İYİ Parti Şemdinli İlçe Başkanı İlhami Şen, önce PKK tarafından tehdit edildi, sonra da evine bombalı saldırı düzenlendi.
Saray ve uzantıları uzun zamandır muhalefeti ve tabi İYİ Partiyi de HDP/PKK ile iş birliği yapmakla suçluyordu.
Şemdinli İlçe başkanının evine yapılan saldırı bu suçlamalara iyi bir cevap oldu.
Bu ülkede kimin PKK ile masa kurduğu, kimin Dolmabahçe’de mutabakat imzalayarak Türk milletinin geleceğini ipotek altına soktuğunu bu millet biliyor.
Türk milliyetçiliğinin –suyunu içmiş- hiç kimse PKK veya onun siyasi uzantısı ile iş birliği yapmaz.
Ancak HDP tabanı ile HDP’yi ve Kürtleri ayırmak, Kürtleri milli bütünlüğe yabancılaştırıcı söz ve eylemlerden kaçınmak gerekir. HDP, tüm mesaisini Kürt-Türk ayrımcılığı için harcıyor. Aynı iman ve kültür mihveri altında olan insanları birbirine düşman etmek, böylece bir arada yaşama şartlarının bulunmadığını uluslararası topluma kabul ettirmek için çalışıyor.
Bir arada yaşama imkanı yoksa, bir arada olmanın anlamı da yoktur diyecekler.
Bu tuzağa düşmemek gerekir.
O bölmeye çalıştıkça biz bütünleştirmeye, kucaklaştırmaya çalışmalıyız. Milliyetçilik bir bütünleştirme doktrinidir, ayrışmaya, ayrıştırmaya cevaz vermez. Aslında bugün Türk Milliyetçilerine düşen en önemli görev hem etnik bölücülük hem de siyasal ümmetçilik tarafından tahrip edilen milli birliğimizi yeniden tesis için yeni reçeteler ortaya koymaktır. Kırk elli yıl öncenin söylemleri ile bugünün sorunlarını çözmek hele hele çap ve mahiyet olarak değişen bölücülüğe çare olmak mümkün değildir.
Ne yazık ki, Türk milliyetçileri bu yönde –istisnalar hariç- entelektüel bir çaba içinde olmadığı gibi kendi içinde de bilinçli bir gayretle bölünmekte, ortak politika üretme ve bunu uygulama imkanını kaybetmektedir. Gelecek Partili Selçuk Özdağ ile İYİ Partili Buğra Kavuncu’ya yapılan saldırılara biraz da bu cepheden bakmak da fayda var. Birbiriyle kavgalı hale getirilen milliyetçi örgütlenmeler ortak politikalar üretemedikleri gibi, tehdit ve tehlikeler karşısında bir araya da gelemezler. Milliyetçiyi milliyetçiye saldırtanların sadece şahsi hesap peşinde koştuğunu düşünmek safdilliktir.
Çözüm sürecinde Doğu’da MHP’de görev yapan insanlara da saldırılar olmuş, bunlar içinde şehit olanlar olmuştu. Şimdi aynı şey İYİ partiye yapılıyor. İlginçtir, bir HDP’linin parmağına diken batsa Kürtler saldırıya uğradı diyerek ortalığı birbirine katan HDP’den hala bir tepki sesi yükselmedi. Bazıları hala şunu görmüyor, HDP bu ülkenin en faşist partisidir. Güneydoğu’da etnik ve politik arındırma yapılması, bölgenin HDP dışında siyasetsizleşmesi için elinden geleni yapıyor. Demokrasiden bahsediyor ama demokrasiyi kendisi gibi düşünmeyenler için istemiyor. Onu sadece hedeflerine ulaşmak için en uygun zemin olarak gördüğü için istismar ediyor.
Siz HDP’nin bir defa olsun PKK’nın diğer partileri bölgeden kovmak için yaptığı eylemlere tepki koyduğunu gördünüz mü?
HDP, Türkle Kürdün arasına girmiş bir fitne şebekesidir. Demokratik bir Türkiye isteyenlerin terör ve şiddet nereden gelirse gelsin aynı tepkiyi göstermeleri gerekir. Şiddet bizdense sükut etmek onun suçuna da vebaline de ortak olmaktır.
Not: Bu aziz vatanın Türkün ebedi yurdu olduğunu milli mücadele ile dünya aleme gösteren Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum.