Piyasalar

Hükumetimize Çağrı

Punto:
Hükumetimize Çağrı Geçtiğimiz günlerde kamuoyunda çok tartışma konusu olan ve hala tartışma konusu olarak süren Berat Albayrak tarafından açıklanan McKinsey şirketine danışmanlık verilmesi, toplumun her kesimi tarafından ortak bir tepkiye dönüşüyor. Kuruluşundan günümüze kadar Ak Parti’ye destek veren Abdurrahman Dilipak ‘’Ak Parti’ye de Erdoğan'da yazık olacak’’ diyerek bu danışmanlık konusunun siyasal sonuçlarının olacağını ima etti. McKinsey’in Feto’dan farkının olmadığını , kirli bir şirket olduğunu, bunun Türkiye’ye sokulmaması gerektiğini ifade eden Dilipak ’’bunlar ne savunma sanayimizi bırakırlar ne tarımımızı. IMF gelse bunlardan daha kötü olmaz. Bunlar sahtekar, bunlar dolandırıcı. Bunlar Rorschild’lerin truva atı. Ben McKinsey’e karşı çıkarak Tayyip Erdoğan’ı savunuyorum. Yanlış adım atamalar var. Bu atamalarda komplonun bir parçası’’ Biz konuya ilişkin görüşümüzü daha önceki yazımızda ifade etmiştik. Durum onu gösteriyor ki bu konu kamuoyunu daha meşgul edecektir. Meclis açılışında Cumhurbaşkanının konuşması Sayın Cumhurbaşkanı ’’Bugüne kadar milletimizle beraber hareket ettiğimizde üstesinden gelemediğimiz hiç bir sorun olmadı. İnşallah bundan sonrada aynı başarılara imza atmayı sürdüreceğiz. Yeni Cumhurbaşkanı sisteminde yürütmenin tek muhatabı Cumhurbaşkanıdır. Milletimiz yetkiyi kime verdiğini, gerektiğinde kimden hesap soracağını bilmektedir. Her geçiş dönemi gibi bu dönemde de sıkıntılar yaşanabilir. Tespit ettiğimiz sıkıntıya anında müdahale ediyor hal yoluna koyuyoruz. Aldığımız tedbirler ile ekonomimizi yeniden dengeye kavuşturmaya başladık’’ Ülkemizin ekonomisini raydan çıkaran ve kaosa sürükleyen bankalardır. Türkiye dışarıdan köşeye sıkıştırıldıkça büyüyor ama içeriden bankalar tarafından sıkıştırıldıkça küçülüyor. Artık bunun görülmesi lazım. Cumhurbaşkanımız Yeni Ekonomik Programı imzalayarak yürürlüğe koydu. Genel devlet dengesi tablosunda açıklanan 2017’de ödenen faizin 60,3 milyardan 2021’de 180,7 milyara çıkarak mı ekonomimiz dengeye gelecek? Abdurrahman Dilipak McKinsey ile ilgili yaptığı çıkışla haklı mıdır diye sorduğunuzda bizimde kanaatimiz bu yöndedir. Cumhurbaşkanımız, halkımıza karşı yürütmede kendilerinin sorumlu olduğunu halkında bunu bildiğini, hesap soracak mercinin netleştiğini ifade ediyor. Biz ekonomide yapılan yanlışların düzeltilmesi için, hükumetimizin doğru kararlar almasına katkı sağlaması için elimizden geleni yapıyoruz. Eleştirilerimiz olduğunda doğrunun yapılması içindir. Eğer bu eleştiriler hiç dikkate alınmaz yaklaşan seçimlerde halka bırakılırsa MHP ile seçim ortaklığına gitse de Ak Parti çok büyük bir oy kaybedebilir. Ak Partili belediyelerdeki sıkıntılar, sadece başkanların değiştirilmesi ile çözülecek bir durum değildir. Bu yerel seçimleri hükumetimizin ekonomideki tercihleri de çok ciddi oranda etkileyecektir. Hükumetimizin dikkatine! Ekonominin açıklanan programla dengeye gelmesi mümkün değildir. Mali disiplin adı altında tatbik edilecek olan program, vergilerin arttırılması, yatırımların durdurulması, faizlerin arttırılması ile üç temel unsurla öne çıkıyor. Diğer olumlu konuların bunların gölgesinde kalacağı gerçeğini ekonomi yönetiminin ve Cumhurbaşkanımızın görmesi gerekir. Bu program açıklanıp uygulanmayacaksa, sıcak para için bir yemleme ise buda kısa zamanda belli olacaktır. Hükumetimiz finans sistemini yani bankalarının bu programla güçlendirilmesinden yana tavır alırken, tasarrufları 2019 yılı bütçesinde 75,9 milyar olarak gerçekleştirirken, bu maalesef faiz besleyici tasarrufa olacak. Unutulmaması gereken bir şey vardır ki o da tasarruflar bu ülkede faiz besleyici niteliktedir. Bu konu ayrı bir makale konusudur. Cumhurbaşkanımızın milletimizle hareket etmesi için acil yasal alması gereken önlemler 1.Piyasada parasal bir kıtlık var. Bankalar bu kıtlıkla kredileri geri çağırıyor. Borçlandırdığı şirket ve halkın üzerine gidiyor. İnsanlar kurulu düzenekle mallarını kaybediyor. Açıklanan kısa vadeli program süresini kapsayacak yeni bir BDKK düzenlemesiyle halkın mallarının hacizle alınmasının önüne geçilmelidir. Aksi halde bankaların yaptığı bütün bu hacizler hükumete seçimlerde oy kaybı olarak yansıyacaktır. 2.Hükumetimiz acil B planını mutfakta hazırlamalıdır. Bu planda kripto bürokrasi olmamalıdır. Bağımlı olduğu uygulamadaki finans sistemine karşı alternatif modelin hazırlıklarının şimdiden yapılması, başkanlık sistemini ve başkanın elini güçlendirecektir. Doların önümüzdeki günlerde sıcak para girişleri ile düşürülmesi ile gelecek rehavet hükumetimiz için en tehlikeli dönemdir. Su uyur düşman uyumaz. 3.Bankaların uyguladığı kredi modelinde öncelikle faizi alması yasal olarak değiştirilmelidir. Anapara ve faiz birlikte aylara bölünerek bütün ödemeler anaparadan da düşmelidir. Aksi halde insanlar sürekli borçlu kalıyor, sadece bankalara sürekli faiz ödüyorlar. Bankanın bu tezgahı milletin lehine bozulmalıdır. Eğer hükümet bunu yapmazsa, muhalefet olarak mecliste olan CHP, İYİ parti, MHP, BBP ve SP bir kanun önerisi ile bunu gündeme getirip; milletin üzerine saldıran faizci banka kredi sisteminin bir dişini kırmalıdır. Bu yumruğu atacak milletin vekilini bekliyoruz. Milletinizle beraber hareket ederseniz, üstesinden gelemeyeceğiniz sorun yoktur. Selam ve dua ile... Yunus EKŞİ