Punto:
Dinle
5 Nisan Cuma akşamı, İç Anadolu Birliği’nin düzenlediği, Sebilürreşat Dergisi Yayınevi Konferans Salonunda, “Bayrağımız ve İstiklal Marşımızın Sırrı” konulu konferansta iki yaşayan tarih, tarihe ışık tuttu. Birincisi Sebilürreşat Dergisi ki 1908 yılından bu günlere seslenen, Türkiye Tarihi ile birlikte halka mal olmuş Eşref Edib’in kurduğu, Mehmet Akif Ersoy’un baş yazarlığını yaptığı, devletimizin parçalanma döneminde milli şuur ve bilincin güçlenmesi için yayınlar yapan, İslam Coğrafyasının düşünce ve fikir dergisi olan, Baban Zade Ahmet Naim, Elmalı Hamdi Yazır, Abdürreşid İbrahim, Ebul’ula Mardin, Tahir’ul Mevlevi, Ferit Kam, Süleyman Nazif, Ali Ekrem Bolayır, Hüseyin Avni, Ali Şükrü Bey, Mithat Cemal, Said Halim Paşa, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Akseki, Ali Fuat Başgil, Ömer Nasuhi Bilmen, Hasan Bari Çantay, Kemal Kuşçu, Mümtaz Turhan, Nurettin Topçu, Peyami Safa gibi fikir ve düşünce insanlarının yer aldığı, Milli Mücadele ruhunu canlı tuttuğu, Mustafa Kemal tarafından takdirle karşılanıp alkışlandığı bir dergi. Ve bu derginin yayım evi kendine yakışır “Ruhi Kimliği” ile bizleri misafir etti.
İkinci canlı tarih Müfit Öner Hoca. Yaşayan canlı tarih. Yaşadıklarını tekrar yaşarcasına anlattı bize Koca Çınar. Dinleyiciler nefeslerini tutarak dinlediler. Bilinmeyenleri anlatırken heyecandan yerimizde oturamadık, bilinenleri anlatırken yanlışlarımızı gördük hatalarımızı düzelttik. (Bu muhteşem konferansı dinlemek isterseniz, icanadolubirligi.com web sitesinden izleyebilirsiniz)
Müfit Hoca, İstiklal Marşımızın,
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Mısrasına anlam verirken bir başka heyecanlandı, aynı heyecanı bize yaşattı. Özellikle, “Ulusun Korkma” sözü sanki yüz yıl evvel bize bu günleri haber veriyordu.
Öyle değil mi? Biz seçim dönemi yaşıyoruz. (Bu yazısının kaleme alındığı sırada İstanbul ve bazı yerlerde oy sayım işlemleri devam ediyordu) ve Batı olanca çirkinliği ve iğrençliği ile yine bize saldırıyor yine bizi tehdit ediyor yine bize ayar vermeye çalışıyor yine bize demokrasiden, barıştan, özgürlükten dem vurarak, ülkemize aklı sıra göz dağ veriyor ve ağzındaki baklayı çıkartıyor, “ Kostantinapol Özgürleşti” diyor. Söylenecek çok söz var ama tek bir söz her şeyi anlatıyor sanırım.
ULUSUN KORKMA!
Anadolu insanının deyimi ile, “Havlasın, ürüsün, it ürür kervan yürür korkma!”
Ve genç nesil uluyan it’e haykırıyor,
Yitirmedik geleceğe dair umudumuzu,
Sinmedik korkaklar gibi,
Ya yaşarız insan gibi,
Ya ölürüz arslan gibi..,.
Ve susmaz Türkün dili haykırır…
Ruhumuzu donattık İslam’ın kaynağından
Hürriyettir şiarımız engel tanımaz aşarız,
Türk'e kefen biçenin yüreklerini dağlarız.
Ölümlerle eğlenen aslan yürekli Türkler'iz
Bilmem anlatabildik mi?
Tek dişi kalmış canavar uluyor, havlıyor. Tarihsel intikamını almak için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor. Saldırdıkça saldırıyor! Ama boşuna! Bu ülke de, Vatanı, Bayrağı, Devleti, Milleti ve İnancı için iman dolu göğsünü siper edecek milyonlarca genç var. UNUTULMAYA!
Siz tarihsel düşmanlığınıza devam edin. Elinizdeki teknik gücü bizi yok etmek için kullanın! Ama unutmayın, her doğan yeni şafakta bir ölür bin doğarız.
Nasıl ki geçmişte, atalarınız olan haçlı sürülerini Anadolu Topraklarına gömmüşsek, sizi de bu topraklara gömmek bizim boynumuzun borcu olsun. Korkacağımızı sanıyorsanız tarihsel bir yanılgıyı tekrar yaşıyorsunuz demektir. Atalarınızda öyle sanmıştı. Bildiğiniz gibi bedelini ağır ödediler.
Ülkemizde çalkantılar olabilir, siyasi buhranlar yaşanabilir, ekonomik sıkıntılar olabilir. Seçimlerde karışıklıklarda yaşamış olabiliriz.
AMA BU SİZİ HİÇ İLGİLENDİRMEZ! İÇ İŞLERİMİZE MÜDAHALE ETME HAKKINI HİÇ VERMEZ.
ULUMALARINIZIN BİZİ ASLA KORKUTMADIĞINI, NASIL BİR TEPKİ VERDİĞİMİZİ YAKIN BİR TARİHTE 15 TEMMUZDA GÖRDÜNÜZ. HADDİNİZİ BİLECEKSİNİZ. BİZİM SORUNLARIMIZ BİZİ İLGİLENDİRİR.
KOCA YUSUF’U HATIRLAYIN. BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR SÖZÜNÜ HATIRLAYIN. BUKADAR BALIK HAFIZALI OLAMAZSINIZ!
SEÇİMLER BİZİM SEÇİMİMİZ NE TEHDİTLERİNİZE PABUÇ BIRAKIRIZ NE DE ÜLKEMİZE LAF SÖYLETİRİZ.
SİZ ÖNCE KENDİ ÇÜRÜMÜŞ VE YOK OLMAYA YÜZ TUTMUŞ, UYUŞTURUCU, FUHUŞ, İNTİHAR BATAKLIĞINA GÖMÜLEN TOPLUMUNUZA BAKIN.
ATALARINIZ NASIL Kİ 1453'DE İSTANBUL İLE BİRLİKTE ÖZGÜRLEŞMİŞSE, SİZLERİN TUTSAK BEYİNLERİNİ ÖZGÜRLEŞTİRMEKTE İNŞALLAH BİZE NASİP OLUR!
BAKIN AYNAYA , TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVARSINIZ…!
