İsmet TAŞ
Punto:
Dinle
Bildiklerimizi kısaca hatırlayalım. 1940 lar Hitler Almanya’sı, 6 milyon Yahudi’yi (içlerinde çoğunluğu kadın, çocuk, ihtiyar ve engellilerin olduğu) değişik işkencelerle öldürdü. Tarihin gördüğü en kanlı, en acımasız, en vahşi insanlık dışı bir savaşı başlattılar. Toplamda dünya çapında 60-65 milyon insan öldü. Milyonlarcası yaralandı ve hala 60 yıllık yara tam olarak kapanmadı.
Çok ilginçtir ki, o yıllarda Almanlar ile İtalyanların ittifak halinde Yunanistan’a yönelmeleri sonucunda 40 bin Yunanlı göç ederek, Mısır, Suriye ve Filistin’deki kamplara yerleşti. O dönemde, mülteciler üzerine ateş açılarak katledildiği, Yahudilerin fırınlarda yakıldığı, masum insanlara her türlü işkencenin reva görüldüğü, çıplak toplama kamplarındaki hayvani muamelenin yapıldığı, insanlık dışı her türlü işkence ve aşağılamanın olduğu bir dönem. Yürekleri burkan daha birçok olayı mutlaka hatırlayacaksınız! Peki, bunlar nerede, ne zaman, kim tarafından oldu? Medeni! Modern! Çağdaş! Avrupa’da, sadece 60 yıl evvel. Kendilerini dünyanın efendisi ilan eden Batılılar tarafından. Ve tarih tekerrür ediyor. İnsanlık bir kez daha ölüyor.
Mehmet Akif Ersoy ikinci dünya savaşından 20 yıl önce Avrupa için, “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” demiş, modern, çağdaş Avrupa, M.Akif’i doğrularcasına 20 yıl sonra kim olduğunu göstermiş, aradan 100 yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen, M.Akif’in sözü hala geçerliliğini koruyor. Görünen o ki, ilelebette geçerli olacak.
Bir millet düşünün ki, “Kandan Besleniyor” ve “Yunan Zulmü, Yunan Mezalimi” olarak tarihe geçiyor. Yunanistan’ın çirkin, iğrenç tarihine bir yenisi daha ekleniyor. Dün kendisi mülteci konumunda iken kucak açanlara, bu gün tarihi bir nankörlük yaparak, atalarının yapmış olduğu işkenceleri bu günkü insanlara reva görüyor. Birçok milletten olan mültecilere, mermilerle, gaz bombaları ile ölmelerine ve yaralanmalarına neden olurken, Yunanistan tarafına geçenlere, ikinci dünya savaşında Nazilerin yaptıklarının aynısını yapıyor. 21 Yüz Yıl Avrupası’nda, insanların işkence edilerek dövülmesi, paralarının alınması, dondurucu soğukta çıplak olarak insanlık dışı hareketlere maruz bırakılması, üzerlerine ateş açılarak ölmelerine ve yaralanmalarına neden olunması, Haçlı Seferlerindeki atalarını hatırlattı!
Bırakın 60 yılı, 100 yılı, bin yıl evvelde ataları böyleydi, bin yıl sonrada torunları aynısı. Peki, ileri-çağdaş demokrasi sahibi! İnsan hak ve özgürlüklerinin yılmaz savunucusu! İnsani değerler konusunda bütün dünyaya ders veren bu şekilde olmasını isteyen Batı, Yunanistan’da olanlara ne diyor?
Kelimenin tam anlamıyla; “Aferin, çok iyi yapıyorsunuz, devam edin, hatta buyurun size 700 milyon Euro, arkanızdayız, her türlü desteğimizle yanınızdayız!” diyor.
Avrupa’dan bütün bu olanlara, tek bir güçlü ses duyulmadı. Cılız birkaç eleştiri. Oysaki Türkiye mültecilere kucak açıp onlara her türlü insani yardımı ve desteği yaparken, utanmadan gelip bir de sağlıklı bir yaşam var mı diye mülteci kamplarını kontrol ediyorlardı!
Beyin fırtınası yapalım! Bu insanlar niye mülteci oldu? Neden başka ülkelerin sınırlarına dayandılar veya hayatlarını niye başka ülkelerde geçirmeye çalışıyorlar? El cevap; ülkelerinde savaş olduğu ve hayat hakkı tanınmadığı, hayatlarını devam ettirmek için. Peki, bu savaşı çıkaran ve körükleyen kim? ABD-Rusya’nın yanı sıra Avrupa ülkeleri değil mi? Hem bu insanların ülkelerini talan edip yurtlarından edeceksiniz, mülteci durumuna düşüreceksiniz, hem de ülkenize kabul etmeyerek hayat hakkı tanımayacaksınız? Yuh olsun size!
Tam da atalarının, torunlarına yakışan tavır, ikiyüzlü, sahtekâr, gayri insani, gayri ahlaki, bir toplum yapısı, tam bir barbarlık. Buyurun size, “Medeni Avrupa!!!”
Yunanistan geçmişte, Yunanlı Mültecilerin Suriye’ye, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in babası Konstantinos Miçotakis’in de 70’li yıllarda Türkiye’ye sığındığını, Miçotakis’in bizzat kendi deyimi ile çok iyi ağırlandığını asla unutmasın.
İşin en acı tarafı, Yunan güvenlik güçlerinin yapmış oldukları bu mezalim ve zulme Yunan Halkı’nın da iştirak etmesi ve şiddetle desteklemesi, özgür, demokrat, insan hak ve özgürlükleri dersi veren Batının gerçek yüzünü göstermesi açısından son derece önemli.
Batı’nın insanlığa verdiği mesajı tekrarlayarak sözümüzü noktalayalım.
“Ey insanlık! Biz bin yıl evvel nasılsak hala öyleyiz. Değişmedik, değişmeyeceğiz de. Bizler efendi, sizler kölesiniz. Kendi kültür ve medeniyetimizi size enjekte etmeye devam edeceğiz, sizde bizlerin sözcülüğümüzü yapmaya devam edeceksiniz! Haddinizi bileceksiniz, köle köleliğini, efendi efendiliğini bilecek”
İsmet TAŞ- İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı