Bir de 2003 yılında yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunumuz
var. Onun da Kamu zararı başlıklı 71’inci maddesinde kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt,
kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri
sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olarak
tanımlanmıştır. Aynı maddede kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya
yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararının, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili
mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edileceği de açık bir şekilde
belirtilmiştir.

5018 sayılı Kanun’un 71’inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulunca
hazırlanan 19.10.2006 tarih ve 26324 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan, Kamu Zararlarının
Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in "Kontrol, denetim veya inceleme
sonucunda tespit edilen zararın değerlendirilmesi" başlıklı 7’nci maddesinde ise konu şöyle
bağlanmıştır:

“Kamu zararları 6 ncı maddede belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle;
a) Kontrol, denetim veya inceleme, b) Sayıştay’ca kesin hükme bağlama, c) Adlî, idarî veya                                                                        askerî yargılama sonucunda tespit edilir. Tespit edilen kamu zararına ilişkin yazı, tutanak,
rapor, ilâm ve benzeri belgeler ilgili kamu idarelerine gönderilir. Kontrol, denetim ve
inceleme sonucunda tespit edilerek kamu idarelerine bildirilen kamu zararlarına ilişkin
belgelerde yer alan hususlar, ilgili harcama yetkilisinin de görüşleri alınmak suretiyle
merkezde üst yönetici, taşrada ise idarenin en üst yöneticisi tarafından değerlendirilir.
Taşrada idarenin en üst yöneticisi ile harcama yetkilisi görevinin aynı kişide birleşmesi
halinde değerlendirme üst yönetici tarafından yapılır. Yapılan değerlendirme sonuçları
dosyasına konulur. Kontrol, denetim veya inceleme sonucunda tespit edilen kamu zararına
ilişkin belgelerde, sorumlularla birlikte tahsil sürecine dâhil edilecek ilgililer de belirtilir. Bu
belirlemenin yapılmadığı durumlarda, zararın tahsil sürecine dâhil edilecek ilgililer
merkezde üst yönetici, taşrada ise idarenin en üst yöneticisi tarafından yaptırılacak
inceleme ile belirlenir.
Yargı kararları ve Sayıştay ilâmlarıyla tespit edilen kamu zararı alacakları ile
değerlendirme sonucunda takip ve tahsiline karar verilen alacaklar, merkezde strateji
geliştirme birimlerince, taşrada ise takibe yetkili idare birimince takip edilir. Sayıştay
denetçileri tarafından inceleme sırasında mevzuata uygun bulunmayan veya noksan
görülen işler hakkında kendilerine gönderilen kamu zararına ilişkin sorguların bir örneği,
ilgili kamu görevlisince ilgisine göre üst yönetici veya en üst yöneticiye bildirilir.” 
Özellikle kurumlarımızda amir pozisyonunda bulunan ve ellerine geçirdikleri gücün verdiği
zehirlenme sonucu bir sürü hatalı, kusurlu işlere imza atmış olanların kaçının bu tür bir
tazmin ödedikleri, bunlara ilişkin rakamlar; şahısların isimleri açıklanmasa bile devletin yetkili
organlarınca hiç olmazsa belli aralıklarla kamuoyuyla paylaşılarak çıkarılan bunca kanunların
hiçbir hükmünün kalmadığına dair olumsuz kanaatlerin önüne geçilmelidir.
Aynı şekilde Sayıştay Başkanlığı’nın denetimleri sonucunda da İdare tarafından kamu
görevlilerinin hatalı eylem ve işlemleri sonucunda kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden
bütçeden ödenen yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri için sorumlu kişilere rücu
işlemlerinin yapılmadığı tespitleri bütün kamuoyuyla paylaşılırken sonuçları hakkında ise
yeterli açıklamanın yapılmaması düşündürücü olduğu kadar da üzücüdür.
Zarara, kamu zararı diyorsak sonuçları hakkında da kamuya bilgi aktarımı, kamu vicdanının
rahatlatılması açısından bir o kadar önemlidir.

Erdal ÇİL