Mehmet MUTLUOĞLU
Punto:
Dinle
Allah’ın subuti sıfatlarından biri de ilimdir.
Yüce kuran Allah’ın sözlü ve yazılı kitabı olduğu gibi;
kevni alem de gökyüzü yer yüzü ve bunlar arasında olanlar da Allah’ın kitabıdır.
Yüce kur an’da Allah gökyüzü yer yüzü ve bunlar arasında bulunanlara bakmamızı ibret almamızı sık sık tavsiye eder.
Yani pozitif bilimlerle uğraşmakta Allah’ın eserlerini tanımak kanunlarını tanımak açısından bir zikirdir.
Yüce Allah,kevnî, yani cismânî varlık âlemine dâir âyetlerin yer aldığı bu kâinat ile; kavlî, yani ifadeye aksetmiş âyetlerden müteşekkil Kur’ân’ı, bütün insanlığa, okunması gereken iki kitap olarak lûtfetmiştir. Bu iki kitap, ilâhî vahyin birbirini tefsir eden, iki farklı tecellîgâhıdır. Yani Rabbimiz, kâinatta sergilediği âyetlerini Kur’ân ile, Kur’ân’da beyan buyurduğu âyetlerini de kâinât ile îzah ve tefsîr etmektedir.
Kur’ân-ı Kerîm’de «âyet» mefhumu, sadece vahyin kelâma aksetmiş sûretleri için değil; Allâh’ın varlığına, birliğine, sonsuz kudretine delâlet eden her şey için kullanılır. Meselâ Rabbimiz bir âyet-i kerîmede şöyle buyurmaktadır:
“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allâh’ın gökten indirip de ölü hâldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde, düşünen bir toplum için (Allâh’ın varlığını ve birliğini ispatlayan) birçok âyetler (deliller) vardır.” (el-Bakara, 164)
Müslümanlar,İslam’ın böyle anlaşıldığı yedinci ve 12. yüzyıllar arasında göz kamaştırıcı bir bilim ve medeniyet ortaya koymuşlardır.
İslam dini hurafelerin ve akıldışı işlerin ve eylemlerin bulunduğu bir din değil o tamamen aklın ve bilimin gelişip serpildiği bir yüce dindir.
İslam dünyası kendi aslına ve köklerine dönüşmeden ki biz buna yeniden doğuş ya da İslam Rönesans’ı diyoruz
Kölelikten kurtulması mümkün olmayacaktır.
Dokuz asırdan beri ummanında hiçbir fırtınanın kopmadığı, hiçbir bilimsel gelişmenin bulunmadığı İslam dünyasını uyandırmak ve İslam Rönesans’ını gerçekleştirmek Müslüman bilim, kültür ve sanat insanlarına düşen birinci derecede görevdir.
TÜRK-İSLÂM MEDENİYETİNİN YÜKSELİŞ DÖNEMLERİ
İşte İslam bilginlerinin yedinci ve 12. yüzyıllar arasında gerçekleştirdikleri büyük bilim ve medeniyet harikaları:
İlk kağıt fabrikasını kuran alim İbni Fazıl
Kızamık ve çiçek hastalığını keşfeden; alim Razi
Mikrobu bulan alim . Akşemseddin
Cüzzamı bulan alim ... İbni Cessar
Vebanın bulaşıcı olduğunu bulan alim İbni Hatip
Verem mikrobunu bulan alim Kambur Vesîm
Retina tabakasını bulan alim İbni • Rüşd
İlk göz ameliyatını yapan alim Ammar
İlk kanser ameliyatını yapan alim Ali bin Abbas
Küçük kan dolaşımını bulan alim İbnünnefis
İlk Tabipler odası başkanı Ali bin Rıdvan
Sıfırı ilk kullanan alim Harizmi
Trigonometriyi ilk bulan alim Battani
Tanjant, kotanjant ve kosekantı ilk kullanan alim Ebul Vefa
Trigonometri kitabını yazan alim Nasiruddin Tusi
İlk trigonometrik dönüşüm formülünü bulan alim İbni Yunus
Binom formülünü ilk bulan alim Ömer Hayyam
İlk difransiyel kitabını yazan alim. Sabit bin Kurra
Ondalık kesiri ilk bulan alim Gıyaseddin Cemşid
İlk usturlabı yapan alim Zerkali
Dünyanın döndüğünü keşfeden ilk alim Biruni
Dünyanın çevresini ilk ölçen alim Musa kardeşler
Güneşin yüzündeki lekeleri ilk bulan alim Fergani
Yıldızların yer ve açıklıklarını ölçen ve ilk cetveli geliştiren alim Cabir bin Eflah
İlk otomatik kontrol sistemleri tasarlayan alim Ahmet bin Musa
Sibernetiği ilk kuran alim. İsmail-El Çezeri
İlk optik temellerini koyan alim İbni Heysem
Sesin .fiziki açıklamasını ilk yapan alim Farabi
İlk torna tezgahını yapan alim İbni Karara
Kanatlarla uçan ilk alim Hazerfen Ahmed Çelebi
İlk uçağı yapan alim Ebu Firnas
Yer çekimini ilk bulan alim Razi
Sarkaçlı saati ilk yapan alim İbni Yunus
Maddelerin özgül ağırlığını ilk hesaplayan alim Hazini
Atomun parçalanabileceğim ilk bulan alim Cabir bin Hayyan
Gök kuşağını ilk açıklayan alim Kutbettin Şirazi
İlk kimya laboratuarını kuran alim. Cabir
Saf alkolü ilk elde eden alim Razi
Fosforu ilk bulan alim Beşir
Havan topunu ilk bulan alim Fatih Sultan Mehmed
İlk kıta seyahatnamesini yazan alim İbni Battuta
İlk dünya haritasını çizen alim Mürsiyeli İbrahim
İlk ecza kitabını yazan alim İbni Baytar
TÜRK-İSLÂM MEDENİYETİNİ YENİDEN UYANDIRMALIYIZ
Biz de bugün Kur’an kursları açtığımız gibi, camiler inşa ettiğimiz gibi;
biyoloji dernekleri, fizik dernekleri, kimya dernekleri, gökbilim dernekleri, vakıfları ve müesseseleri kurabilmeli; bilim, kültür ve sanatla ilgilenen çocuklarımızı maddeten ve manen destekleyen müesseseler kurup geliştirebilmeli; bunu en büyük ibadet bilebilmeliyiz.
Türk ve İslam dünyasında bilim, kültür ve sanat merkezleri,vakıfları, müesseseleri kurmak son derece geç olmasına rağmen yeni yeni başlamıştır elhamdülillah.
Bunları artırmak,geliştirmek bunlara hız vermek Kutlu Türk- İslam medeniyetinin yeniden doğuşu için son derece önemli olacaktır.
Bütün bilimsel, sanatsal,ekonomik, siyasi, kültürel, sosyal ve manevi gelişmeler kısacası medeniyet ise; ancak hürriyetin ve adaletin mümbit ikliminde serpilip gelişebilir.
Bu nedenle bilimin, kültürün, sanatın yeşereceği, kutlu Medeniyetimizin yeniden doğacağı gerçek demokrasiyi ve gerçek hukuk ve adalet devletini kurabilmeliyiz.